Kurtulmuş’tan Diyarbakır’da Kürtçe şiir

Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu ve Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ile komisyon üyeleri, “yeni çözüm süreci” kapsamında Diyarbakır’da bir dizi ziyarette bulundu. “Bu sefer başaracağız. Bu sefer barış, kardeşlik, esenlik hakim olacak” diyen Numan Kurtulmuş, Kürtçe şiir okudu. Heyet ayrıca Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ni de ziyaret etti.


“Yeni çözüm süreci” kapsamında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu ve Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş ile komisyon üyeleri, Diyarbakır’da ziyaretlerde bulundu.

Kurtulmuş ve beraberindeki heyetin ilk programı, Dicle Üniversitesi’nde düzenlenen 2025/2026 Eğitim Öğretim Yılı Akademik Yıl Açılış Töreni oldu.

Öğrencilere katılım zorunluluğunun getirildiği programda, Dicle Üniversitesi Devlet Konservatuarı öğrencileri sahne aldı. Ardından üniversitenin tanıtımının yer aldığı sinevizyon gösterimi yapıldı. Programın açılış konuşmasını Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamuran Eronat yaptı. Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu’nun konuşması ardından ise Numan Kurtulmuş söz aldı.

Kurtulmuş, İsrail’in Güney Lübnan’a dönük dün gerçekleştirdiği saldırıya değinerek, “İsrail bölgede barış istemediğini bir kez daha ortaya koydu. Bu saldırının daha evvelki saldırılardan farkı yoktu. Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmek istediği açıktır. İsrail’in bu saldırganlığı asla kabul edilemez, hiçbir kimse tarafından onaylanamaz. Bu saldırı vesilesiyle Lübnan halkının yanında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyorum, İsrail’i en şiddetli şekilde kınıyorum. Bütün bölge halkları olarak uyanır ve ortak kimliğimize, geleceğimize sahip çıkabiliriz” sözlerini kullandı.

Ardından “yeni çözüm süreci” hakkında konuşan Kurtulmuş, şunları söyledi: “Biz Türkiye’yi önümüzdeki Türkiye’nin yüzyılı haline getirmek zorundayız. 86 milyon olarak üzerimize düşen sorumluluk Türkiye’yi daha ileriye taşımaktır. Sorumluluğumuz kendi içimizde tam anlamıyla barışı sağlayarak, silahları değil özgürlüğün, demokrasiyi, barışı, birliği konuşulduğu bir yaşamı inşa etmektir. Bu çerçevede dün olduğundan daha faza üzerimizde sorumluluk olduğunun altını çizmek istiyoruz. Türkiye, terörü geride bırakacak inisiyatifleri kullanarak, barışı, özgürlüğü demokrasiyi sağlayarak yoluna devam edecek ve birliğini sağlayacaktır.

Terörün geride kalması gerektiğini düşünüyoruz

Bu anlamda yaşananlar çok daha dikkatli, çok daha hassas olmamız gerektirdiğini bize söylüyor. Yaklaşık 103 yıllık tarihimizin 50 yılını terörle mücadeleyle geçirmiş, on binlere insan ölmüş. Türkiye alternatif maliyetleriyle birlikte en az 2 trilyon dolarını bu mücadelede harcamıştır. Artık bunların geride kalması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’de artık kan dökülmemesini, insanların huzurlu olmasını ve barış içinde yaşayacağı kapının sonuna kadar açıldığını biliyoruz ve bu yolda mücadele edeceğiz.

