Aile kahramanlığından toplum kahramanlığına, Herschel Grynszpan

Artun Mimar, Kristal Gece'nin yani Almanya'da Yahudilere karşı başlayan pogromun yıldönümünde, toplum tarafından 'kahramanlaştırılmış' birininin, Alman Elçisi'nin danışmanlardan Ernst Vom Rath'ı öldüren Herschel Grynszpan'ın hikâyesini aktarıyor bizlere.

Artun Mimar
artunmimar@hotmail.com

10 Kasım 1938, yani bundan tam 74 yıl önce bugün, Almanya'da ortalık altüst durumdadır. Bir gün öncesinde Yahudilere karşı başlayan pogrom, yani Kristal Gece, son hızıyla sürmektedir. Masum insanlar öldürülmekte, sinagoglar yıkılmakta, binlerce Yahudiye toplama kamplarında işkenceler yapılmakta, Naziler tarafından “galeyana getirilmiş olan halk” her geçen saat daha da kontrolden çıkmaktadır. Biraz daha güneyde, Anschluss döneminde antisemit bir ayaklanmayı zaten tecrübe etmiş olan Viyana'da ise pogrom alabileceği en şiddetli ve öldürücü hali almıştır. İkinci adam olarak addedilen Propaganda Bakanı Joseph Goebbels bulunduğu Münih'te günlüğüne gelişmelerle ilgili şöyle yazacaktır : “Otele gitmek için yola çıktığımda kan kırmızı gökyüzünü görüyorum. Sinagog yanıyor. Yangını durdurursak salt bitişik Alman binalarına zarar vermesin diye durduruyoruz. Yoksa, bırakalım devam etsin. Dükkan camları bir gürlemeyle kırılıyor. Bravo, bravo! Bütün büyük şehirlerde sinagoglar yanıyor...” Olayların sonunda çoğu kaynağa göre yaklaşık 7500  iş yeri yağmalanır ve  250 sinagog tanınmaz hale gelir. Yahudi azınlık sarsılmış durumdadır. 100 ölünün yanında binler Dachau, BuchenWald ve Sachsenhausen toplama kamplarına götürülür.

Bunlar bilinmedik şeyler değil zaten. Ben burada size hikâyenin başlangıç noktasında yerini alan gizli bir “kahramandan” bahsetmek isterim: Herschel Grynszpan. Onu daha iyi tanımak için birazcık geriye gitmek gerek.

Bilindiği gibi Nazi Yönetimi 1933'te halk oyuyla iktidara gelir ve bilhassa Yahudiler için, kabus dönemi başlar. Grynszpan tam o sıralarda 12 yaşında bir çocuktur. Ailesi 1911 yılında Polonya'yı terk edip Almanya'nın Hannover şehrine yerleşmiştir. Büyük Buhran babasını da vurur ve babası ailesini çok zorlanarak geçindirmeye başlar. 17 yaşına geldiği 1938 yılında Grynszpan iş bulmak için Paris'te yaşayan amcasının yanına gider. Paris'te yaşadığı dönemde geride bıraktığı ailesinin başına trajik bir olay gelir: Naziler 28-29 Ekim 1938 tarihlerinde Almanya'da yaşayıp Polonya vatandaşı olan 35 bin Yahudi'yi sınır dışı ederler, bunların arasında talihsiz bir şekilde Grynszpan ailesi de vardır. Herschel haberi 3 Kasım'da ablası Berta'dan gelen bir mektupla alır :

Sevgili Herschel,

Başımıza gelenleri, bu büyük felaketi kesinlikle duymuşsundur. Sana olanları kısaca anlatayım. Perşembe akşamı, Polonya vatandaşı olan Yahudilerin sınır dışı edildiklerine dair söylentiler ortalıkta dolaşıyor, biz buna inanmayı reddediyorduk. Saat dokuza doğru bir Alman polisi kapımıza geldi ve bize, yanımızda pasaportlarımızla, karakola gelmemiz gerektiğini açıkladı. Herhangi bir hazırlık yapmaya iznimiz olmadan hepimiz karakola doğru yola çıktık. Orada, bütün mahallemizi zaten toplanmış halde bulduk. Derhal, bir polis arabasına bindirilip Belediye Binası'na yollandık. Herkesi oraya getiriyorlardı. Neler olduğunu anlayamamıştık açıkçası fakat kötü şeyler bizi bekliyordu, bunu biliyorduk. Her birimizin eline bir “sınır dışı emri belgesi” tutuşturdular. Almanya'yı 29 Ekim'e kadar terk etmek zorundaydık. Bir daha evimize gitmemize izin vermiyorlardı. Onlara yalvardım, bir kerecik daha eve gidip yanıma birkaç şey almama izin vermeleri için... Bir polis eşliğinde eve geri döndüm ve bir valizin içine en gerekli kıyafetleri tıkmaya başladım. Kurtarabildiğim tek şey onlar işte. Yanımızda çok az para var. Lodz'a biraz para gönderebilir misin?

