Çorum Katliamı'nın 45. yılı: "Yüzleşmek, barışın ve birlikte yaşamanın ön şartıdır"

Çorum Katliamı’nın üzerinden 45 yıl geçti. “Failleri belli bu katliamı unutmadık” diyen DEM Parti, hakikatle yüzleşme çağrısı yaptı. Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Genel Merkezi de katliamın yıldönümü vesilesiyle bir açıklama yayınladı. Yapılan açıklamada “Devlet arşivleri açılmalı, gerçek failler ortaya çıkarılmalı ve yargı önüne hesap vermelidir” vurgusu yapıldı.

Çorum’da başlayan ve yaklaşık 1 buçuk ay süren saldırılarda çok sayıda Alevinin katledildiği Çorum Katliamı'nın üzerinden 45 yıl geçti.

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Çorum Katliamı'nın 45. yılı dolayısıyla yaptığı açıklamada “Alevilere yönelik gerçekleşen, failleri belli olan bu katliamı, katliamları unutmadık, unutmayacağız. Hakikatle yüzleşerek karanlıkları aydınlığa çıkarma mücadelemiz sürecek” dedi. Hatimoğulları'nın, sosyal medya hesabından Çorum Katliamı’nın 45. yılı dolayısıyla yaptığı paylaşım şu şekilde:

“Bugün ağıtlarımızı dinmeyen acılarımızdan Çorum Katliamı için yakıyoruz… Katledilen canlarımız, viran edilen hayatlar, yaşatılan tüm acılar aklımızda, yüreğimizde. Bugün Alevi katliamları devam ediyor. Suriye’de tarihin en büyük Alevi katliamlarından biri yaşandı ve katliam hâlâ sürüyor.  Alevilere yönelik gerçekleşen, failleri belli olan bu katliamı/katliamları unutmadık/unutmayacağız. Hakikatle yüzleşerek karanlıkları aydınlığa çıkarma mücadelemiz sürecek. Eşit yurttaşlık temelinde farklılıklarımızla bir arada yaşayabildiğimiz eşit ve ortak bir yaşamı birlikte kuracağız.”

Bakırhan: Bu karanlık döngüyü kırmakta kararlıyız

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan da sosyal medya hesabından katliamın yıl dönümü vesilesiyle bir açıklama yaptı. Yüzleşmenin önemini vurgulayan Bakırhan, "Bundan 45 yıl önce Çorum Katliamı’nda onlarca insan yaşamını yitirdi, yüzlercesi yaralandı. Alevi yurttaşlarımıza yönelik bu saldırı büyütülen nefret politikalarının bir parçasıydı. Bu saldırı aynı zamanda halkları, inançları ve kimlikleri birbirine düşman etmeye yönelikti. Biz bu karanlık döngüyü kırmakta kararlıyız. Katliamların üzeri örtülerek, failler cezasız bırakılarak hakikatların üzeri örtülemez. Bugün bir kez daha yineliyoruz: Barış için demokratik bir toplum için geçmişle yüzleşebilmeliyiz" dedi.

Tanal: Geçmişle yüzleşmek gerek

CHP Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Tanal da yaptığı açıklamada toplumsal barış vurgusu yaptı. Tanal'ın "Bugün, Çorum Katliamı’nın üzerinden yıllar geçmiş olsa da, adaletin tam anlamıyla yerini bulmadığını görüyor; sorumluların hesap vermediği bu karanlık geçmişin gölgesinde, hâlâ eşitlik, özgürlük ve barış mücadelesi veriyoruz" ifadelerini kullandığı açıklamanın tamamı şu şekilde:

Çorum’da yaşanan ve onlarca Alevi yurttaşımızın hayatını kaybetmesine, yüzlercesinin yaralanmasına, evlerinin ve iş yerlerinin yakılıp yıkılmasına neden olan Çorum Katliamı, toplumsal hafızamızda derin bir yara olarak kalmaya devam ediyor. Devletin ihmali ve karanlık güçlerin kışkırtmaları sonucu gerçekleşen bu insanlık dışı saldırı, yalnızca Alevilere yönelik bir nefret suçu değil, aynı zamanda toplumsal barışa, eşit yurttaşlığa ve birlikte yaşama iradesine yönelik ağır bir darbedir. Bugün, Çorum Katliamı’nın üzerinden yıllar geçmiş olsa da, adaletin tam anlamıyla yerini bulmadığını görüyor; sorumluların hesap vermediği bu karanlık geçmişin gölgesinde, hâlâ eşitlik, özgürlük ve barış mücadelesi veriyoruz.

