Avukat Fırat Epözdemir tahliye oldu

"Örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklanan İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Av. Fırat Epözdemir, yargılandığı davanın ilk duruşmasında yurt dışına çıkış yasağıyla tahliye edildi. Duruşma 16 Eylül'e ertelendi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "PKK/KCK" soruşturması kapsamında, 23 Ocak’ta gözaltına alınan ve 3 gün sonra tutuklanan İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi avukat Fırat Epözdemir'in “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklu yargılandığı davanın ilk duruşması İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Strazburg’da katıldığı Avrupa Konseyi ziyareti dönüşünde 23 Ocak’ta gözaltına alınıp, 25 Ocak’ta tutuklanan Epözdemir, yargılandığı davanın ilk duruşmasında yurt dışına çıkış yasağıyla tahliye edildi. Duruşma 16 Eylül'e ertelendi.

Tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi'nden duruşma salonuna getirilen Epözdemir, jandarma görevlileri eşliğinde duruşmada hazır bulundu. Duruşmayı çeşitli baro temsilcileri ve uluslararası heyetler de takip etti. MLSA'nın aktardığına göre duruşmaya katılımın yoğun olması nedeniyle bir ağır ceza mahkemesi salonu daha açıldı. Salondakiler duruşmayı SEGBİS aracılığıyla takip etti.

Savunmasına başlayan Epözdemir, “İddianameyi birçok avukatla okuduk. İstanbul Barosu Yönetim Kurulu Üyesi bir avukatın bu kadar basit iddialarla tutuklanmasına bir anlam veremedik. Ancak tutuklanmamın hukuki değil siyasi olduğunu biliyoruz” dedi.

"Fırat Epözdemir Kürt, tutuklayalım dediler, bu davanın özeti bu"

Epözdemir, savunmasında ayrıca “Terör örgütü üyeliği kullanışlı bir alan, Fırat Epözdemir Kürt, tutuklayalım dediler, bu davanın özeti bu” diye konuştu.

“Diren Cizre” isimli WhatsApp grubunda yer almasının kendisine suçlama olarak yönetildiğini aktaran Epözdemir savunmasına şöyle devam etti: “Grupta zaten yazıyor ki bu grup Cizre’ye gidiş dönüş için kullanılacak, üç gün sonra kapatılacak. O grupta benim tek bir mesajım yok. Savcı bu grubun HDK talimatıyla kurulduğunu söylüyor. Peki bunun delili nerede? HDK’nin bize verdiği talimat nerde? Biz göremedik.”

Mahkeme başkanının kendisine, “Cizre’ye gidilme amacı neydi?” diye sorması üzerine Epözdemir şu yanıtı verdi:

“Halen o hendekler niye açıldı, niye o kadar insan öldü anlamış değilim. Diyarbakır Barosu’nun çağrısı üzerine gittik. Raporlama faaliyetleri için gelenler de vardı. Kayıtlara geçsin diye söylüyorum bilirsiniz biz WhatsApp grubuna üye olamıyoruz, kuran kişi gelecek olanları ekliyor. Gitme amacım tamamen insan hakları içindir.”

"Tarihsel bir dava görüyoruz"

İstanbul Baro Başkanı İbrahim Kaboğlu, Epözdemir’i savunmasında, “tutukluluk” tedbiri üzerine şöyle konuştu:

“Tarihsel bir dava görüyoruz. Bu davanın başında 4 ay önce savcının huzurunda da dile getirmiştim, Fırat Epözdemir’in tutukluluk koşulları bulunmuyor, benim kullandığım ölçütlerin hepsinin doğru olduğu bu sürede ortaya çıktı. Fırat bey etnik aidiyetini de belirtti, ama ben birey olarak, bir yurttaş olarak bir kişinin özgürlükten alıkonma işleminin çok ağır bir tedbir olduğunu düşünüyorum. Tutuklamanın öldürmeden önceki en ağır yaptırım olduğunu hepimiz biliyoruz, hukuk fakültesi 1. Sınıftan beri okutuyoruz. Asıl olan suçlu şüphesi de olsa tutuksuz yargılanmaktır, çünkü demokratik bir devlette özgürlük asıldır, kısıtlama istisnadır. Suç üstü olur, tabancalı olur, kanlı olur, tabii ki o durum farklı. Ancak burada ‘tutuklanabilir’ şeklindeki bir takdir yetkisi anayasada değişiklik yapılıp 13. Maddesine ‘ölçülülük ilkesi’ konulunca daha da hafif hale geldi. Fırat Epözdemir açısından, bir birey, bir yurttaş, bir insan olarak anayasal düzlemde tutuklanma koşulları kesinlikle yoktur. Eğer suç kuşkusu var idiyse, sonraki gelişmeler suçlu olmadığını bizim gözümüde daha da pekiştirdi. Çünkü suçlu bir kişiye yönelik usul işlemleri bu kadar karartmaya, perdelemeye gerek yoktur. Eğer usülü sürekli ihlal ediyorsanız demek ki esasa ilişkin bir eksikliğiniz var.”

Kategoriler

Güncel