İstanbul'da, araçlarında Kürtçe müzik dinledikleri gerekçesiyle polisler tarafından darp edilerek gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Ahmet ve Ümit Kaya kardeşler, yaşadıklarını anlattı. İki kardeş, "Biz Kürtçe müzik dinlediğimiz için bununla karşılaştık. İnsanlık dışı uygulamalardı" dedi.
İstanbul’un Bayrampaşa ilçesinde, 13 Temmuz’da piknikten döndüğü paylaşılan bir ailenin seyir halindeki araçlarında Kürtçe müzik dinledikleri için polis tarafından darp edilerek gözaltına alındığına dair dijital medyada yayınlanan görüntüler tepki toplamıştı.
Gözaltına alınan gençlerin, çıkarıldıkları mahkemece “adli kontrol şartıyla” serbest bırakıldığı bildirildi. Mezopotamya Ajansı'nın (MA) haberine göre, kardeşlerden yedi aylık hamile olan Zeynep Yaman'ın olay esnasında polis tarafından karnına atılan tekmeden dolayı Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Aktarılan bilgilere göre, Zeynep Yaman ve sezaryen doğumla kuvöze alınan bebeğin hayati tehlikesinin devam ediyor.
Gözaltına alınanlardan Ahmet Kaya ile Ümit Kaya, yaşadıklarını MA'ya anlattı.
Gözaltına alınan Ahmet Kaya, araçlarında herhangi bir ses sistemi olmadığını ve müziğin normal bir şekilde çaldığını ifade etti. Kaya, “Polis ceza kesmek için bizim fotoğrafımızı çekti. Polisler, trafik polisi de değildi. Ardından kardeşim araçtan indi. Onlar kendi aralarında konuşurken ben de indim. Biz indiğimiz anda polis silahına sarıldı. Silahı çekmedi ama elini silaha attı. Daha sonra sivil polis olduğunu beyan etmeyen kişiler yanımıza geldi. Polis olduklarını bilmiyorduk, meğerse hepsi sivil polismiş. Sonra bizi darp etmeye başladılar. Başta bizi halkın dövdüğünü sandık. Ardından olay yerine Yunus polisler geldi. Çoluk çocuk demeden bize biber gazı sıkmaya başladılar. Olay esnasında 45 polis beni ters kelepçeleyerek yere yatırdı. Yerde kafama, gözüme, omzuma karnıma vurmaya başladılar” sözlerini kullandı.
"Bize işkence yaptılar"
Daha sonra polis aracına alındıklarını dile getiren Kaya, “Bizi ekip araçları içinde yaklaşık 40 dakika beklettiler. Hastaneye rapor almaya gittik. Polis eşliğinde bize rapor aldırtıyorlar. Daha sonra yanıma bir tane Yunus polis geldi. Benim elim düz kelepçedeydi. Doktorun yanında kelepçeyi çıkarıp beni ters kelepçeli yaptı. Beni, ekip arasına itip tokat attı. Polis bana, ‘Daha bu işin karakol boyutu var’ dedi. Resmen bize işkence yaptılar. Görüntülerde de vardır. Hem sivil hem de diğer kamu personeline hiçbir şey yapmadık. Yapsak görüntülerde görünürdü” şeklinde konuştu.
"Kürtçe müzik dinlediğimiz için bununla karşılaştık"
Aracı kullanan kişi olduğunu belirten Ümit Kaya da, polisin aracının fotoğrafını çektiğini gördükten sonra durduğunu ifade etti. Ümit Kaya, “Mesafeli bir şekilde yanına gidip, ‘Fotoğrafı çekme amacın nedir?’ diye sordum. O da bana, ‘Yüksek sesle müzik dinlemeyeceksin’ dedi. Araçta, 'ne mutlu Türküm' çalsaydı böyle bir şey yaşanmayacaktı. Konuşmadan direk abimin boğazından tutup darp etmeye başladılar. ‘Ne oluyor’ diye bağırmaya başladım. Hemen anons geçtiler. Anonstan sonra ekipler geldi. Bize yapılan küfürlerin haddi hesabı yok. Biz Kürtçe müzik dinlediğimiz için bununla karşılaştık. Oradaki sivil polisler bana ‘Kürtçe müzik dinleyemezsin’ diyerek bağırdı. Açık açık bunu belirttiler: ‘Siz teröristsiniz’ diyerek başımızı aşağıya doğru eğdiler. Polis ekipleri bizi nezarete götürürken de ,‘Bu teröristlere niye güveniyorsun, ya arkadan bizi bıçaklasalar’ diyordu” dedi.
Kaya, “Avukatlarımız gelene kadar bize su vermediler. Gece 3.00 - 4.00 gibi bize yemek ve su verdiler. Avukatlarımız olmasaydı şu an ne haldeydik bilemiyoruz. İnsanlık dışı uygulamalardı” diye aktardı.