VİCKEN CHETERİAN

Vicken Cheterian

Kudüs’ün Ermeni kimliğini ve mahallesini savunmak: ‘İnekler Bahçesi’ mücadelesi

Kudüs Ermeni Patrikhanesi ile “Xana Gardens” adında şaibeli bir şirket arasında imzalanan anlaşmanın pek çok sorunlu tarafı bulunuyor. Öncelikle Ermeni Patrikhanesi’nin bu mülkü satma veya kiralama hakkı bulunmuyor; zira söz konusu mülk, Patrikhane’nin Ermeni toplumu adına yönettiği bir Vakıf (Waqf) statüsünde. Ayrıca Xana Gardens şirketinin geçmişi de son derece şüphe uyandırıcı.

Ermeniler bu kez Kudüs’te yeni topraklar mı kaybedecek? Hagop Djernazian ve Setrak Balian, bu tehlikeye karşı mücadele ediyor. “Save the ArQ” (Ermeni Mahallesini Kurtarın) girişimleri, Kudüs Ermeni Patrikhanesi ile “Xana Gardens” adında şaibeli bir şirket arasında imzalanan ve Kudüs’ün Ermeni Mahallesi’nin önemli bir kısmının elden çıkarılması riskini barındıran tartışmalı bir anlaşmanın iptalini amaçlıyor.

Hagop Djernazian ve Setrak Balian, bu davalarını savunmak için Cenevre’deydi: Kudüs’ün tarihi merkezini tahrip etme tehdidi taşıyan şüpheli ve yasa dışı bir gayrimenkul anlaşmasını iptal ettirerek Ermeni Mahallesi’ni kurtarmak. Cenevre yakınlarındaki Troinex’teki Ermeni Merkezi’nde düzenlenen halka açık bir toplantıda, Kutsal Şehir’deki MÖ 4. yüzyıla kadar uzanan Ermeni varlığının önemini ve zenginliğini anlattılar. “Uluslararası medyaya 400’ü aşkın röportaj verdik,” diyen Djernazian ve Balian’ın Ermeni Mahallesi’ni kurtarma mücadelesi sürüyor.

7 Temmuz 2021'de Kudüs Patriği Nurhan Manukyan, Başepiskopos Sevan Garibyan ve Patrikhane Mülkleri Müdürü Piskopos Baret Yeretsiyan bir tarafta, “Xana Gardens” adlı müphem bir şirket diğer tarafta olmak üzere tartışmalı bir sözleşme imzalandı. Sözleşme, “İnekler Bahçesi” olarak bilinen, 11,500 metrekarelik bir alanın 98 yıllığına kiralanmasını öngörüyordu. Bu arazi, Eski Kudüs’teki Ermeni Mahallesi’nin bir parçasıydı ve hâlihazırda otopark olarak kullanılıyordu. Sonradan ortaya çıktı ki söz konusu alan aslında çok daha genişti: Beş evi ve Ermeni Ruhban Okulu’nun ana salonunu da kapsıyordu. Böylece toplam tartışmalı alan 19 bin metrekareye çıkıyordu. Söz konusu şirket 2 milyon dolar tutarında kaparo ve 300 bin dolar tutarında yıllık kira ödemesi karşılığında bu alana “yedi yıldızlı otel” inşa etmeyi planlıyordu. Bu durum, Eski Kudüs’teki Ermeni topraklarının yüzde 15’inin uzun vadeli kiraya verilmesi anlamına geliyordu. Oysa Ermeni Mahallesi’nin toplam alanı 126 bin metrekareydi.

Anlaşmanın siyasi yansımaları da oldu. Filistin Yönetimi ve Ürdün, Kutsal Topraklar’daki “statüko”yu tehdit eden bu gelişmeler karşısında öfkelendi ve “kültürel ve tarihsel açıdan önem taşıyan Hıristiyan mülklerini kötü yönettiği” gerekçesiyle Patrik Nurhan Manukyan’ın resmi düzeyde tanınma statüsünü geri çekti. Bu meseleyi ele almak üzere Filistin Yönetimi, Ürdün ve Ermenistan Cumhuriyeti’nin dâhil olduğu ortak bir komisyon kuruldu.

Sorunlu bir anlaşma

Anlaşmanın pek çok sorunlu tarafı bulunuyor. Öncelikle Ermeni Patrikhanesi’nin bu mülkü satma veya kiralama hakkı bulunmuyor. Zira söz konusu mülk, Patrikhane’nin Ermeni toplumu adına yönettiği bir Vakıf (Waqf) statüsünde. Ayrıca Xana Gardens şirketinin geçmişi de son derece şüphe uyandırıcı. Şirket, sözleşmenin imzalanmasından tam da bir gün önce kurulmuş ve otel inşa etme veya işletme konusunda hiçbir tecrübeye sahip değil. Xana Gardens, İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde kayıtlı “Xana Capital” adlı bir ana şirkete bağlı. Şirketin arkasındaki isim ise Avustralyalı iş insanı Daniel (Danny) Rothman.

