TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun altıncı toplantısı bugün yapıldı. Barolar adına söz alan ilk isim olan Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan, problemlerin çözümünü için dört başlık belirlediklerini açıkladı.
TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun altıncı toplantısı bugün yapılıyor. Bugünkü toplantıda Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan ve 10 ilin baro başkanları konuşma yaparak sürece ilişkin görüşlerini ifade etti. Toplantı, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un konuşmasıyla başladı.
Barolar adına söz alan ilk isim Türkiye Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan oldu. Komisyonun bir anayasa çalışması yapmayacağı ortaya konulduğu için kanuni düzenlemeler ve uygulamadaki sorunlar üzerinde duracağını ifade eden Sağkan, “Barolar Birliği olarak millî birlik ve beraberliğin pekiştirilmesine ön koşulunun Anayasa'nın içerdiği asgari teminatların sağlanması olduğu düşüncesindeyiz. Yürürlükteki Anayasa’ya saygı gösterilmedikçe herhangi bir sorunun çözülmesi de mümkün değildir” diye konuştu.
Çatışma çözümleri konusunda temkinli yaklaşımın benimsenmesi yaklaşımında olduklarını kaydeden Sağkan, çözümün aniden köklü adımların atılmasıyla değil öncelikle karşılıklı güvenin inşası ile mümkün olduğunu ifade etti. Sağkan, anlaşma sağlanmayan konuların sessizce geçiştirilmemesi ve açıklıkla ortaya konması gerektiğini de sözlerine ekledi. Sağkan silah bırakma sürecine ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı: “Terör örgütünün ve üyelerinin tüm silah ve mühimmatı tamamen teslim edip yeni bir isimle yeniden kurulmayacağını temin etmesi, Türkiye’nin bölünmez bütünlüğünü tam riayeti taahhüt etmesi tüm bu sürecin sağlıklı yürümesini ön koşuludur."
4 başlık belirlendi
"Meclis çatısı altında toplumsal bütünleşme gerçekleşmesi için özgürlük, demokrasi ve hukuk devleti alanında çalışmalar yapmak hedef olarak ortaya konulurken bir yanda ise bazı hukuka aykırı yargı uygulamalarıyla idari tasarruflar bu hedefin tam aksine işlemektedir. Bir tarafta milli birliğin ve beraberliği pekiştirilmesi hedefi ortaya konulurken diğer tarafta hukuka aykırı gözaltı ve tutuklama kararları, bazı anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmaması gibi yargısal faaliyetlerle, kayyım uygulamaları, diploma iptali ve Atatürkçü subayların TSK’dan tasfiyesi gibi idari uygulamalar taban tabana zıt bir sürece işaret etmekte, kamuoyunun vicdanını derinden yaralamaktadır.”
Barolar Birliği’nin belirlediği 4 başlık olduğunu belirten Sağkan, bu başlıkları şöyle sıraladı: Keyfi tutuklamalar, ifade hürriyetine dönük ağır ihlaller, bazı yargı kararlarının uygulanmaması ve kayyım uygulamaları.
Bu akut problemlerin çözümünde atılabilecek önemli adımlar olduğu inancında olduklarını kaydeden Sağkan, Hâkimler Savcılar Kanunu’nda değişiklik yapılmasını, hâkim ve savcı mülakatlarında kamera kaydının kaldırılması, mülakatların yürütmeden bağımsız kurumlara bırakılması gibi öneriler sundu.
"Ankara, İstanbul, İzmir baroları da dinlenmeliydi"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökçe Gökçen ise , şunları söyledi:
"Ankara, İstanbul, İzmir gibi büyük illerin de baro başkanlarının dinlenmesi gerekirdi. Bir toplumsal rızadan bahsedilirken sadece 2 No'lu baroların dinlenmesi bunun ne kadar uzağında olduğumuzu gösteriyor. Barolar arasında kadın başkanlar var. Toplumun tamamını temsil etme amacını benimsiyorsak eğer o zaman kadın baro başkanlarının da olması ve burada görüşlerini dile getirmeleri gerekirdi. Buna bir çözüm bulunabilir. Bundan sonraki toplantılarda davet edilecek olan temsilcilerin arasındaki cinsiyet eşitliği daha fazla dikkate alınabilir. İstanbul Barosu'nun şöyle bir özel yanı da var; İstanbul Barosu'na karşı kayyum atama talebi ile dava açıldı. Şimdi biz bir yandan burada bir çözümü konuşacaksak o zaman İstanbul Barosu'nun burada görüşlerini dile getirmesi lazım. Bundan sonrası için telafi edilebilir.
Geçtiğimiz hafta Barış Anneleri görüşlerini dile getirdi ve kendi görüşlerini ana dillerinde daha rahat ifade edebileceklerini söylediler. Ancak toplum buraya baktığı zaman bu komisyonda bile Kürtçe konuşulamayacaksa toplumda güven arttıran değil güven azaltan bir olaydır."
İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu komisyon toplantısına son dakikada aranarak davet edildiğini belirterek şunları söylemişti:
"Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde göreve başlayan ve şu anda görevde bulunan "Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" bugün baroları dinliyor. Türkiye Barolar Birliği'ni ve bazı baroların yöneticilerini dinliyor, dinleyecek. Bu komisyona biz de son dakikada, sözlü olarak Millet Meclisi Genel Sekreterliği tarafından davet edildik. Ancak bu denli önemli bir komisyon, önemli bir toplantıya baroların sembolik olarak davet edilmesi değil, ciddi bir biçimde planlanmış, programlanmış bir biçimde davet edilmesi ve orada gerçekten bir katkı sunması temenni edilirdi."
Oturum öncesinde açılış konuşmasını yapan Meclis Başkanı Kurtulmuş, İstanbul, Ankara ve İzmir barolarının toplantıya katılmamasından duyduğu üzüntüyü dile getirerek sözlerine başladı. “Gönül arzu ederdi ki 81 baromuzun tamamı burada olsun” diyen Kurtulmuş, baroların katkılarının sürece önemli katkı sağlayacağına işaret etti.