MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, PKK'nın silah bırakma ve fesih kararını açıklamasının ardından yeni bir değerlendirmede bulundu.
Bahçeli Meclis Komisyonu çağrısında bulundu ve şu ifadeleri kullandı:
"Mezkur hedefin uzun süreli kalıcı başarıya ulaşması 'terörsüz Türkiye' stratejisinin geniş bir toplumsal uzlaşmayla milli gayeler doğrultusunda inşasını gerektirmektedir.
Bu kapsamda önümüzdeki dönemin yol haritasını belirlemek üzere anayasal görev, yetki ve sorumlulukla birlikte milli iradenin tecelligahı olan TBMM’nde bütün toplumsal kesimlerin temsilcileri olan siyasi partilerin katılımı ile bir komisyon kurulması akla en yatkın seçenektir.
Teamüllere uygun olarak TBMM Başkanı’nın çağrısı ile “Yeni Yüzyılın Terörsüz Türkiye Stratejisi; Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu” kurulması samimi teklif ve temennimizdir
Evvelemirde, komisyon çalışmalarının geniş katılımlı ve şeffaf yürütülmesi amacıyla, Gazi Meclis’te temsil edilen 16 siyasi parti temsilcilerinin bulunacağı komisyon 100 üyeden oluşmalı, çalışma şartlarına göre komisyonlar kurulmalıdır.
İkinci olarak, TBMM’de temsil edilen her siyasi parti en az bir üye ile temsil edilmeli, diğer üyeler grubu bulunan partilerin temsil oranına göre belirlenmelidir.
Üçüncü olarak, TBMM’de temsil edilen her siyasi parti komisyonda çalışmak üzere alanlarında uzman iki kişi görevlendirebilmelidir.
Dördüncü olarak, komisyon çalışma usul ve esaslarını kendi belirlemelidir.
Beşinci olarak, TBMM Başkanı komisyona başkanlık etmelidir.
Altıncı olarak, komisyonda kararlar salt çoğunlukla alınmalıdır.
Yedinci olarak da, komisyonda alınan kararlar milletvekilleri tarafından teklif haline getirilerek ilgili ihtisas komisyonlarına ve TBMM Genel Kurulu’na sunulmalıdır.
Bölgesel ve küresel gelişmelerin hız kazandığı; siyasi, ekonomik ve diplomatik ilişkilerin devamlı farklı yüz ve yönlerinin tezahür ettiği bir dönemde, Türkiye’mizin aracısız ve bağlantısız şekilde, yalnızca kendi imkanlarıyla terörsüz yeni yüzyılı inşa etmesi muazzam bir olaydır.
Hepsinden daha mühimi ise Türkiye’miz ülkeler arası ihtilafların çözüm adresi, diplomatik manevraların ve diyalog manivelaların güvenilir merkezi, barış ve huzur arzularının sivrilen mihveridir.
Uluslararası müesses nizamın aldığı yıkıcı darbelerle yeni bir dünyanın doğum sancıları günbegün yoğunlaşıyorken, iç cephe ve barış ortamımızı adil, adalet ve hakkaniyet ölçülerine müzahir olarak güçlendirmek hem tarihe, hem ecdada, hem de gelecek nesillere vefa borcumuzdur.
Bu borç mutlaka ödenecek, Türkiye Cumhuriyeti bölücü terör musibetini gündeminden söküp atacaktır. Statüko kaybetmiş, ezberler bozulmuş, tabular birer birer devrilmiştir.
27 Şubat İmralı çağrısıyla kabuğunu kıran, 10 Mart’ta PYD/YPG’nin silahları Suriye Arap Cumhuriyeti’ne teslim etmeyi, yeni yönetimin kurumlarına entegre olmayı bir mutabakat zaptıyla kabule dayanan, 12 Mayıs’ta ise PKK’nın silah bırakma ve fesih işlemini teyit eden zincirleme gelişmeler Türkiye ve bölge ülkeleri adına çok hayırlı adımlardır.
"Ok yaydan çıkmıştır. Geriye dönüş yoktur. Bunun hilafına herhangi bir eylem, tertip, tuzak, kara propaganda ve ajitasyon vahim sonuçları teşhir edecek, tedavüle sokacaktır. Türkiye hepimizindir. Türk milleti büyük ve kudretli bir ailedir."