İBB Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı lisans diplomasının sahte olduğu iddiasına ilişkin bugün ikinci kez hakim karşısında. Hakim, duruşmanın Silivri Cezaevi’nin küçük salonunda görülmesine karar verdi. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, duruşmanın büyük salona alınması için mahkeme başkanı ile görüşmek için içeri girdi. İtirazların ardından mahkeme büyük salona taşındı. Duruşmanın büyük salona alınması kararına karşın İmamoğlu da avukatları da duruşmaya katılmama kararı aldı. Hakim İmamoğlu’nun duruşma salonuna getirilmesi talimatını verdi. İmamoğlu neden savunma yapmayacağını açıkladı. Duruşma 8 Aralık saat 11.00'a ertelendi.
CHP’nin tutuklu Cumhurbaşkanı adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun üniversite diplomasının usulsüz olduğu iddiasıyla açılan ceza davasının ikinci duruşması bugün Silivri'deki Marmara Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda görülüyor.
Mahkeme, tutuklu avukat Mehmet Pehlivan’ın duruşmaya uzaktan bağlanabilmesine yönelik kararından döndü. 12 Eylül'deki ilk duruşmada İmamoğlu'nun tutuklu avukatı Mehmet Pehlivan, duruşmaya SEGBİS ile bağlanmış, bugün görülecek duruşmaya Pehlivan’ın duruşmaya uzaktan bağlanmasını kabul etmişti. Ancak T24'ten Can Öztürk'ün haberine göre mahkeme Pehlivan, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) bağlantısıyla duruşmaya katılamayacak.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Ekrem İmamoğlu hakkında zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Savcılık, İmamoğlu’nun kamu görevlerine bu diploma ile başladığını ve bu nedenle sahtecilik eyleminin zincirleme nitelik taşıdığını ileri sürüyor.
Hakim duruşmayı küçük salona aldı, salon değişmezse avukatlar duruşmaya katılmayacak
Duruşma öncesi salonun önünde yoğun güvenlik önlemleri alındı. Duruşmayı takip etmeye giden gazetecilerin aktardıklarına göre hakim, duruşmanın Silivri Cezaevi’nin küçük salonunda görülmesine karar verdi. Duruşma öncesinde kapasite sınırlı olduğu için salona basın ve avukatlar kontrollü alındı. Bir önceki duruşma, cezaevi kampüsünde yer alan en büyük salonda görülmüştü.
CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, duruşmanın büyük salona alınması için mahkeme başkanı ile görüşmek için içeri girdi. Mahkeme salonun daha büyük bir yere alınması için müzakere sürerken Özgür Çelik, salon değişmezse avukatların duruşmaya katılmayacağını açıkladı.
Hakim duruşma salonunu terk etti
Gazeteci Hilmi Hacaloğlu, İmamoğlu’nun avukatı ile yaptığı görüşmede bu kötü muamelenin kabul edilemeyeceğini, duruşmanın büyük salona alınmaması halinde İmamoğlu’nun avukatları Fikret İlkiz ve Hasan Fehmi Demir’in duruşmaya katılmayacağını söyledi. Hakim salon değişikliğiyle ilgili, "Cuma günü bize büyük salonda teknik bir sorun olduğu ben izinliyken bildirildi" açıklaması yaptıktan sonra duruşma salonunu terk etti.
Salon değişti: İmamoğlu ve avukatları duruşmaya katılmayacak
Yaşanan gerginliklerin ardından duruşma salonu değiştirildi. Avukatların itirazları sonuç verdi, duruşma büyük salona taşındı. Diploma davasında Ekrem İmamoğlu’nun avukatları, avukatlık onuruna yakışmayan muameleler nedeniyle bugünkü duruşmaya katılmama kararı aldı. Duruşmanın büyük salona alınması kararına karşın İmamoğlu da avukatları da duruşmaya katılmayacak. İmamoğlu’nun ailesi ve milletvekilleri duruşma salonunu terk etti. Hakim İmamoğlu’nun duruşma salonuna getirilmesi talimatını verdi.
