1915 Sayfo Soykırımı’nın 110. yıldönümünde Suriye’de Sayfo Anıtı açıldı. Siyasi partiler de yaptıkları açıklamalar ile Süryani halkının soykırım ile yüzleşme çağrılarını sahiplendiklerini paylaştı.
Süryaniler (Asuri-Arami-Keldani), 1915 yılında “kılıç” diye adlandırdıkları ‘Sayfo’ yani Süryani Soykırımı’na uğradı. Araştırmalara göre Sayfo’da yaklaşık 500 bin Süryani “yok edildi”. Bunlardan 300 bini katledildi, 200 bini ise kimliksizleştirildi.
Her yıl 15 Haziran’da Sayfo’da katledilenler Süryani halkı tarafından anılıyor. Sayfo’nun bu yılki anma yıl dönümü dolayısıyla dünyanın pek çok ülkesinde çeşitli eylem, etkinlik ve anmalar düzenlendi.
Suriye’de Sayfo Anıtı
Bu etkinliklerden biri de, Suriye’nin Süryani şehri El-Kahtaniye’de (Qabre Hewore) açılışı yapılan Sayfo anıtı oldu. Meryem Ana Süryani Ortodoks Kilisesi önünde düzenlenen etkinlikte, Sayfo’da katledilenler anısına bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Papaz Simaan Issa'nın yönettiği törende mumlar yakılarak Süryanice dualar okundu. Daha sonra “Sayfo Şehitleri Anıtı"nın açılışı yapılarak mum ışığında yürüyüş yapıldı.
Ayrıca Avrupa Süryaniler Birliği – European Syriac Union (ESU), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) de, yazılı açıklamalar yaparak Sayfo ile yüzleşme çağrısında bulundu.
“1915 Sayfo Soykırımı’ndaki Masum Ruhları ve Şehitleri Anıyoruz” başlıklı açıklama yapan Avrupa Süryaniler Birliği, “15 Haziran, 1915 Sayfo Soykırımı Uluslararası Anma Günü’dür. Osmanlı-Türk yönetimi altında, 1914-1918 yılları arasında, özellikle İttihat ve Terakki iktidarı döneminde katledilen Süryani (Asuri-Arami-Keldani) halkını anıyoruz” ifadelerini kullandı. Açıklamanın devamında şunlar paylaşıldı: “Binlerce yıldır Mezopotamya’nın kadim halkı olan Süryaniler, 1915 Soykırımı sırasında Osmanlı-Türk yönetimi altında farklı bölgelerde yaşıyorlardı.
Turabdin üçgeni, Adıyaman, Harput ve Urhoy (Urfa), Hakkâri bölgesi ve günümüzde İran sınırları içinde kalan Urmiye gibi bölgelerde yaşayan Süryanilerin nüfusu yaklaşık bir milyondu. Bu halk, kadim kültürü, gelenekleri, dili ve bölgede dağılmış yüzlerce köyü, manastırı ve kilisesiyle güçlü bir varlığa sahipti. 1914’ten 1918’e kadar süren süreçte, Osmanlı-Türk yönetimi altında iktidarda olan İttihat ve Terakki, imparatorluk sınırları içindeki Hıristiyan halkları sistematik olarak hedef almaya başladı. Bu hedef kitlenin içinde Ermeniler, Süryaniler ve Karadeniz bölgesinin Pontus Rumları yer alıyordu.
1915’teki bu sistematik soykırım, bazı yerel güçler ve gruplar tarafından da desteklendi. Süryaniler söz konusu olduğunda, bazı Kürt aşiretleri ve Hamidiye Alayları, Osmanlı-Türk yönetiminin Hıristiyanları yok etme politikasına destek verdi. 1915 yazında, Sayfo soykırımı özellikle Turabdin bölgesindeki onlarca Süryani köyü, kilisesi ve manastırının hedef alınmasıyla şiddetlendi. Yüz binlerce insan katledildi; kadınlar ve genç kızlar esir alındı ve zorla İslamlaştırıldı. Katliamın yanı sıra Turabdin’in kadim Süryani halkına ait binlerce yıllık anıtlar, manastırlar ve benzersiz el yazmaları ile kitapların bulunduğu kütüphaneler yok edildi. Öte yandan, Osmanlı yetkilileri tarafından ‘beşinci kol’ olarak görülen Hakkâri, Siirt ve Van bölgesindeki Keldani-Asuriler de tarihî topraklarında yok edilerek bölgedeki önemli varlıkları sona erdirildi.
110 yıl sonra bugün, 1915 Sayfo Soykırımı, Süryani halkının kültürel, sosyal, demografik ve ekonomik yapısını derinden değiştirdi. Aynı zamanda bu soykırım, imparatorluğun Hıristiyan unsurları olan Süryaniler, Ermeniler ve Pontus Rumlarının yok edilmesiyle kurulan yeni Türk Cumhuriyeti’nin egemen yapısını da şekillendirdi. Bugün 15 Haziran’da, 1915 Sayfo Soykırımı’nda farklı kimliklerinden dolayı hedef alınan masum ruhları ve şehitleri anıyoruz. Anmak, yaralardan iyileşmek ve gelecek nesillerin kendi tarihlerini öğrenebilmeleri için yeni bir bakış açısı geliştirmek adına hayati önemde.”
“Süryani halkının yüzleşme talebini sahipleniyoruz”
Sayfo’nun 110’uncu yılında katledilenleri saygıyla andıklarını belirten Halkların Demokratik Kongresi de, “15 Haziran 1915 tarihi, bu toprakların kadim halklarından olan Süryanilere yönelik katliamların başlangıcı olmuştur. Barış ve demokratik toplum inşasında hakikatlerle yüzleşmenin önemini bir kere daha hatırlatıyor ve Süryani halkının yüzleşme talebini sahipleniyor ve acısını paylaşıyoruz” cümlelerini kullandı.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi Halklar ve İnançlar Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Mutlu da yazılı açıklama yayınladı. Açıklamada, “Bu acı tarihin üzerinden 110 yıl geçmiş olmasına rağmen, Süryani halkı hala adalet ve yüzleşme beklemektedir. İnkâr yerine yaşanan acıları tanımak ve bunlarla yüzleşmek sadece Süryaniler için değil aynı zamanda Türkiye’nin tüm halkları için adaletin, ortak yaşamın ve toplumsal barışın temel adımlarından biri olacaktır. DEM Parti Halklar ve İnançlar Komisyonu olarak, Seyfo’nun 110. yıl dönümü vesilesiyle Süryani halkının acısını paylaşıyor, hayatını kaybedenleri saygıyla anıyoruz” sözlerine yer verildi.
“Süryani halkının demokratik taleplerini destekliyoruz”
Ezilenlerin Sosyalist Partisi Halklar ve İnançlar Komisyonu’nun X hesabından yaptığı paylaşımda ise, “Süryani halkı Sayfo’yu anarken 110 yıldır adalet ve soykırımla yüzleşme taleplerini yükseltmektedir. Tarihsel hakikatlerle yüzleşmeden, eşit ve özgür bir gelecek kurulamaz. Sayfo, bu topraklarda planlı biçimde uygulanmış bir devlet suçudur ve resmen tanınmalıdır. Süryanilere anadilinde eğitim, yayın yapma, ibadethane açma ve kendi kimliğiyle güven içerisinde var olma hakkı tanınmalıdır. Sayfo’da hayatını kaybedenleri saygıyla anıyor, Süryani halkının acılarını paylaşıyor ve demokratik taleplerini destekliyoruz” denildi.