Yaşananları unutmuyor, unutturmuyor; yaşamını yitirenleri saygıyla ve rahmetle anıyor, ailelerinin ve tüm halkımızın acısını paylaşıyoruz. Bir daha böyle acılar yaşanmaması için, geçmişle yüzleşmenin ve toplumsal barışı gerçek anlamda kurmanın gerekliliğini bir kez daha vurguluyoruz. Çorum’u unutma! Adalet için, barış için, kardeşlik için…

DAD: Devlet arşivleri açılmalı

29 Mayıs - 4 Temmuz 1980 yılında yaşanan katliamda çoğu Alevi olmak üzere resmi kaynaklara göre 57 yurttaş yaşamını yitirdi, yüzlerce insan yaralandı. Saldırılar sonucu Alevi ve solculara ait çok sayıda ev ve işyeri de kullanılamaz hale getirildi. Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Genel Merkezi de katliamın yıldönümü vesilesiyle bir açıklama yayınladı. Yapılan açıklamada  “Devlet arşivleri açılmalı, gerçek failler ortaya çıkarılmalı ve yargı önüne hesap vermelidir” vurgusu yapıldı. 

Yapılan açıklamada, “1980 yılı Mayıs ve Temmuz ayları arasında Çorum’da Alevilere ve sol-sosyalist kesimlere yönelik gerçekleştirilen planlı saldırılarda onlarca insan yaşamını yitirdi, yüzlercesi yaralandı ve binlerce insan yerinden, yurdundan edildi. Saldırılar karşısında geliştirilen halk direnişi, katliamın boyutlarınının çok daha büyük olmasını engelledi. Bu katliam, tıpkı Maraş’ta, Malatya’da, Sivas’ta olduğu gibi, Alevilere karşı yürütülen devlet destekli politikaların ve cezasızlık zırhının bir parçasıydı” denildi.

Alevi toplumunun yüz yıllar boyunca katliam, sürgün ve asimilasyon politikalarına maruz kaldığı belirtilen açıklamanın devamında şu cümleler yer aldı:

“Soluksuz bir şekilde verilen adalet mücadelesi sürekli olarak cevapsız bırakıldı. Çorum Katliamı’nda da ne failler tam anlamıyla yargılandı ne de toplumsal hafızada hak ettiği yer verildi. Dolayısıyla gelişen katliam gibi yaşanan bu suskunlukta, yalnızca Alevilere değil, bu ülkenin geçmişine ve demokratik geleceğine karşı işlenmiş bir suç olmaya devam etmektedir. Bugün hala inkâr ve unutturma siyaseti ile karşı karşıyayız. Oysa hakikatle yüzleşmek, adaletin ve toplumsal barışın ilk adımı olacaktır. Yüzleşme olmadan kalıcı toplumsal barış inşa edilemez.”

"Failler yargı önünde hesap vermeli"


Öte yandan yapılan  açıklamada, Çorum Katliamı’nın 45. yılında talepler ise şöyle sıraladı:

-Çorum Katliamı ve benzeri olaylarla yüzleşmek, bu topraklarda barışın ve birlikte yaşamın ön şartıdır.

-Çorum Katliamı başta olmak üzere tüm Alevi katliamları açıkça tanınmalı ve meclis gündemine alınmalıdır.

-Devlet arşivleri açılmalı, gerçek failler ortaya çıkarılmalı ve yargı önüne hesap vermelidir.

-Katliamın gerçekleştiği mahalleler, sokaklar ve toplu mezarlar hakikat komisyonlarıyla araştırılmalı, bellek mekânlarına dönüştürülmelidir.

-Alevi toplumunun inancı, dili, kültürü ve kutsal mekanları anayasal güvence altına alınmalıdır.

-Çorum’da yitirdiğimiz canları saygı ve özlemle anıyor, onların hak mücadelesini yaşatacağımıza söz veriyoruz.

Kategoriler

Genel