“Heybeliada Ruhban Okulu” kitabından aldığı ilhamla çekimlerini yapan belgesel fotoğrafçısı, sinema yönetmeni ve yazar Alberto Modiano imzalı “Ümit Tepesi” belgeseli, 6-7 Eylül Pogromu’nun 70. yılında Parma Beyoğlu’nda gösterilecek. Modiano ile 1964 Sürgünü ve 6-7 Eylül Pogromu’nu da konu alan film ile ilgili sohbet ettik.
Belgesel fotoğrafçısı, sinema yönetmeni ve yazar Alberto Modiano’nun imzasını taşıyan “Heybeliada Ruhban Okulu” kitabının ilham verdiği “Ümit Tepesi” isimli belgeselin, 6-7 Eylül 1955 Pogromu’nun 70. yıl dönümünde gösterimi yapılacak. Parma Beyoğlu’ndaki gösterimin ardından, filmin yönetmeni Alberto Modiano ve yazar Başak Baysallı ile bir söyleşi yapılacak.
Modiano’nun çektiği fotoğraflardan oluşan, 2023’ün yaz aylarında Adalar Vakfı bünyesindeki Adalı Yayınları tarafından yayınlanan “Heybeliada Ruhban Okulu” kitabı, 26-27 Ağustos’ta Büyükada’daki ‘Adalı Yazarlar, Adaları Yazanlar’ edebiyat etkinliğinde ilk kez okurlarıyla buluşmuştu.
Modiano’yu bu eser için teşvik eden, Laki Vingas’ın önsözünü kaleme aldığı kitap, Heybeliada Ruhban Okulu mezunu, felsefe profesörü Konstantin Delikostas’ın yazısının yanı sıra Salih İnci’nin de okuldaki eğitim üzerine yazısını içeriyor. Modiano, belgesel fotoğraflarla başladığı öyküsüne daha sonra film yapma düşüncesi ile devam ediyor. Heybeliada Ruhban Okulu’nu konu eden “Ümit Tepesi”nin oluşum sürecinde Modiano Türkiye’den 14 kişi ile görüşüp, Atina’da bulunan okulun mezunlar derneğinin buluşmasında da 13 kişi ile de görüşme yaparak filmi tamamlıyor.
Belgeselde, 1964’te Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin aldığı ani bir kararla, İstanbullu Rum toplumunun takriben üçte birinin sınır dışı edildiği “1964 Sürgünü” sırasında göç etmek zorunda kalan Rumlar ve 6 -7 Eylül 1955 tarihinde, İstanbul ve İzmir’in de aralarında bulunduğu Türkiye’nin birçok kentinde yaşayan başta Rum ve Ermeniler olmak üzere Hıristiyan ve Musevilere yönelik sistematik bir şekilde uygulanan “6-7 Eylül Pogromu”na da yer veriliyor.
7 Eylül Pazar günü saat 20.00’de Parma Beyoğlu’nda gösterilecek olan “Ümit Tepesi”ni Alberto Modiano ile konuştuk.
Belgeselin fikri nasıl oluştu? Çekimlere ne zaman başladınız ve ne zaman yayınlandı?
Ben eski bir Büyükadalıyım. 1975 yılında adada büyük amacımızın parfümeri dükkanında çalışıyordum. 1977 yılından sonra akrabalar o dükkânı bana ve abime devretti. Biz de onu 1989 yılına kadar kullanmaya devam ettik. Bu aile dükkânında herkes bir işin ucundan tutuyordu. Bazen annem babam gelir ben gider bir hava alırdım. Yine böyle bir günde Heybeliada’ya giderken Ümit Tepesi’ne gittim ve Ruhban Okulu’nu tanıdım o gün. O görkemli bina bende derin izler bıraktı. O yıllarda da fotoğrafçılıkla uğraşmaya yeni başlamıştım.
