Harutyun Artun’un Ordu kent hafızasından silinen heykeli

Heykeli ilk olarak 1984 tarihli bir kartpostalda gördüm. O döneme dair bilgi alabileceğim herkesle iletişim kurdum. Eski Ordu Kültür Müdürü Servet Yerli, Ordu'da ilk Devlet Güzel Sanatlar Galerisi olarak 1990’da eski Otogar Binası’nın altında açılan galerinin müdürü ressam Talip Sezer, koleksiyoner Mürsel Engin ve kent belleği çok güçlü olan, yakın zaman önce kaybettiğimiz Behire Tercan, Halis İşcan... Kimisi hatırlayamadı bile , kimisi de hatırladı ama kimin yaptığını ve heykele ne olduğunu bilmediklerini söylediler.

Yapsa yapsa Bakırcı Harut yapar

Aradan iki yıl geçti ve geçen hafta İstanbul’daki Ordu negatiflerini tarayıcıda tararken Feriköy Bit Pazarı’ndan aldığım ve kimin çektiğini bilmediğim negatiflerin (Gündoğdu Gürsoy olabilir!) içinden heykelin fotoğrafları çıktı. Kartpostalda buğulu bir bronz heykel görüntüsü vardı. 12 Eylül Askeri Darbesi sonrası bir yerlerden getirilip koyulduğunu düşünmüştüm. Fotoğraflar ortaya çıkıp görüntü netleşince, heykelin Ermenilere has bakır işi olduğunu anladım ve Ordu’da bunu yapabilecek tek kişinin Harutyun Artun (Bakırcı Harut) olabileceğini düşünüp kızını aradım. Harut Amca’ya mercekle fotoğraf gösterildi ve onun yaptığını teyit ettik.

Arka planda Yalı Cami’nin (Aziziye Cami-1890) bir hiç uğruna yıkılan şadırvanı, bugün beton dökülerek yok olan ön bahçe peyzaj alanını ve yanda da yıkılan eski belediye binasının bir kısmını görüyoruz. Dövme bakır heykelin üst alınlığında fındık ve güneş, hemen altında da çok hoş bir kabartma kayık figürü bulunuyor. Defne dallarıyla sarılı gövdenin en altında bulunan el figürü, yönetime el koyan "Devlet Baba'nın" eli olmalı!

Harut Amca’dan heykelin yapılmasını, darbe sonrası askeri cuntanın Ordu Belediye Başkanı Kazım Türkmen'i görevden alıp yerine getirdiği Albay Halit Kahraman istemiş. Harut Amca hikâyenin kalan detaylarını görüştüğümüzde anlatacaktır. Kendisi 102 yaşına girecek ama ben yıllar önce Harut Amca’nın Ordu'da yaptığı işleri fotoğraflayıp arşivlediği albümünü de almıştım ve oraya da bir bakayım dedim. Ve 1982 tarihli bakır heykel ile atölyesinde çektirdiği fotoğraf karşıma çıktı. Ayrıca 2024'de Agos'ta “Ordulu bakır ustası Harutyun Artun 100 yaşında" başlıklı makalede yine bu arşivden yararlanarak bazı çalışmalarının görsellerini yayınlamıştık.

Yok olup gitti

Bugün görevde olan Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler’in anne tarafından dedesi olan Süleyman Felek’in 1968 tarihli büstü gibi, yine Bakırcı Harutyun Artun’un bir beton kaidenin üzerinde olan bronz fındık büstü çalışması da geçtiğimiz yıllarda herkesin gözünün önünde meydandan yok olup gitti! Ordu bu kadar sahipsiz ve bu kadar kimsesiz bir kent. Kent hafızası ve mirası, koltuğunu korumak ve çevresine rant sağlamak dışında hiçbir amacı ve gayesi olmayan yerel yöneticilere emanet edilebilecek bir alan değil. Toplumsal kent belleği sadece geçmişimizi değil geleceğimizi de belirleyecek bir alan, ama biz daha meydanlarda bulunan heykelleri korumaktan aciziz.
   

Kategoriler

Toplum

Etiketler

Ermeni ordu


Yazar Hakkında