Bergama’dan Kazdağları’na, Samandağ’dan Akbelen’e kadar birçok direnişi belgeselleştiren gazeteci Hakan Tosun'dan 2 gün boyunca haber alınamamıştı. Darbedildiği ve hastanede olduğu öğrenilen Tosun beyin kanaması nedeniyle yoğun bakımda tutuluyordu. Hakan Tosun'un beyin ölümünün gerçekleştiği 13 Ekim Pazartesi akşamı açıklandı. .
10 Ekim akşamı İstanbul’da evine dönerken ailesiyle iletişim kuran gazeteci Hakan Tosun'dan o günden beri haber alınamıyordu. Tosun'un Esenyurt’ta yaşayan ailesinin yanına giderken yolda darp edildiği ve hastane olduğu öğrenildi.
Tosun’un kafasına aldığı darbe sonucu yol kenarında baygın halde bulunduğu belirtildi. Üzerinde kimlik ya da belge bulunmayan Tosun’un, bilinci kapalı halde hastaneye getirildiği ancak kaydı olmadığı için ailesine ulaşılamadığı belirtildi.
Beyin kanaması geçiren ve bilinci kapalı olan Tosun'un, tedavisi yoğun bakım ünitesinde devam ediyordu.
Başına aldığı darbeler nedeniyle durumu kritik olan Tosun'un beyin ölümünün gerçekleştiği öğrenildi.
Ailesi, gazeteci arkadaşları ve sevenleri Tosun'un iyi bir haber almak için hastane önündeki bekleyişini sürdürüyordu.
Tosun'a saldırıyla ilgili iki kişi tutuklandı. Ancak nasıl ve neden saldırıya uğradığı, kayıp olarak arandığı saatlerde neler olduğunda dair bilgiler netlik kazanmadı. Tosun’un avukatı Hakan Bozyurt, avukatların dosyayı incelemesine izin verilmediğini belirterek iki görgü tanığından bahsedildiğini söylemişti. Bozkurt'un bu kişilerin Tosun’un saldırıya uğramasıyla ilgili tutuklanan iki şüpheliyi tanıdığını ve bir kurgu yaratılmaya çalışıldığını dile getirmişti.
RSF (SınırTanımayan Gazeteciler) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu şu açıklamayı yaptı:
"İstanbul Esenyurt’taki evine giderken 11 Ekim’de sokakta saldırıya uğrayan ve bugün yaşamını yitiren gazeteci Hakan Tosun’un hayatına neden kastedildiği tüm detaylarıyla açığa çıkarılmalıdır. Çok üzgünüz. Saldırının tüm sorumlularının en ağır cezaya çarptırılmasını istiyoruz."