15 Nisan’da aort yırtılması nedeniyle 12 saat süren bir operasyon geçiren DEM Parti milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumuna ilişkin yeni bir açıklama yapıldı. Florence Nightingale Hastanesi, DEM Partili Sırrı Süreyya Önder'in durumuna ilişkin yaptığı açıklamada, "Bir kırılma noktasına gelmiş durumdayız. Hastamızın refleksleri azalmış, beyin ödemi devam etmektedir" ifadelerini kullandı.
15 Nisan gecesi evinde iken aort damarının yırtılması sonucu Şişli’de bulunan Florence Nightingale Hastanesi’nde 12 saat süren bir operasyon geçiren DEM Parti Milletvekili, İmralı Heyeti Üyesi ve TBMM Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'in durumuna ilişkin hastaneden yeni bir açıklama yapıldı.
Florence Nightingale Hastanesi, DEM Partili Sırrı Süreyya Önder'in durumuna ilişkin yaptığı açıklamada, "Bir kırılma noktasına gelmiş durumdayız. Hastamızın refleksleri azalmış, beyin ödemi devam etmektedir" ifadelerini kullandı.
13 gündür yoğun bakımda olan Önder'in güncel durumuna dair yapılan açıklama şu şekilde:
“ECMO (kalp destek cihazı) ve inotprotik destek tedavisi altında hemodinamik stabiletesini korumasına rağmen maalesef nörolojik tablosu giderek bozulmuş. Başka bir kırılma noktasına gelmiş durumdayız. Hastamızın refleksleri azalmış, beyin ödemi devam etmektedir. Hayati tehlikesi maalesef artarak devam etmektedir. Ancak sabırla tedavilerimizi yaparak beklemeye devam edeceğiz.”
"Beyin ölümü bulguları yok"
Nörolog Prof. Dr. Yasef Özsarfati ise hastanın nörolojik durumunun kötüleştiğini vurgulayarak, "Hocamızın söylediği kırılma noktası şu: Önceden kalp sistemindeki problemler ön plandayken, son zamanlarda nörolojik problem daha ön plana çıkmış durumda. Giderek reflekslerin azaldığını söyleyebiliriz. Hem muayenelerdeki refleksler azalıyor hem de elektrofizyolojik olarak EEG kayıtlarında süpresyon, yani cevapsızlık hali gözleniyor" dedi. Özsarfati, Önder’de anoksik ansefalopati tablosunun geliştiğini belirterek, "Beyne oksijen gitmesinin azalmasına bağlı bir beyin tutulumu söz konusu. Bu tabloya bağlı olarak hastanın beyin ödemi var. Bunun klinik bulguları refleks azalması ve EEG'deki değişikliklerdir" diye konuştu.
Beyin ölümü bulgularının henüz mevcut olmadığını söyleyen Özsarfati, "Şu anda beyin ölümü bulguları yok. Yapılan tetkiklerde böyle bir şey yok. Ancak bu durumu ancak zaman içerisinde netleştirebileceğiz" dedi.
Özsarfati şöyle konuştu:
Önceden kalp sistemindeki problemler ön plandayken, şimdi nörolojik durum daha belirgin hale geldi. Giderek reflekslerin azaldığını hem muayene bulgularında hem de EEG kayıtlarında görmekteyiz. Reflekslerde ve EEG bulgularında süpresyon, yani cevapsızlık hali gözleniyor. Bu, hastamızda anoksik ensefalopati, yani beyine yeterince oksijen gitmemesi kaynaklı beyin hasarı tablosu oluşturuyor. Beyinde yoğun bir ödem mevcut. Düzelme süreciyle ilgili net bir zaman vermek mümkün değil. Şu anda beyin ölümü bulgusu yok, ancak durumu ancak zaman içerisinde net şekilde değerlendirebileceğiz.
