Patrikhane'nin tutumunu anlamak zor/ AGOS Başyazı

Patrikhane kendi açısından tutumunu doğru buluyor olabilir. Ancak burada iki sorun var. Öncelikle Türkiye-Ermenistan ilişkileri açısından tarihî bir ziyarette Patrikhane’nin böyle bir tutum takınması anlaşılır değil. Bunun da ötesinde, bir misafire gösterilmesi gereken asgari nezaket kuralları var. İkinci olarak şu soruyu da sormak durumundayız. Katolikos acaba siyasetin tamamen dışında bir kişilik mi?

Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın Türkiye ziyareti birçok açıdan bir ilk olma özelliği taşıyor. Paşinyan ve Erdoğan normalleşme süreci çerçevesinde daha önce de görüştüler ancak bu kez Cumhurbaşkanı Erdoğan Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ı Türkiye’ye davet etti ve Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde “resmi” bir görüşme gerçekleşti. 

Toplantı İstanbul’da olacağına göre Paşinyan’ın bazı ziyaretlerde bulunması gayet olağandı. Bu çerçevede İstanbul Ermeni toplumu ve kurumlarıyla bir buluşma düzenlendi. Organizasyonu yapan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü Nezdinde İstanbul Daimi Temsilcisi Nairi Bedrosyan’dı. Öncelilke Bedrosyan’a bu verimli toplantıyı düzenlediği için teşekkür etmeliyiz. Paşinyan’ın ziyareti ne kadar tarihiyse bu buluşma da o kadar tarihiydi. 

Toplantıya Türkiye Ermenileri Patrikliği temsilci göndermedi. Patrik Maşalyan ABD’deydi ama bir temsilci orada olabilirdi. Ancak kimse yoktu. Bunun bilinçli bir tercih olduğu belliydi. 

Aynı gün Patrikhane’nin de kapalı olduğunu öğrendik. Oysa Paşinyan’ın Kumkapı’daki Ana Kilise’yi ziyaret etmesi program dahilindeydi. 

Paşinyan Kumkapı’ya gitti ama kendisini hiçbir ruhani karşılamadı. Bu da tepkilere neden oldu. Patrikhane nihayet günler süren sessizlikten sonra Çarşamba günü bir açıklama yayınladı

Paşinyan’ın Tüm Dünya Ermenileri Ruhani Lideri Katolikos II. Karekin’e yönelik sert eleştirilerini hatırlatan Patrikhane "Patriklik Makamımız Sayın Başbakana tepkisini hissettirmeyi uygun addetmiştir” dedi. Açıklamada ayrıca “Kiliseyi bir kurum olarak suçlamanın ötesine geçen, siyasi saiklerle yürütülen ve hukuki polemik sınırlarını aşan yaşananlar” ifadeleri de kullanıldı.

Patrikhane kendi açısından tutumunu doğru buluyor olabilir. Ancak burada iki sorun var. Öncelikle Türkiye-Ermenistan ilişkileri açısından tarihî bir ziyarette Patrikhane’nin böyle bir tutum takınması anlaşılır değil. Bunun da ötesinde, bir misafire gösterilmesi gereken asgari nezaket kuralları var. 

İkinci olarak şu soruyu da sormak durumundayız.  Katolikos acaba siyasetin tamamen dışında bir kişilik mi? Paşinyan’ın bazı açıklamaların tasvip etmemek başka bir şey ama Katolikos da Ermenistan siyasetinin tamamen içinde. Geçtiğimiz yıllarda Paşinyan’a karşı muhalefet hareketine verdiği desteği herhalde hatırlıyoruz. Önceki yıllar ise apayrı bir dosya. 

Velhâsıl Patrikhane’nin tutumunu anlaşılır bulduğumuzu söylemek hayli zor. Zaten Paşinyan’ın toplantıda bir soru üzerine “Onlar bu toplantıya gelmiyorsa, ben onlara giderim” sözünün alkış alması da bir gösterge. 

Kategoriler

Toplum