Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun yedinci toplantısında eski TBMM başkanları dinleniyor. 20. dönem Meclis Başkanı Hikmet Çetin, silah kullanmayan örgüt üyelerinin hemen affedilmesi gerektiğini söylerken Bülent Arınç, "Umut hakkı mutlaka uygulanmalı, genel af zaruri" dedi.
TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, 7. toplantısı için bir araya geldi. Komisyonun yedinci toplantısına TBMM eski başkanları çağırıldı. Toplantıya, TBMM eski başkanlarından Hikmet Çetin, Ömer İzgi, Bülent Arınç, Köksal Toptan, Mehmet Ali Şahin, Cemil Çiçek, İsmet Yılmaz, İsmail Kahraman, Binali Yıldırım ve Mustafa Şentop katıldı.
Komisyon, 20. Dönem Başkanı Hikmet Çetin'in konuşmasıyla başladı. Çetin, suça bulaşmamış PKK mensuplarının affedilmesi, suça karışanların yargılanması, yönetici kadrosunun ise yurtdışına gönderilmesi gerektiğini söyledi ve “Türk ve Kürt Amerika'nın siyah ve beyazı gibi değil. Din aynı, mezhep aynı” dedi.
Çetin’in ardından, 21’inci Meclis Başkanı Ömer İzgi söz hakkını kullandı. İzgi, sürece yönelik yasa çıkarma yetkisinin TBMM’de olduğunun altını çizerek, “Anayasa değişikliği yapılması gerekiyorsa o da yapılmalıdır. TBMM’nin yapamayacağı bir şey yoktur. Ancak Anayasa’nın ilk üç maddesi ve ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ diyen altıncı maddesi değiştirilemez” dedi. Çetin'in ardından 21'inci Meclis Başkanı Ömer İzgi söz aldı.
İzgi: Suç işleyen herkes cezasını çekecektir
Çocuk yaşta örgüte katılmış ancak eline silah almamış olanların hukuki durumları ile ilgili çalışmalar yapılması gerektiğini belirten İzgi, "TBMM'nin temel görevi tam da bundan ibarettir. Bu özel durumu fırsat sayarcasına başka talepleri olanlara kulak verilmesi, süreci sekteye uğratır. Suç işleyen herkes, mutlaka cezasını çekecektir" ifadelerini kullandı. İzgi gerekli hallerde anayasada da değişiklikler yapılabileceğini söyledi: "Yapılacak düzenlemeler için yasa çıkarmak gerekiyorsa yasa çıkarılacak, Anayasa değişikliği yapılması gerekiyorsa o da yapılmalıdır. TBMM'nin yapamayacağı bir şey yoktur. Ancak Anayasa'nın ilk üç maddesi ve "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diyen altıncı maddesi değiştirilemez. Odak noktamız, fesih ve buna bağlı düzenlemeler olmakla birlikte, gerekiyorsa Anayasa değişikliği de yapılacaktır."
Anayasa'daki "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür" ifadesini içeren 66'ncı maddesinin değiştirilebileceğin belirten İzgi, 1924 Anayasanın 88. maddesindeki "Türkiye ahalisine din ve ırk ayrımı olmaksızın vatandaşlık itibarı ile Türk denir" ifadesinin Anayasa'da yer alabileceğini söyledi.
Bülent Arınç: En çok DEM'den çekiniyorduk, DEM öncü oldu
Komisyonda söz alan üçüncü isim Bülent Arınç, belediye başkanlarının, milletvekillerinin tutuklandığını hatırlatarak Kürtlerin esas olarak eşit vatandaş olmak istediklerini belirtti. Kuru hamasetle yola çıkılamayacağını kaydeden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geldiğimiz nokta denizin bittiği, geminin karaya vurduğu bir noktadır. Eli yukarıdan tutarak başlatan Bahçeli’ye teşekkür ediyorum. Cumhurbaşkanının kararlılığı iradesi ve komisyonun çalışmaları işin yürütücüsü olacaktı. En çok DEM’den çekiniyorduk, DEM öncü oldu, takdir ediyorum.”
