Afganistan Devrimci Kadınları Derneği (RAWA), Kabil’in Taliban tarafından işgalinin dördüncü yılında bir açıklama yaptı. Açıklamada, kadınların öncülüğündeki direniş ve halkın örgütlenmesi vurgulanırken, Taliban’a ve başta ABD olmak üzere destekleyen güçlere karşı mücadele çağrısı yapıldı.
Afganistan Devrimci Kadınları Derneği (RAWA), Afganistan'ın başkenti Kabil'in 15 Ağustos 2021 tarihinde Taliban güçleri tarafından işgal edilmesinin dördüncü yılında bir açıklama yayınladı. Mevcut durum hakkında bilgi veren açıklamada RAWA, "Yaygın işsizlik, hayat pahalılığı, rüşvet, yolsuzluk, umutsuzluk ve daha birçok felaket, halkımız için yaşamı tamamen katlanılmaz hale getirdi" ifadelerini kullandı:
"Kabil’in Taliban’ın dinci faşistleri tarafından ele geçirilmesinin üzerinden dört yıl geçti. Dört yıl boyunca, onlarca yıldır yurdumuzun sırtına vurulmuş emperyalizm zincirleri bedenimize, ruhumuza ve zihnimize daha da sıkı dolandı.Bugün Taliban — Pakistan istihbarat servislerinin ürünü ve Amerika Birleşik Devletleri, Katar, İran rejimi ile bölgedeki gerici güçler arasındaki pazarlıkların sonucu olarak — bir ölüm ve baskı makinesine dönüşmüş durumda. İktidarlarının ilk günlerinde binlerce kadını iş ve eğitim hakkından mahrum bıraktılar. Silah ve şiddet yoluyla Orta Çağ engizisyonunu dayattılar; kanlı politikaları, işkenceleri ve muhaliflerin ortadan kaybolmalarıyla tüm ülkeyi korkunç bir hapishaneye çevirdiler. Yaygın işsizlik, hayat pahalılığı, rüşvet, yolsuzluk, umutsuzluk ve daha birçok felaket, halkımız için yaşamı tamamen katlanılmaz hale getirdi."
Kadınların, bu gerici yönetimin ilk hedefi olduğunu vurgulayan açıklamada kadın mücadelesinin önemi hatırlatıldı:
"Kadınlar, dinci faşizmin ilk hedefi oldu. Ancak son dört yılda zincirlere, hapse ve ölüme rağmen direnişin ön saflarında yer aldı. Taliban karşıtı mücadelenin liderliği tarihe onların adıyla geçti. Taliban’ın kadın ayaklanmasından korkması boşuna değil; kadınların mücadele azmi ve bastırılmış öfkesi — İran ve Türkiye’deki cesur kadınlarda olduğu gibi — dinci zorbalığın temellerini sarsabilir. Bu yüzden Taliban, kadınları toplumdan silmek için en sert yöntemleri kullanıyor. “Uygunsuz başörtüsü” bahanesiyle tutuklamalar, “Ahlakı Teşvik Bakanlığı” görevlilerinin kırbaçla uyguladığı hakaretler, eğitim ve çalışma hakkının sistematik biçimde engellenmesi bu politikanın açık kanıtı. Taliban biliyor ki bu potansiyel uyanır ve örgütlenirse, baskıları uzun sürmeyecek."
"Özgürlük sağlanana kadar mücadeleye devam"
"Bugün, halk desteğine sahip, ulusal, bağımsız, demokratik ve köktendinci karşıtı bir güç sahnede yok. Bu nedenle, yabancı hükümetlerden beklentiye girmeden, her yolla hem kendi bilincimizi hem de yoksun bırakılmış kitlelerin bilincini yükseltmeliyiz. Batılı hükümetlerin ve gerici güçlerin yıllardır dayattığı, halkı pasif ve vizyonsuz bırakan “kötü ile daha kötüyü seçme” anlayışı reddedilmeli. Özgürlük sağlanana kadar hareket her biçimde, her düzeyde ve her yerde canlı tutulmalı; gençlerin umutsuz, korkmuş ve kırılmış bireylere dönüşmesine izin verilmemeli."
"Kız kardeşler ve acılı anneler" ifadeleriyle kadınlara seslenen RAWA, açıklamasını şu çağrıyla bitirdi:
Bugün, çekinmeden ve yüksek sesle ilan edelim: Cihatçılar, Taliban veya emperyalist güçlerin diğer hain hizmetkârları Afganistan sahnesinden temizlenmelidir. Bu sistemde reform yoktur; uzlaşma veya yalvarışla kurtuluş gelmeyecektir. Tek yol, siyasi bilinci yükseltmek, örgütlenmek ve tüm halkımızın tüm kesim ve etnik gruplarını birleştirerek ülke çapında bir ayaklanmaya hazırlamaktır. Aksi takdirde, bu utanç zincirlerinden asla kurtulamayacak ve gelecek nesillerin önünde mahkûm duracağız. Halkımızın yaralarını ancak özgürlük, toplumsal adalet ve laik temelli demokrasi iyileştirebilir. Bu nedenle, cihatçıların ve Taliban’ın dini faşizmine ve onları destekleyen emperyalist güçlere karşı mücadele kılıcımızı keskinleştirelim!"