TGS'den 11. Yargı Paketi açıklaması: İzninizle var olmadık, yasaklarınızla da yok olmayacağız

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) geçen hafta gündeme gelen, yakın zamanda sunulması beklenen ve LGBTİ+ların yaşam ve özgürlüklerini doğrudan hedefe alan ayrımcı düzenlemeler içeren 11. Yargı Paketi taslağı ile ilgili bugün bir açıklama yaptı. Açıklamada, tasarının öncelikle LGBTİ+’ların, ardından da tüm toplumun temel hak ve özgürlüklerinin hedef alındığına dikkat çekildi.

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) geçen hafta gündeme gelen, yakın zamanda sunulması beklenen ve LGBTİ+ların yaşam ve özgürlüklerini doğrudan hedefe alan ayrımcı düzenlemeler içeren  11. Yargı Paketi taslağı ile ilgili bugün bir açıklama yaptı.

Yeni yargı paketi taslağı, “doğuştan gelen biyolojik cinsiyete ve genel ahlâka aykırı tutum ve davranışta bulunan ya da bulunmayı teşvik eden” kişilere 1 ila 3 yıl hapis cezası getiriyor. Ayrıca cinsiyet değiştirme yaşı 18’den 25’e çıkarılıyor, ameliyat koşulları ağırlaştırılıyor.

Sendikanın Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu imzasıyla yayımlanan açıklamada, tasarının öncelikle LGBTİ+’ların, ardından da tüm toplumun temel hak ve özgürlüklerinin hedef alındığına dikkat çekildi. Açıklamanın tamamı şu şekilde:

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) sunulması beklenen ve LGBTİ+ları doğrudan hedef alan ayrımcı düzenlemeler içeren 11. Yargı Paketi taslağı, 15 Ekim’de gazetecilere ulaştı. Taslağın içeriği, özellikle LGBTİ+’larayönelik hak ihlalleri ile doludur ve söz konusu ihlallerin başında var olma hakkı gelmektedir. 

Bu taslağa göre, Türk Ceza Kanunu’nda değişikliğe gidilerek, doğuştan gelen cinsiyete veya “genel ahlak"a aykırı tutum ve davranışlara” üç yıla kadar hapis cezası getirilecek. Ne olduğu belirsiz bu davranışı öven, özendiren veya teşvik edenlere de hapis cezası öngörülüyor. Bu bağlamda, dijital platformlarda LGBTİ+ karakterlere yer veren içerikler de RTÜK tarafından cezalandırılabilecek veya yayından kaldırılabilecek. LGBTİ+ haber platformları ve LGBTİ+ haberleri yapan mecralar da doğrudan “özendirme” ve “övme” gerekçeleriyle cezalandırılma tehdidi altında.

Onur Yürüyüşü başta olmak üzere LGBTİ+ hak savunuculuğu faaliyetleri, akademik araştırmalar, raporlamalar ve haberler, yasadaki muğlak ifadeler nedeniyle soruşturma ve ceza riskine maruz kalacak. 

- Bu yargı paketi, gazetecilik faaliyetlerine doğrudan bir tehdittir. 
- Tasarı öncelikle LGBTİ+’ların var olma hakkını, ardından da toplumun tamamının temel hak ve özgürlüklerini hedef almaktadır. 
- Basın özgürlüğü ile ifade özgürlüğü birbirinden ayrılamaz; birinin kısıtlanması, diğerini de doğrudan tehdit eder. 
11. Yargı Paketi, bu haliyle toplumsal yaşamın her alanını denetim altına alma ve toplumu susturma girişimidir. Yasa hayata geçirilirse hem gazetecilik hem akademi hem de sivil alan ciddi biçimde baskı altına alınacak ve kamuoyunun bilgi alma hakkı kısıtlanacak.

"Genel ahlak kimin ahlakı?"

Kaygılıyız... LGBTİ+’ların korkmadan var olma hakkını savunuyoruz. Hiç kimse “özendiği” için cinsel yönelimini değiştirmez. 2025 Aile Yılı denerek başlatılan hak ve özgürlükleri kısıtlamaya yönelik girişimler, camilerde kadınları hedef alan hutbelerle başladı şimdi de yaşama hakkımız / varlığımız yasalarla tehdit ediliyor. Yıllardır soruyoruz, bir kez daha tekrarlıyoruz; Genel ahlak kimin ahlakı?

Konuyu mesleğimiz açısından ele alacak olursak; LGBTİ+ların yaşadığı sorunları haberleştirmek cezalandırma gerekçesi olamaz. LGBTİ+ olmak bir suç değildir. Varlığımızı kabul etmeyen, yasalarla yasaklamaya çalışanlara sesleniyoruz. İzninizle var olmadık, yasaklarınızla da yok olmayacağız. TGS Kadın ve LGBTİ+ Komisyonu olarak, bizlerin ilk görevi, temel insan haklarını savunmaktır ve görevimizi yapmaya yılmadan devam edeceğiz. 

Kategoriler

Güncel İnsan Hakları