DEP eski milletvekili Orhan Doğan, Selim Sadak, Hatip Dicle ve Leyla Zana ile yıllar önce birlikte siyaset yaptıklarını belirten Arınç, Yurt dışına gitmek zorunda kalan Selim Sadak'ın hasta olduğunu öğrendiğini söyledi ve Selim Sadak ve yurt dışındaki siyasetçilerin ülkelerine dönmeleri gerektiğini ifade etti.
Bahçeli bu kadar yukarıdan başlamasaydı bu kadar ileri gidemezdik
Bahçeli'nin ilk çıkışının kendisini de şaşırttığını anlatan Arınç, "Bu kadar yukarıdan başlamasaydık bu kadar ileri gidemezdik. Şok edici bir çıkışla başlamalıydı" dedi. Kullanılan dile dair uyarılarda da bulunan Arınç, "Geçmişe ait hangi söylemleri kullandıysanız bunları unutun" dedi. Bu sürecin paydaşı olanların sinir uçlarına dokunacak hiçbir söz kullanmaması, konuşanların susturulması gerektiğini söyleyen Arınç, "Tarihi tersine çeviremeyiz. Yeni başladığımız yol konvansiyonel silahlarla harp yapılması değildir. Yeni metotlarla yeni heyecanlarla bu süreci sonlandırmamız lazım" dedi. Toplumsal mutabakatın bulunduğunu belirten Arınç, Türkiye'nin yerelde ızdırap yaşadığını söyledi ve ülkenin yüzde 90'ının bu süreci onaylayacağını ifade etti.
"Bu komisyonun görevi yeni anayasa hazırlamak değil"
Anayasa değişikliğine dair tartışmalara da değinen Arınç, en iyi anayasanın uygulanan anayasa olduğunu ifade etti ve "Bugünkü anayasanın 'bu bana yaramaz dediğiniz' hükümleri ertelemeyi yanlış buluyorum" dedi. Arınç, şöyle devam etti: "Anayasa'yı değiştirebiliriz. Zaten 3'te 2'sinden fazlası değişti. Ama çağdaş, daha az maddeli bir anayasa, özgürlükçü bir anayasaya her zaman ihtiyacımız var. Ama bu komisyonun görevi yeni bir anayasa hazırlamak değil."
Teröristle mücadele ettik, terör olgusunu ortaya çıkaran sebeplerle mücadele etmedik
Terörün bir olgu olduğunu ifade eden Arınç, "Biz teröristle mücadele ettik, terör olgusunu ortaya çıkaran sebeplerle mücadele etmedik" dedi. Arınç, Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun sözlerine atıf yaptığı konuşmasını şöyle sürdürdü: "Suriye'deki gelişmeler bu süreci çok yakından ilgilendiriyor. Artık Türkiye'de terörist sayısı o kadar azalmıştı ki neredeyse ayakkabı numaralarını biliyorduk. Suriye'de ise yeni bir süreç var, Suriye'deki gelişmeler noktasında da Türkiye'nin dış politikasını önemli buluyorum."
"İfade özgürlüğü güçlendirilmeli"
İfade özgürlüğünün güçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Arınç, AKP iktidarının ilk 10 yılında bu konuda önemli adımlar atıldığını ama bugün sıkıntılar olduğunu kaydetti. Adil ve eşitlikçi bir infaz mevzuatının hayata geçirilmesi gerekliliği de Arınç'ın önerileri arasında yer aldı. Arınç ayrıca Bahçeli'nin gündeme getirdiği Umut Hakkı'nın mutlaka uygulanması gerektiğini ifade etti. Arınç, "Kimin istifade edeceğini düşünmeyelim. AİHM'in kararının üzerinden 10 sene geçti" dedi.
"Genel af zorunlu"
Genel affın da zaruri ihtiyaç olduğunu kaydeden Arınç, "Yargı konusundaki güvensizliğin hat safhaya ulaştığı bir noktada mutlaka düşünülmeli" dedi. KHK ile ihraç edilenler ızdırap yaşadıklarını da kaydeden Arınç, "Bu kapsamda hukuk içerisinde kalmak şartıyla bir takım düzenlemeler yapılabilir" diye konuştu.
Arınç, sözlerini şöyle sonlandırdı: "Komsiyonumuz Türkiye'nin gerçekleri karşısında bu cesaretli adımları atmalı ki Bahçeli'nin cesaretle başlattığı süreç başarıyla noktalandırır."