Bu sefer başaracağız

Sonda söyleyeceğimi başta söyleyeyim, bu sefer başaracağız. Bu sefer barış, kardeşlik, esenlik hakim olacak. Türkiye esenlik, kardeşlik istediğini komisyonda ortaya koymuştur. Yaklaşık 130 sivil toplum kuruluşu komisyonda dinlenmiş, herkes fikirlerini ortaya koymuş, hepsi ortak bir cümleyi söylemiştir: ‘Biz artık bu ülkede çocuklarımızı değil, silahları gömmek istiyoruz.’ Fevkalade demokratik olgunlukla ortaya konulan bu çalışma, nihayete eriyor. Bu topraklarda, şehirlerinde, dağlarında, mezralarında korkunun değil, bombanın gürültülerinin değil; dostluğun türkülerinin ortaya konulduğuna hep birlikte şahit olacağız. Bu toprakların mayası birliktir, beraberliktir, kardeşliktir. Tarihte sahip olduğumuz kardeşlik kültürünü yeniden çoğaltmak durumundayız. Kardeşliğin tek başına sorunları çözmeye yeterli olmadığını biliyoruz. Kardeşliğin adalet ve demokrasiyle taçlandırılması gereken bir dönemde olduğumuzu, bu kadar demokrasi tecrübemizle inşallah bunu başarabilecek bir güce sahip olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Kardeşlik, adalet ve demokrasi bizim geleceğimizin üç temel ana sütunudur. Bunların üstünde İnşallah daha güçlü bir Türkiye’yi kuracak ve dünya milletlerine örnek olacak gelişmeyi sağlayacağız. 

Türkiye’nin bu tecrübesi inşallah başarıyla tamamlandığında, dünyanın birçok üniversitesinde Türkiye’nin barış tecrübesi diye okutulacak ve dünyaya örnek olacak bir model olacaktır. Bunun için yapmamız gereken, herkesin bu ülkenin ortak menfaati nedir, bunun üzerine yoğunlaşması lazım. Herkesin dar siyasi anlayışını bir kenara bırakarak, bölge halkının yararına olan nedir diye düşünmesi lazım. Acılarımızı, karşımızdakinin acısını anlayarak yolumuza devam etmemiz lazım. Bu üç ana direkten bahsettim. Biri kardeşlik, adalet ve demokrasi. Bu mimarın temelinde de temsili, hesap verebilirliği genişletmek en önemli sorumluluklarımızdan biridir. Kardeşliğin teminatı hukuktur. Demokrasinin sürdürebilir olmasının teminatı da toplumsal mutabakattır.”

“Bu ülkede kimse dilini kullanmak istediği için sorgulanamaz”

Konuşmasının devamında anadilinin önemini ele alan Kurtulmuş, “Dil, insanların kendisini en iyi ifade ettiği alanlardan biridir. Ayrışmanın değil, çok kültürlülüğünün yansımasıdır. Anadili, ana sütü kadar helâldir. Bu ülkede kimse dilini kullanmak istediği için sorgulanamaz. Çünkü dil insanın kalbe en yakın yeridir. Dillerin üzerinden bir ayrımcılık yapmak asla bizim lugatımızda yazmaz” diye belirtti.    

Kurtulmuş, “Türkiye’nin tarihi, Türklerin tarihi olduğu kadar Kürtlerin de tarihidir. Hep birlikte bu tarihe sahip çıkıp, gelecek nesillere aktarmak zorundayız. Bu sefer ya biz başaracağız ya emperyalistler başaracak. Mutlaka başaracağız. Ve bunun için hiç tereddüt etmeden birlik, beraberlik içinde yolumuza devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, konuşmasını Kürtçe tamamladı. Kurtulmuş’un törende Kürtçe şiir okuduğu anlar, TBMM’nin resmi X hesabında paylaşıldı. Kürtçe, "Birlik olalım, kalp kalbe, el ele, barış bizim için yeterdir" ifadelerini kullandı. 

Kurtulmuş’un Kürtçe okuduğu şiirin sözleri şöyle:

"Bi hev re bibin
dil bi dil,
dest bi dest;
aştî li nav me ra best.”

Törenin ardından Kurtulmuş ve beraberindekiler, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne gitti. Heyet burada, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ayşe Serra Bucak Küçük’ten çalışmaları hakkında bilgi aldı. Bu anlar da TBMM’nin X hesabı üzerinden paylaşıldı.

Heyetin programı, Ulu Cami’nde kılacakları namazın ardından Diyarbakır Valiliği’ne yapacakları ziyaret ile devam edecek. 

      

Kategoriler

Güncel