PKK üyesi ilk grup silah bıraktı: Silahlarımızı özgür irademizle imha ediyoruz.

Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla PKK üyesi ilk grup, bugün Süleymaniye yakınlarında silah bırakma töreni düzenledi. Barış ve Demokratik Toplum Grubu adıyla tören sonrası yapılan açıklamada, "Demokrasi ve sosyalizm mücadelemizi, demokratik siyaset ve hukuk yöntemiyle yürütmek amacıyla ve demokratik entegrasyon yasalarının çıkarılması temelinde sizlerin huzurunda silahlarımızı özgür irademizle imha ediyoruz" denildi.

İmralı Cezaevi'nde tutulan Abdullah Öcalan'ın çağrısı sonrası kendisini feshetme kararı alan PKK, bugün Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) Süleymaniye kentinde düzenlenen törenle silah bıraktı. PKK'li ilk grubun, Casene Mağarası'nda gerçekleştirilen törende silahlarını imha etmeye başladığı paylaşıldı.

Mağara, Süleymaniye'nin 50 km doğusunda, yüksek bir dağın girişinde yer alıyor.

Mağaranın girişi - Fotoğraf: Nazan Özcan

Rûdaw'ın haberine göre törene katılan kişi ve kurumların isimleri şöyle: PKK üst düzey yöneticileri Bese Hozat ve Mustafa Karasu, DEM Parti eş başkanları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) heyetleri.

Ahmet Türk ile DEM Parti İmralı Heyeti üyesi Mithat Sancar'ın da aralarında olduğu heyet de, "Barış ve Demokratik Toplum Grubu"nun silahları imha edeceği alana ulaştı. 

ANF'nin haberine göre, Barış ve Demokratik Toplum Grubu’nun yaptığı açıklama şöyle:

“Halkımıza ve Kamuoyuna;

Demokratik değişim ve dönüşüm sürecine ivme kazandırmak üzere oluşan Barış ve Demokratik Toplum Grubu olarak; burada bulunan ve tarihi demokratik eylemimize tanıklık eden herkesi saygıyla selamlıyoruz.

Kürt varlığına yönelik inkar ve imha amaçlı saldırılara karşı savaşmak amacıyla farklı tarihlerde PKK’ye katılmış ve silah kuşanıp farklı bölgelerde mücadele etmiş biz kadın ve erkek özgürlük savaşçıları, bugün buraya Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 19 Haziran 2025 günü açıklamasında dile getirdiği çağrıya cevap olarak buraya geldik. Gelişimiz aynı zamanda Önder Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat 2025 günü açıkladığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı, 5-7 Mayıs günlerinde yapılan PKK 12. Kongre kararları temelindedir. Barış ve Demokratik Toplum sürecinin pratik başarısı için bir iyi niyet ve kararlılık adımı olarak ve bundan sonra özgürlük, demokrasi ve sosyalizm mücadelemizi, demokratik siyaset ve hukuk yöntemiyle yürütmek amacıyla ve demokratik entegrasyon yasalarının çıkarılması temelinde sizlerin huzurunda silahlarımızı özgür irademizle imha ediyoruz.

Silah bırakılan Casene mağarası - Fotoğraf: Rudaw Attığımız bu adımın başta kadınlar ve gençler olmak üzere tüm halkımıza, Türkiye ve Ortadoğu halklarına ve tüm insanlığa hayırlı olmasını, barış ve özgürlük getirmesini diliyoruz. Önder Abdullah Öcalan’ın “Silahın değil, siyasetin ve toplumsal barışın gücüne inanıyorum ve sizi de bu ilkeyi hayata geçirmeye çağırıyorum” ifadesine yürekten katılıyor ve bu tarihi ilkenin gereğini yerine getiriyor olmaktan büyük gurur ve onur duyuyoruz.

Biliyoruz şimdiye kadar hiçbir şey kolay, bedelsiz ve mücadelesiz olmadı; tersine her şey her gün ağır bedeller ödeyerek ve dişle-tırnakla mücadele ederek kazanıldı. Elbette bundan sonrası da zorlu bir mücadele ile olacak. Bu gerçeği çok iyi biliyoruz, bu temelde yeni başarılar ve demokratik kazanımlar elde etmek üzere, Önder Abdullah Öcalan’ın fikir ve paradigmasına yürekten inanıyor, kendimize ve yoldaşlar topluluğu olarak kolektif gücümüze güveniyoruz.

Dünyada faşist baskı ve sömürünün arttığı, bölgemiz Ortadoğu’nun kan gölüne döndüğü ve halkımızın barış içinde özgür, eşit ve demokratik bir yaşama her zamankinden daha fazla ihtiyacının olduğu bu ortamda attığımız bu tarihi adımın büyük önemini, doğruluğunu ve aciliyetini görüyor ve hissediyoruz. Umuyoruz ki herkes, kadınlar ve gençler, işçi ve emekçiler, sosyalist ve demokratik güçler, tüm halklar ve insanlık da attığımız bu barış ve demokrasi adımının tarihi değerini görür, anlar ve takdir eder.

Bunlar temelinde halkımızın yaşadığı acının sorumlusu olan tüm bölgesel ve küresel güçleri, halkımızın son derece meşru ve demokratik ulusal haklarına saygı göstermeye, barış ve demokratik çözüm sürecine destek vermeye davet ediyoruz.