Söz konusu şirketin bu arazide bulunan otoparkı yıkmak üzere iş makineleri göndermesiyle birlikte protesto eylemi başladı ve giderek ivme kazandı. Diğer taraftan, mahalle sakinlerinin otoparkı kullanmalarını da yasakladılar. Bu durum, gerek bölge halkı gerekse çocuklarını Ermeni Aziz Yakup Manastırı’ndaki Tarkmançats okuluna gönderen aileler üzerinde ek baskı yarattı. 

Ermenilerin Kudüs’teki tarihi

Ermeniler, 4. yüzyıldan bu yana Kudüs’te kesintisiz olarak yaşamaya devam ediyor. Tarih boyunca baskılar, fetihler ve imparatorluklara rağmen Ortodoks Bizans, İslami fetihler, Haçlı Seferleri, Selahaddin Eyyubi, Memlükler ve Osmanlılar dönemlerinde varlıklarını kesintisiz sürdürebildiler. 301 yılında Hıristiyanlığı devlet dini olarak kabul eden ilk ulus olarak, Ermeni rahipler ve hacılar Kudüs’e her daim akın ettiler. Burada araziler satın alındı, kiliseler ve manastırlar inşa edildi. Baskılara, vergilere ve borç yüküne rağmen gerekli destek bulunabildi; cömert bağışlar ve inanç sayesinde, gezegenimizin sembolik açıdan yoğun anlam taşıyan bu köşesinin küçük bir bölümünde Ermenilik yaşatılabildi.

İsrail’de azınlıkları savunan kesimler giderek zayıfladı, hatta siyasi arenadan silinme noktasına geldi. 2022 yılında İsrail tarihinin en aşırı sağcı hükümeti kuruldu; Itamar Ben-Gvir ve Bezalel Smotrich gibi aşırı sağcı politikacılar önemli görevler üstlendi.

Ermeni toplumu anlaşmaya karşı harekete geçtiğinde, Xana Gardens şirketi adeta mafyavari yöntemlerle protestoculara yönelik saldırıları kışkırttı, cep telefonlarına tehdit mesajları gönderdi. Şirketin yerleşimcilerle bağlantılı olduğu, Kudüs’ün çok inançlı yapısını değiştirmeyi amaçladığı yönünde ciddi şüpheler var.

“Save the Armenian Quarter” (Ermeni Mahallesini Kurtarın) hareketi Mayıs 2023’te başladı. Bir grup Ermeni, Patrikhane’nin mülk yönetiminden sorumlu ve anlaşmanın baş aktörü olan, sonradan ruhbanlıktan çıkarılmış Peder Baret Yeretsiyan’ın evini kuşattı; etrafta dolaşan anlaşma söylentileri hakkında bilgi talep etti. Hareketin öncülüğünü iki genç aktivist, Hagop Djernazian ve Setrak Balian üstlendi. Amaçları, Patrikhane’den şeffaflık talep etmekti. Bu konuda Patrikhane Yüksek Ruhani Konseyi’nin çoğunluğundan destek aldılar.

Tacizler arttı

Son yıllarda Yahudi aşırılıkçı grupların Ermenilere yönelik tacizleri arttı. “Bu aşırıcı kesimler Yahudi Mahallesi’ndeki komşularımız değil” diyor Setrak Balian, “Bunlar Kudüs çevresindeki yerleşimlerden gelen ve ‘tepe gençliği’ (hilltop youth) olarak adlandırılan yeni bir nüfus.” Kısa süre önce etkili bir grup İsrailli Yahudi aydının yayımladığı bildiride, Ermeni varlığını tehdit eden bu anlaşmanın derhal iptal edilmesi çağrısı yapıldı. Bu çağrı, azınlıkların haklarının korunması yönünde olumlu bir adım olarak görülüyor.

Kudüs’teki Ermeni Mahallesi’ni savunmak için Ermeni Diasporası içinde de büyük bir seferberlik yaşandı. Bir grup Amerikalı Ermeni avukat davayı gönüllü olarak üstlendi.

Filistin Yönetimi’nin mevcut Dışişleri ve Diaspora Bakanı Varsen Aghabekian hakkındaki fikirlerini sorduğumda, “Kendisi Kudüs Ermeni toplumu için her zaman büyük bir destekçi olmuştur,” yanıtını aldım.

Hagop Djernazian ve Setrak Balian, Kudüs’teki Patrikhane’nin tarihsel nedenlerle Ermeni toplumunu temsil ederken karar alma süreçlerinde toplum katılımını engelleyen yapısal soruna da dikkat çekiyor. “Ermeni Bahçesi” (Tam adıyla ‘İnekler Bahçesi’)  tartışmasına atıfta bulunan Hagop Djernazian, “Patrikhane öyle bir karar aldı ki, bunun sonuçlarını nesiller boyu çekeceğiz” diyor.

Kategoriler

Diaspora / Ermenistan