"Kalp fonksiyonları da kritik düzeyde"
Kalp damar cerrahı Prof. Dr. Ertan Sağbaş ise kalp fonksiyonlarının da kritik düzeyde olduğunu belirtti. Sağbaş, "Ameliyatın üçüncü günü kalbin sağ tarafının kasıldığını görmüştük, bu bizim için sürpriz bir gelişmeydi ve umut vericiydi. Ancak bu ilerleme devam etmedi. Şu an kalp, vücudun dolaşımını idame ettirecek düzeyde değil ve ekmo (ekstrakorporal membran oksijenasyonu) desteği almak zorunda" dedi.
Sağbaş, hastanın kalp ve akciğer fonksiyonlarının birbirine bağımlı olduğunu vurgulayarak, "Şu an ekmo desteği sayesinde vücudun oksijenlenmesinde ve dolaşımında problem yok" dedi. Ayrıca enfeksiyon riskine karşı çok dikkatli bir süreç yürütüldüğünü belirten Sağbaş, "Şu ana kadar herhangi bir enfeksiyon bulgusu yok. Antibiyotikleri sürekli gözden geçirerek tedavimizi sürdürüyoruz" diye ekledi.
Sağbaş şöyle konuştu:
Kalbin dolaşımı tek başına sürdürebilecek durumda değil. Organ sistemleri birbirini etkiliyor, örneğin nörolojik tablo akciğeri etkiledi ve nörojenik akciğer ödemi oluştu. Ancak şu anda enfeksiyon bulgusu yok ve tedavilerimize yoğun bir şekilde devam ediyoruz.
"Mucize gerçekleştirmeye çalışıyoruz"
Sözlerini sonlandıran Sağbaş, "Herhangi bir uyutucu ilacın verilmesinin üzerinden sekiz gün geçti. Ancak hâlâ uyanma yok, reflekslerde bir ilerleme kaydedilmedi. Baştan beri söylediğimiz gibi bir mucizeyi gerçekleştirmeye çalışıyoruz. İlk günden itibaren bu gayretin içindeyiz" ifadelerini kullandı.
Pervin Buldan'dan mesaj: Gerçekleşecek olan Barış senin güzel yüreğine merhem olacak
Hastaneden gelen bu açıklamanın ardından sosyal medyada Sırrı Süreyya'ya destek mesajları paylaşılmaya başlandı. Bu mesajlardan biri de DEM Parti Van Milletvekili ve İmralı heyetinden Pervin Buldan'dan geldi. Buldan'ın " Gerçekleşecek olan Barış senin güzel yüreğine merhem olacak. Hadi uyan, yola devam Sırrı Başkanım" dediği mesajının tamamı şu şekilde:
"Çok yaralısın biliyorum. Kalbin yaralı, yüreğin yaralı, beynin bedenin yaralı. 15 Nisan akşamı geçirdiğin kalp krizi değil seni yaralayan bunu da biliyorum. En son 7 ay önce bir daha, yeniden Barış’a çıkan yola girdiğimiz zaman başladı ağrıların. Bir Türk, bir Arap Kürdün barışını sağlayamaz diyenlere inat “Aman başkanım geri dönüş yok” dedin. Oysa aslında sen Türk bende Kürt’tüm.Sen yüreğinin içine Barış’ı yerleştirmiştin. Türk’ü, Kürt’ü, Ermeniyi, Aleviyi, Lazı, Çerkez’i, Kadınları, Çocukları koymustun yüreğinin tam ortasına. 85 milyonu yerleştirmiştin. Oysa ne fark ederdi ki gönlünü, ömrünü Barış’a adayanın Türk yada Kürt olmasına.Ben daraldığımda “Rahat ol Başkanım ben hallederim”diyordun. Şimdi ben sana diyorum sen iyileşmene bak ben hallederim. İki omuzunun üstüne benim de yükümü koymustun. Şimdi ben senin yükünü omuzlarıma aldım. Sen şimdi hastanenin -3. Kartında, yoğun bakımda yaralı bedeninle yatıyorsun. Barış’a giden yola birlikte baş koyduk. Seninle tamamlıyacağız. Bu yolda beni, bizi yalnız bırakmayacağını biliyorum. Gerçekleşecek olan Barış senin güzel yüreğine merhem olacak. Hadi uyan, yola devam Sırrı Başkanım."