İmamoğlu:
Ekrem İmamoğlu, mahkeme salonunda yaptığı konuşmada, duruşma öncesinde yaşananlara ve neden savunma yapmayacağına ilişkin bir açıklama yaptı:
“Elbette az önceki hassasiyetinizi dinledim. Tabii takdir edersiniz ki yaşadığınız çemberin dışında yaşananlar burada olmayan müdafiilerim olmak üzere çok yüksek seviyede İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığıyıla ilgili sıkıntılarla karşı karşıya olduğumuz da bir gerçektir. Az önce tutuklu müdafiim Mehmet Pehlivan hakkında da konuştunuz. Burada kendi tarafınızı anlattınız ancak Pehlivan’ın tutukluluğunun hukuksuz olduğunu da burada belirtmem gerekiyor.
8 aya yakın bir süredir yargı tacizi altındayım. Tutukluluk durumlarından tutun tutuklama biçimlerine gerçekten zor bir dönemin içerisindeyiz. Bu yüzden bugünkü davamızın küçük olan 4 no'lu salona alınmasının bize bu sabah bildirilmesi gibi bir durum var. Burada bir kitle var. Bu manada en dar salona alınması, sonucunda manidar.
Çok önemli avukatlarım Fikret İlkiz, Hasan Fehmi Demir ve Tora Pekin’in yokluğunda savunmamı yapmak istemiyorum. Çünkü her birinin görev paylaşımıyla savunma yapacağını biliyorum.”
İmamoğlu’nun bu sözleri üzerine hâkim, “Ben gereken çağrıları yaptım. Bu sözleriniz yersiz” dedi.
İmamoğlu ise sözlerine şu şekilde devam etti:
“Hassasiyetle konuşmamı yapmaya gayret ediyorum. Yoksa söyleyeceklerim çok fazla. Orada süren olaylardan tam 2 saat sonra ben haberdar edildim. Kargaşalar sürerken az önce bahsettiğim müdafiilerimin buradan ayrıldığını da sonra öğrendim. Dolayısıyla benim adıma iş işten geçmişti. 2 saatten fazla durduğum yerde de daha fazla durmak istemedim.
Üzülerek ifade ediyorum. Belki de Türkiye’nin gelmiş geçmiş en absürt davasında bulunuyorum ben. 35 yıl önce yaptığım bir yatay geçişin günümüzde suç olarak gösterilmesi söz konusu. 28 yaşındaki Ekrem’i yargılamaya dönük bir davadayız. Bütün Türkiye’nin takip ettiği, hatta dünyanın dalga geçtiği bu davaya muhattap olarak Ekrem İmamoğlu ve müdafiilerinin bilgilendirilmesi gerekirdi. Bu sebeplerle bugünkü yargılamaların müdafiilerim olmadan yapılamayacağı kanaatindeyim. Bu nedenle bu davanın ertelenmesi gerektiği talebimi iletiyorum. Esas İBB soruşturması diye ifade edilen soruşturmalarla muhattap bir kişiyim.”
İmamoğlu’nun beyanlarına hâkim şöyle dedi:
“Biz sizi bir beyanda bulunmaya zorlayamayız. Kötü niyet görmüyorum ancak makûl de bulmuyorum. Burası gerçekten duruşma yoğunluğunda.”
Duruşma, 8 Aralık saat 11.00’e ertelendi. Hâkim, bir sonraki duruşmada 2 veya 3 nolu salonların hazır edilmesi yönünde talepte bulundu.
Ne olmuştu?
18 Eylül 2024’te CİMER’e hakkında şikayette bulunulan Ekrem İmamoğlu’na İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Şubat ayında soruşturma başlattı.
İmamoğlu, resmi belgede sahtecilik iddiasıyla suçlanırken 24 Şubat 2025 tarihinde iddialar bir yazıyla İstanbul Üniversitesi’ne gönderildi. İmamoğlu’nun 5 Mart 2025 tarihinde ilk kez ifade vermesinin ardından, İstanbul Üniversitesi, Yüksek Öğretim Kurumu ve savcılık konu hakkında inceleme başlatıldığını duyurdu. 18 Mart’ta İstanbul Üniversitesi, İmamoğlu dahil 21 kişinin diplomasının iptaline karar verdi.
