Hrant Dink Vakfı Mütevelli Heyeti'nden açıklama

Hrant Dink Vakfı Mütevelli Heyeti , Vakfın eski çalışanı Caner Gönder'in vakıf yönetimine karşı açtığı "haksız fesih" davası hakkında kamuoyunu bilgilendirme amaçlı yeni bir açıklama yayınladı.

Açıklama şöyle: 

Caner Gönder, 12 Haziran 2023’te “kapsayıcı dil atölyelerinde eğitmen” olarak 18 aylık belirli süreli iş sözleşmesiyle işe alınmış, 8 Aralık 2023’te haklı nedenlerle sözleşmesi sonlandırılmıştır. Gönder kurumumuza haksız fesih nedeniyle tazminat davası açmış, davadan tebligat elimize ulaşmadığı için son aşamada haberdar olunmuş, tanıklarımız dinletilememiş, savunmalar yapılamamıştır. Sonrasında, istinaf hakkımız kullanılarak hem usul hem de esasa ilişkin itirazlarımız mahkemeye sunulmuştur. Dosya Bölge Adliye Mahkemesi’ndedir. Ancak Gönder, devam eden hukuki sürece rağmen, 16 Nisan 2025’ten başlayarak sosyal medya üzerinden kurumumuzu hedef alan paylaşımlar yapmış ve Hrant Dink’in öldürüldüğü yerde eylem ve basın açıklamalarını sürdürmüştür.

Öncelikle; Caner Gönder’in işten çıkarılma gerekçesi haklı veya haksız olsun, demokratik hakkını kullandığı için gözaltına alınmasını, hele de iddialar doğruysa kötü muameleye maruz kalmış olmasını kınadığımızı belirtmek isteriz.
12 Mayıs 2025 tarihinde Caner Gönder, vekili ve üyesi olduğu Özel Sektör Öğretmenler Sendikası temsilcileri ile yapılan toplantıda, talepleri dinlenmiş ve tarafımıza iletilmiştir. 16 Mayıs’ta gerçekleşen Yönetim Kurulu toplantısında, konunun hassasiyeti sebebiyle Mütevelli Heyeti’ne danışma kararı alınmıştır.

Konu ile ilgili Yönetim Kurulu tarafından daha önce alınmış tüm kararları gerekli ve yerinde buluyoruz. İtibar zedeleyici kampanyası boyunca, karşı tarafın tüm hakaret içeren diline rağmen, kurumumuzun değerlerini gözeten saygılı duruşları ve hassas açıklamaları için her bir çalışanımıza ayrı ayrı teşekkür ederiz.

Eski çalışanın işin niteliklerine uygun olmaması ve burada ayrıntılarına girmeyi doğru bulmadığımız kurum içi davranışları, kullandığı dil, sözleşmenin hangi aşamasında olursa olsun haklı işten çıkarma nedenleridir. Çalışma arkadaşlarının sözlü, yazılı aktarımlarıyla, kurum içinde yarattığı huzursuzluk ile durumun sürdürülemez olduğu, çalışmaya devam etmesinin atölyelerde telafi edilemez yanlışlara yol açacağı ve diğer çalışanlarımızın hakkı olan huzurlu çalışma ortamını giderek imkansızlaştırdığı açıkça görülmüştür. Bu arada, Caner Gönder’in “hak arama” eylemleri sırasında seçtiği üslup, kurumumuza karşı kullandığı ve yaygınlaştırdığı dil, kurumumuzun değerleriyle bağdaşmadığını bize bir kez daha göstermiştir.

Açıklamalarda dile getirilen, yargılama süreçlerinin uzunluğu ve yasal faizler ile gerçek enflasyon arasındaki farklardan doğan hak kayıpları elbette önemli sorunlardır. Ancak kabul edilmelidir ki, Vakfımız bu uygulamaların sorumlusu değildir. Vakıf yönetimi haklı olduğunu düşündüğü bir davada hakkını sonuna kadar arama çabasındadır ve biz mütevelli heyeti olarak bu kararı destekliyoruz. Sorumlu tutulamayacağımız yasa ve uygulamalardan kaynaklanan bir ‘faydalanma’ ithamını Vakfımız adına zül sayıyoruz. Öncelikle, istinaf sürecinin hızlandırılması için mahkemeden “öne alım” talebinde bulunma kararı yönetim kurulumuz tarafından alınmıştır.

Sözü edilen vakada gösterdikleri refleks bir yana, sendikaların ve örgütlü mücadelenin önemine her zaman inandık ve inanıyoruz. Ancak üyelerinin çalışma ortamlarındaki hangi eylemlerinin arkasında duracakları, eylemleri ne şekilde sorguladıkları, istisnaları nasıl belirledikleri tarafımızca ne yazık ki anlaşılamamıştır. Bununla birlikte Mütevelli Heyeti olarak değer verdiğimiz alanların ve mücadele yöntemlerinin örselenmesine sebep olabileceğine inandığımız bu süreci sonlandırma arzusundayız.

Bu düşüncelerle “kesinleşmemiş” alt mahkeme kararına dayanarak icra dosyası ile takibe konulmuş olan yaklaşık 1 milyon TL’nin davacı tarafa ödenmesi kararını vermiş bulunuyoruz. Vakfımızın bu dava nedeniyle, bağışlar ve destekler aracılığıyla ve büyük zorluklarla elde ettiği maddi imkanlardan uğrayabileceği zararları mütevelli heyeti üyeleri olarak telafi edeceğiz. Vakfın kaynakları ve bağışlar bu konu için kullanılmayacaktır.

Bunun dışında, Vakıf yönetiminin istinaf hakkından vazgeçmeme kararını desteklediğimizi, işten çıkarma gerekçelerinin haklılığına inandığımızı, önceki mahkeme sürecinde kullanma imkanı bulunamayan savunma hakkının ve tüm yasal haklarımızın kullanılmasının bir gereklilik olduğunu kamuoyuna saygıyla duyururuz.

Hrant Dink Vakfı Mütevelli Heyeti
Rakel Dink, Hosrof Dink, Yervant Dink, Hayganuş Dink, Zabel Dink, Delal Dink, Arat Dink

Kategoriler

Genel