Binanın iki kare fotoğrafını çektim. Sonra o fotoğrafları tab ettiğimde binanın beni çok etkilediği gördüm. Sanki o görkemli okul ile bir sözleşme yapmış gibiydik. Ardından yıllar geçti. 2016 yılında “Cuma, Cumartesi, Pazar” sergimizin başlangıcı benim için eski bir hikâyeyi tekrar yazmak gibi bir şey oldu. Patrikhane’nin izni ile o binanın belgeselini yapmak istedim. Kabul ettiler. Ertesi yıl da sinema öğrencisi oldum. Nedense fotoğraf belgeseli yanında filmini de yapmak bana olumlu geldi ve çalışmaya başladım. Ancak bir takım olumsuzluklar yüzünden belgesel beş yılda bitti. 2022 yılında izleyicilerle buluştu.
Belgeselden bahsedebilir misiniz, izleyecilere ne anlatıyor?
Belgeselde, binanın tarihçesinin yanı sıra Ruhban Okulu’nda okumuş Türkiye’den 14, Atina’da yaptığım çekimlerde de okulda okumuş 13 kişi olmak üzere toplam 27 kişinin anıları yer alıyor. 37 dakikalık belgeselde, görüştüğüm kişilerden bazıları Rumca konuştuğu için daha sonra onları deşifre edip, Türkçe’ye çevirmek oldukça zaman aldı. Zira bunun bir etkisi de Rumca’yı bilmememdir.
Belgeselde, 6-7 Eylül Pogromu’nu da yer veriliyor…
Okulun tarihçesini anlatırken Profesör Salih İnci’nin Heybeliada üzerine yapmış olduğu akademik tezi ve kitabından alıntılar yapmama izin vermesi benim için çok önemli ve özel bir jestti. Bunu filmde de aktardım. Okulda yaşayanlar 1955 ve 1964 olaylarından nasıl etkilendiklerini de anlattılar.
Uzun yıllardır kapalı olan Heybeliada Ruhban Okulu’nu belgeselde nasıl işlediniz?
Çalışmalarım sırasında okulda iki yaz kaldım. Beni çok iyi ağırladılar. Özellikle yemeklerde aynı disiplinin korunmuş olması beni çok etkilerdi. Bana binanın her tarafında çekim yapmam için sonsuz ilgi gösterdiler. Özellikle kütüphanesi beni çok çok etkilemişti. Ben de 70 yıl öncesi gibi öğrencilerin kaldığı yataklarda konakladım. Gece Ümit Tepesi’nin sessizliğinde günün değerlendirirken, kitabımı okurken, o öğrencilerin disiplinli çalışmaları ve hedeflerini düşündüm. Çok farklı ruhani bir atmosfere sahip bina.
Adı okul, üniversite, akademi ne olursa olsun, bunlar insanlığı eğitmek üzerine kurulmuş mekanlardır. Ben de okulun tekrar işlevlik kazanmasını isterim.
Belgeselin 7 Eylül’de gösterimi için bir araya geleceksiniz…
Her şeyden önce bu filmde çok kişinin emeği var, herkese teşekkür ederim. Ondan öte, dünyada ve ülkemizde barış olsun, eğitim sürsün, irfan varlığını göstersin. Kontenjan kısıtlı olduğu için katılımcılar kayıt yaptırabilir. İzlemek isteyenleri Perma Beyoğlu’na bekleriz.
Alberto Modiano hakkında
Yazar, fotoğraf sanatçısı Modiano, 20 Kasım 1960’ta İstanbul’da doğdu. 1971’de İstanbul Şişli Ondokuz Mayıs İlkokulu’nda okuyan Modiano, Özel Hürriyet Lisesi ve Kabataş Ticaret Liselerinde eğitim gördü. Ayvansaray Üniversitesi Fotoğrafçılık ve Sinema Bölümünden mezun olan Modiano, 500. Yıl Türk Musevileri Müzesi’nde çalışıyor.
İlk yazısı Şalom gazetesinde yayınlanan Modiano’nun diğer yazıları Milliyet Sanat, Fotoğraf Sanatı ve Tiryaki dergilerinde yer aldı. Fotoğraflarıyla 1985 Adana Fotoğraf Amatörleri Derneği’nin (AFAD) Ulusal Fotoğraf Yarışması’nda mansiyon ile 1996 Truva Folklor Derneği Fotoğraf Ödülü’nü aldı. BASAF ve İFSAK Onur üyesi olan Modiano, fotoğraf ve sinema üzerine çalışmalar yürütmeye devam ediyor.