“Vakıflardan fakirlerle ilgili gelen dosyaların talep edilen detayları içermesi gerekiyor”

Ermeni toplumundaki yoksulluğa ilişkin Patrikhane’de düzenlenen toplantı sonrası yapılan açıklama ve yaşadıkları durumu Agos’a anlatan insanların şikâyetleri ile ilgili olarak Yedikule Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı Başkanı Bedros Şirinoğlu ile konuştuk.

Patrikhane Sosyal Yardım Komisyonu (PSYK) ile kilise fakirler kolları, 8 Ekim Çarşamba günü Patrikhane’de buluşarak bir toplantı düzenledi. Patrikhane daha sonra yaptığı duyuru ile ortak kararları yayınladı.

Kararlar arasında, "Fakir listelerinin, PSYK aracılığıyla Surp Pırgiç Hastanesi’ne iletilmesi ve fakirler kollarıyla koordineli çalışmanın güçlendirilmesi" ve "Bütçe fazlasına sahip vakıfların, PSYK bütçesine, destek vermesi" yer aldı.

Ermeni toplumundaki yoksulluğun artışı ve Patrik Sahak Maşalyan'ın açıklamaları gündemdeki yerini korurken, Lusyen Kopar'ın görüştüğü Ermeni kadınların sorunları da durumun ciddiyetini ortaya koyuyor.

Agos’a yaşadıkları ekonomik ve yaşamsal zorlukları anlatan Ermeni kadınların şikayetleri ile ilgili olarak Yedikule Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı Başkanı Bedros Şirinoğlu'nu dinledik.

PSYK'nın Patrikhane’deki toplantısı ardından alınan kararlar arasında, "Fakir listelerinin, PSYK aracılığıyla Surp Pırgiç Hastanesi’ne iletilmesi ve fakirler kollarıyla koordineli çalışmanın güçlendirilmesi" maddesi vardı. Bu konuda sizinle temasa geçildi mi? "Güçlendirilmesi" ifadesi kullanıldığına göre, zaman zaman iletişimsizlikler yaşanıyor mu?

Çalışma Bakanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü, son yıllarda ücretsiz baktığımız fakirlerle ilgili bizden daha detaylı raporlar istiyor. Biz de bu raporları ilgili vakıflardan talep ediyoruz. Ancak bu raporlar, resmi kurumların talep ettiği detayları ne yazık ki içermiyor. Bu yüzden bazı sorunlar yaşanıyor. Bu durumda biz de bizi denetleyenlere karşı zor durumda kalıyoruz. Ermeni toplumundaki yoksullar ve yardıma muhtaç olan kişilerle ilgili olarak bizim muhatap olduğumuz kurum PSYK değil, vakıflar ve bu vakıfların fakirler kollarıdır. Buralardan gelen dosyaların talep edilen detayları içermesi gerekiyor. Bazen beyanatla, verili durum birbirini tutmuyor.

Bunun yanı sıra okulu olmayan bazı vakıflarımızın artıda olduğunu biliyoruz. Bu vakıflar da ne yazık ki yoksullar için genel olarak gerekli yardımları yapmıyorlar. Okulu olmayan vakıfların toplam 50 milyon TL artıda olduğunu biliyoruz. Ancak gerekli yardımı onlardan görmüyoruz.

Şunu vurgulamak isterim; biz 65 yaş üstü, sadece emekli maaşı geliri olan ve yakını olmayan tüm fakirlere bakmaya çalışıyoruz, bakıyoruz da. Hatta çocuklarının ilgilenmediği kişilere de elimizden geldiğince bakmaya çalışıyoruz.

Patrik Maşalyan'ın Samatya Sahakyan Okulu için kurulan sevgi sofrasında, "Türkiye Ermeni toplumunda 803 aile ekmeğe muhtaç" açıklamasını yapmasından sonra, muhabirlerimiz semtlerimizde zor durumda olan insanlarla konuştular. 78 yaşında A.V. isimli Bakırköy'de yaşayan bir kadın röportaj sırasında şu ifadeleri kullandı: "Eskiden fakir kâğıdımla gözüm için bizim hastaneye giderdim. Doktor İlya muayenemi yapardı. Hastaneyi arıyorum, ‘Artık yararlanamıyorsunuz, iptal oldu’ diyorlar. Bize Em kâğıtlı deniyor. Hastanemden tekrar yararlanmak istiyorum." Bu konularda Yedikule Surp Pırgiç hastanesi nasıl bir protokol izlemektedir? Genel olarak bu tür şikayetlerle ilgili bir değerlendirmeniz olur mu?

İkinci sorunuzda sözü geçen kişi için geçtiğimiz yıllarda hastanede bütün tetkikler yapılmıştır. Ameliyatları bile gerçekleştirilmiştir. Ancak bu yıl bağlı bulunduğu vakıf, ilgili raporlamayı doğru biçimde yapmadığı için bu yılki tetkikleri yapılamamıştır. Fakirlerle ilgili her türlü yardımı yapmak gayretindeyiz. Ancak okulu olsun olmasın, geliri olan vakıfların da bu konuda çaba göstermesi gerekiyor. Yüksek düzeyde geliri olan vakıflar olduğunu biliyoruz, onlardan da aynı hassasiyeti bekliyoruz.

Lusyen Kopar'ın Agos'ta yaptığı, "Ermeni toplumunda yoksulluk: Yaşlı ve maddi zorluk içindeki kadınlar seslerini duyurmak istiyor" başlıklı haberini BURADAN okuyabilirsiniz.

Kategoriler

Toplum