                                                                                              Hepimizden sevgiler,                                                                                                      Berta

4 Kasım'da Herschel bulabildiği bütün gazeteleri okur:  Neler olduğunu daha iyi anlamak ister. 5 Kasım'da, rahatsız bir gün geçirir. Olaylar zihnini meşgul etmektedir. Ailesine yapılanları Nazilere ödetmek ister. 7 Kasım'da ailesine bir veda mektubu yazar:

Sevgili ailem, başka türlü yapamazdım. Allah beni affetsin. Sınır dışı edilen Yahudileri ne zaman işitsem içim kan ağlıyor. Buna karşı çıkmalıyım ki herkes haykırışımı duysun. Bunu yapmaya mükellefim. Beni affedin.

Herschel.

Sokağa çıkar. Kısa bir kahvaltıdan sonra bir silah dükkanından tabanca temin eder. Kararlı adımlarla Alman Elçilik Binası'nın yolunu tutar. Elçiliğe girer. Elçinin özel asistanıyla görüşmek istediğini, ona önemli bir belge vereceğini söyler. Belgeyi kendisinin vermek istediğini belirtir. Bunun üzerine Elçilik'teki danışmanlardan Ernst Vom Rath onu odasına kabul eder. Vom Rath kendisine ne tür bir belgeden söz ettiğini sorduğunda, Herschel ayağa kalkar “siz pis bir Nazisiniz ve işte, sürülen bütün Yahudiler adına, belge budur” deyip danışmanı vurur. Kaçmaya tenezzül bile etmez, hemen oracıkta görev başında olan Fransız polisler tarafından yakalanır.

Tevkifinden sonra kendisini şöyle ifade eder: “Nazilerden intikam almak için odasında yalnız bulunan bir adamın üzerine beş kere ateş ettim. Almanya'da mağdur bırakılan ailemin intikamını almak için yaptım bu işi.”

Karakolda ise kendisini sorgulayan memurla diyaloğu şöyledir.

“Elçilik danışmanını neden vurdunuz ?”

“Naziler tarafından uygalanan bütün eziyetlerden intikam almak için.”

 “Peki neden kendinizi bu göreve nail gördünüz ?”

“Çünkü sınır dışı edilen Polonyalılar benim dindaşlarım.”

“Yahudi misiniz ?”

“Evet.”

Tahmin edebileceğimiz gibi, Grynszpan'ın gerçekleştirdiği eylem, Hitler ve Goebbels'in ekmeğine yağ sürer: Uzun zamandır planladıkları bu korkutma ve gözdağı hareketine halkı katmak için bir “bahane” bulmuşlardır. Goebbels pogrom devam ederken günlüğüne şöyle yazacaktır: “Gelişmeleri Führer'e sunuyorum. Karar veriyor: Gösteriler devam etsin. Polisi geri çekelim. Yahudiler bir kereliğine halkın kızgınlığını hissetmeli. Adalet diye buna denir. Hız kaybetmeden hususla bağlantılı emirleri polise ve Parti'ye iletiyorum. Sonra Parti yetkilileriyle bir konuşma yapıyorum. Alkışlar tıpkı bir gök gürültüsünü andırıyor. Herkes birdenbire telefonlara koşuyor. İş görme sırası artık halkta.”

Nihayetinde, Herschel Grynszpan, ailevi bağları nedeniyle giriştiği bu işten toplumsal bir kahraman olarak çıkmıştır. 1936'da kurulan Dünya Yahudi Kongresi kendisine avukat ayarlar. Ancak, Fransa'da iki yıl mahkûm olarak kaldıktan sonra,Almanya'ya gönderilir. Başına akabinde neler geldiği ise hâlâ esrarını korumaktadır.  Tahminen 1944-1945 yılları arasında, gönderildiği Sachsenhausen toplama kampında yenileceklerini anlayan SS'ler tarafından öldürülür. Çoğunluk tarafından sevilen çoğu kişi gibi başına neler gelmiş olabileceği efsaneleştirilir. Almanya'dan kaçıp Paris'te isim değiştirip hayatını idame ettirdiği iddiası gibi... Ama kesin bir şey var ki, 1960 yılında Batı Almanya Hükümeti tarafından ölmüş olduğu açıklanır.

 

 

Şapgir'de bu hafta 

Kategoriler

Şapgir