Özel'den Erdoğan'a: "Ümmetçilik üzerinden, mezhepçilik üzerinden, din siyaseti üzerinden bu coğrafyada sana hesap yaptırmayız"

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Malatya Büyükşehir Belediye Binası arkasındaki yaptığı "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" mitinginde konuştu. Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasını eleştirerek, "Bir çatı kuracak. Çatıda vatandaşlık bilinci değil, ümmet bilinci olacak. Sünni Müslümanlık üzerinden yeni bir ittifak kuracak ve aklı sıra bunun üzerinden yeni bir ittifakla yürüyecek. Cumhuriyet Halk Partisi olarak durmamız gereken yerde dururuz ama Türkiye’ye bir ümmetçilik üzerinden, mezhepçilik üzerinden, din siyaseti üzerinden bu coğrafyada sana hesap yaptırmayız" dedi.

Özel'in konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:

"Bugün aslında çok tarihi bir gündeyiz. Tayyip Erdoğan günlerdir tarihi bir açıklama yapacağını söyledi. Günlerdir açıklamanın yapılacağı salonun hazırlıklarını gösteriyorlar. Üç gün kaldı, iki gün kaldı... Millet bugün döndü, kulağını açtı, dinledi. Asgari ücrete zam açıklamadı. Emekliye zam açıklamadı. Memur emeklisine seyyanen zam vermedi. Atanmayan öğretmene müjde vermedi. Don gören çiftçilere bir ödemeden bahsetmedi. Demokrasiye döneceğim, yeni bir yönetim yapacağım demedi. Erken seçim müjdesini vermedi ama döndü dolaştı kendi partisinin propagandasını yaptı. Efendim PKK silahları yaktı. Bundan sonra 'AK Parti, MHP, DEM birlikteyiz, başkasını istemeyiz. Bundan sonrası Türkiye’nin Yüzyılı' dedi."

"Önce şunu söyleyeyim: Bu iktidarın olduğu 41 yıldır PKK terör örgütü var. 23 yılı Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidarında, ya Erdoğan Başbakan ya Cumhurbaşkanı. Biz hem terörsüz hem demokratik bir Türkiye istiyoruz. Karşımızda demokrasiye savaş açan, rakiplerini hapse atan, belediyelere kayyum atayan, seçilmiş siyasetçileri zindanlarda çürüten otokrat bir iktidar var. Bu anlayışla bu ülkeye demokrasi gelmez. Buradan 'iç cephemiz güçlü olsun' diyenlere sesleniyorum: Muhalefete zulmederek, zindanları siyasi tutsaklarla doldurarak yapamazsınız. Biz Saraçhane'de yedi gün yedi gece bütün demokratlar birlikte direndik."

"Ümit Özdağ’a da özgürlük, Ekrem İmamoğlu’na da özgürlük, Selahattin Demirtaş’a da özgürlük dedik. Hep beraber yan yana, omuz omuza, seçilmişlerin yanında durduk. Ama bugün, bugün 'dün DEM Parti'yle görüştük' diye bize terörist diyenler, belediye meclislerinde eski DEM'den bir belediye meclis üyesi var, kent ittifakı var, İstanbul İttifakı var diye belediye başkanlarımızı hapse atanlar şimdi terör örgütünün başıyla oturdular, anlaştılar ama hâlen daha belediye başkanlarımızı içeride tutuyorlar. Bugün şunu açıkça gördük: Erdoğan umut siyaseti yapamadığı için, tükenmiş olduğu için, perişan olduğu için, bir daha seçim kazanma ihtimali olmadığı için bir düşman arıyor. Yine düşman siyaseti yapmak istiyor. Erdoğan’a sesleniyorum: Aç olanın karnını doyurmadan, işsiz olana iş bulmadan, dertli olanın derdini çözmeden korku siyasetine geçit yok. Buradan Erdoğan’a sesleniyorum: Durduğum yerden geri gitmem. Teröre de karşıyım, barışın da arkasındayım. Siyaseti sana göre yapmam. Gazinin partisini, Cumhuriyet Halk Partisi’ni, Türkiye’nin birinci partisini kimseye aşağılatmam. Alnını karışlarım senin. Alnını karışlarım."

"Çıkmış, Kürt, Türk, Arap... Hesap: Kürtlerin temsilcisi DEM, Türklerin temsilcisi MHP, bak bak bak... Arapların temsilcisi kendisi. Suriyelileri doldurdu, Arapların temsilcisi kendisi. Bir çatı kuracak. Çatıda vatandaşlık bilinci değil, ümmet bilinci olacak. Sünni Müslümanlık üzerinden yeni bir ittifak kuracak ve aklı sıra, aklı sıra bunun üzerinden yeni bir ittifakla yürüyecek. Bugün çeşitli siyasi partilerden açıklamalar geliyor, 'Biz Kürt’le Türk’ün kardeşliğine, gözyaşının bitmesine, şehit gelmemesi için her şeyi yaparız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak durmamız gereken yerde dururuz. Ama Türkiye’ye bir ümmetçilik üzerinden, mezhepçilik üzerinden, din siyaseti üzerinden bu coğrafyada sana hesap yaptırmayız."

"Biz bu işi Türkiye İttifakı’yla, nasıl Malatya’da, bütün Türkiye’de, 31 Mart’ta sosyal demokratlar, muhafazakâr demokratlar, milliyetçi demokratlar, liberal demokratlar, sosyalist demokratlar, Kürt demokratlar, el ele, omuz omuza, gönül gönüle seni nasıl yendiysek yine yeneceğiz, yine yeneceğiz, yine yeneceğiz. Buradan bütün CHP’lilere sesleniyorum: Asla ve asla korkmayın. Efendim, yeni bir ittifak kurulur. Orada hiçbir partiyi hor görmeyin. Hiçbir seçmeni, hele hele Kürtleri, sakın Tayyip Erdoğan’ın düşündüğü gibi ilkesiz insanlar diye düşünmeyin. Kürt kardeşlerimizin de biz Türklerin de Alevi’nin de Sünni’nin de kendini nasıl tanımlıyorsa, Laz’ı da Çerkez’i de Roman’ı da bu memleketin vatandaşı ya, Misak-ı Millî sınırında ya, baş üstünde, baş üstünde... Ne kim sana kendini kullandırtır, ne de bambaşka kimlik çatışmaları... Ben Türk milliyetçilerine de kurban olayım. Ülkücülere de kurban olayım. Muhafazakârlara da kurban olayım. Kürt kardeşime de kurban olayım. Tayyip Erdoğan, düş yakamızdan, düş yakamızdan."

(ANKA)

Kategoriler

Güncel