Başta kadınlar ve gençler, işçi ve emekçiler olmak üzere tüm halkları, demokratik ve sosyalist güçleri, aydın, yazar, akademisyen, hukukçu, sanatçı ve siyasetçileri attığımız bu tarihi adımı doğru anlayarak, bizimle, halkımızla dayanışmaya çağırıyoruz. Yine Önder Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü ve Kürt sorununun demokratik siyasi çözümü için daha aktif mücadele etmeye, küresel düzeyde demokratik, sosyalist enternasyonal mücadeleyi ve dayanışmayı geliştirip, güçlendirmeye çağırıyoruz.

Halkımızı ve tüm siyasi güçlerini, yaşadığımız tarihi sürecin özelliklerini ve Önder Apo’nun geliştirdiği Barış ve Demokratik Toplum sürecini doğru anlayarak, her alandaki eğitsel, örgütsel, eylemsel görevleri başarıyla yerine getirmeye, demokratik yaşamı geliştirmeye çağırıyoruz. Zulüm ve sömürü son bulacak, özgürlük ve dayanışma kazanacaktır. Barış ve Demokratik Toplum süreci mutlaka başarıya ulaşacaktır." 

Pervin Buldan'dan Sırrı Süreyya Önder paylaşımı: "Barış sana armağan olsun"

DEM Parti Van Milletvekili ve İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan, X hesabından yaptığı açıklamada PKK'nin silah bırakmasın ilişkin sürecin görüşmelerinde aktif rol alan ve hayatını kaybeden İmralı Heyeti Üyesi ve TBMM Meclis Başkanvekili Sırrı Süreyya Önder'i andı. Buldan'ın açıklaması şu şekilde:

"Hayırlı bir Cuma. Biliyorum izliyorsun, görüyorsun, mutlu ve huzurlusun. Rahat uyu yoldaş Sırrı. Bugün silahlar teslim edilecek. Artık gençlerin ölmedigi, annelerin ağlamadığı bir gelecek var önümüzde. Barış sana armağan olsun."

Sona erdi

Tören, yaklaşık yarım saat sonra sona erdi. Töreni izlemeye giden heyet de bölgeden ayrıldı.

İlk açıklama Devlet Bahçeli'den geldi

Silah bırakma töreni sonrası ilk açıklama ise MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'den geldi. 

Bahçeli'nin açıklaması şöyle:

"Bir yanda ülkemiz diğer yanda mücavir bölgeler yepyeni ve ümit dolu bir döneme etap etap ilerleyiş ve geçiş halindedir. Türkiye mazisi yarım asra yaklaşan şiddet ve şekavetle perçinlenmiş bölücü terör musibetinden kurtuluşun eşiğindedir.

27 Şubat İmralı açıklamasıyla gündeme gelen “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”na muvafık ve müzahir şekilde bölücü terör örgütü PKK 5-7 Mayıs 2025 tarihlerinde 12’inci kongresini toplayarak örgütsel varlığını feshettiğini ve silahı bıraktığını ilan etmiştir.

Nitekim en son videolu mesajından da anlaşıldığı üzere PKK’nın kurucu önderliği sözünü tutmuş, taahhüdünün ardında durmuş, küresel ve bölgesel tehditleri zamanında görmüştür. Bunun yanında DEM Parti sağduyulu ve sorumlu bir siyaset çizgisini koruyarak terörsüz Türkiye hedefine samimiyetle bağlı kalmış, dengeli ve isabetli söz ve değerlendirmelerle bin yıllık kardeşliğin safında yerini almıştır.

Bir devlet politikası halini alan “Terörsüz Türkiye” kararlılığını bidayetinden itibaren sahiplenen ve her türlü özveriyi gösteren Sayın Cumhurbaşkanımız ve hükümeti süreci sonuna kadar sahiplenmiştir.
Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı hiçbir tahrike ve bozucu telkine kapılmadan siyasi dirayetini ve mücadele direncini bihakkın muhafaza etmiştir.

Terörsüz Türkiye hedefi sağlam ve sağlıklı hamlelerle mesafe almıştır. Bugünden geçerli olmak üzere bölücü terör örgütü gruplar halinde silahları teslim etmeye, aynı zamanda kara bir dönemin kapanması hususunda tarihi nitelikli gelişmeler yaşanmaya başlamıştır.

Provokasyon ortamını canlı tutmak maksadıyla istismar, iftira ve inkâr yarışına giren siyasi ve ideolojik mahiyetli çevreler yeşeren umutlar, genişleyen barış ve huzur iklimi karşısında hayal kırıklığına uğramıştır.

Hakikaten hem Türkiye’miz hem de bölgemiz açısından fevkalade önemde günler yaşanmaktadır. Pozitif ve yüreklere su serpen gelişmeler bir milattır ve bu kapsamda maşeri vicdan memnuniyet duymaktadır.

Terörsüz Türkiye; refah, güven ve huzur dolu bir geleceğin kulvarıdır. Terörsüz Türkiye; milli birlik ve dayanışmanın mutlak ve mütemadi kuvvesidir. Silahların teslim işleminin belirlenmiş takvim içerisinde tamamlanmasıyla birlikte kötü anılar geride kalacak, yeni yüzyılın mimarı ve mihveri Türk milleti olacaktır.

Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere “Terörsüz Türkiye” hedefinin gerçekleşmesi uğruna emeği, eylemi ve desteği bulunan herkese şükranlarımı sunuyor, aziz milletimize yeni dönemin hayırlı olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum." 

Kategoriler

Güncel