Heybeliada Ruhban Okulu için özel statülü üniversite seçeneği öne çıkıyor

Erdoğan'ın Trump'la görüşmesi sırasında "açmaya hazırız" dediği Heybeliada Ruhban Okulu'nun restorasyonu tamamlanmak üzere. 1971'den beri kapalı olan okulun hangi şartlarda eğitim vereceği ise hala tartışma konusu. Kulislerde en güçlü seçeneğin “özel statülü bir üniversite modeli” olduğu konuşuluyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Donald Trump’la görüşmesinde “Biz açmaya hazırız” dediği Heybeliada Ruhban Okulu’nun restorasyonu tamamlanmak üzere. Türkiye gazetesinden Koray Erdoğan’ın haberine göre sınıflar eğitime hazırlanmış durumda. Ancak 1971'den beri kapalı olan okulun lise mi üniversite mi olacağı ve hangi şartlarda eğitim vereceği hala belirsizliğini koruyor. 

“Heybeliada Ruhban Okulu YÖK çatısı altında açılabilir”

Türkiye gazetesi muhabiri Koray Erdoğan’ın haberinde konuştuğu Aya Triada Manastırı Başrahibi ve Aravissos Piskoposu Kassianos (Vasili Nikolar), okulun geleceğine dair sürecin şu aşamada Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ile yürütüldüğünü söyledi. Restorasyonun 2026’da tamamlanmasının planlandığını aktaran Kassianos, “Okulun açılmasından önce bazı şeylerin tamamlanması gerekiyor. Millî Eğitim Bakanlığı’nın ardından şu anda Yükseköğretim Kurulu ile görüşmelere devam ediyoruz. Önceliğimiz, okulun ne olarak eğitim-öğretim hayatına başlayacağına karar verilmesi ve gerekli prosedürlerin tamamlanması” dedi.

Butik üniversite

Daha önce Türk ve Yunan basınında devlet üniversitelerine bağlı bir enstitü, vakıf üniversitesi çatısı altında bir ilahiyat fakültesi ya da meslek yüksekokulu gibi formüllerin konuşulduğuna yönelik haberler çıkmıştı. Kulislerde en güçlü seçeneğin “özel statülü bir üniversite modeli” olduğu konuşuluyor.

Piskopos Kassianos bu konuda “Özel statülü bir üniversite seçeneği üzerinde görüşmeler sürüyor. Ancak özel üniversite açmak için gerekli prosedürlerin de Ruhban Okulu özelinde hazırlanması gerekiyor. Ruhban Okulu’nun kuruluşundan itibaren öğrencilerinden ödeme alarak onları okuttuğu bir ortam olmadı. Şu anki restorasyon projesi kapsamında yer alan odalarda öğrenciler konaklayacak, günde üç öğün yemek yiyecekler ve burada eğitim alacaklar. Bu öğrencilerden ödeme alınmayacak. Bu da diğer özel üniversiteler gibi bir kurum olamayacağı anlamına geliyor” değerlendirmesini yaptı.

Yabancı öğrenci olacak mı?

Kassianos, YÖK’ün normal bir özel üniversite için istediği açılış şartlarının Ruhban Okulu’nun işleyişiyle uyumlu hâle getirmesi için de görüşmelerin sürdüğünü belirtti. Kassianos yurtdışından gelecek öğrenci ve akademisyenler konusunda şu açıklamalarda bulundu: “Bu okul uluslararası nitelikte eğitim verecek bir kurum. 1971’e kadar da Türkçe dersler dâhil olmak üzere geniş müfredatıyla birçok din adamı yetiştirdi. Burada okuyacak her öğrenci elbette Türkiye’nin dili, dinî bayramları, millî değerleri ve kültürü hakkında bilgi sahibi olmalı. Okulda çalışmaya başlayacak akademisyen ve öğrencilerin tamamının güvenlik soruşturmalarının Türkiye Cumhuriyeti’nin ilgili kurum ve kuruluşları tarafından yapılması bizi mutlu eder. Biz de okulumuzda okuyacak öğrencilerimizi ve çalışanlarımızı bu yönden tanımak isteriz.”

Akademisyen ihtiyacı

Kassianos, Heybeliada Ruhban Okulu’nun bir butik üniversiteye dönüşmesi durumunda akademisyen ihtiyacının nasıl karşılanacağıyla ilgili soruyu da “Yabancı akademisyenlerin burada kesinlikle çalışması gerekiyor. Yurtdışından eğitim için gelecek akademisyenlerin çalışma ve oturma izni gibi konular da ayrıca düzenlenmeli. Burası eğer bu şekilde açılırsa butik bir üniversite olarak çalışacak, az öğrenci kontenjanıyla din adamı yetiştirecek. Yakın zamanda Patrik Bartholomeos’un Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesini bekliyoruz. Sürecin bundan sonra daha da netleşeceğine inanıyoruz” cevabını verdi.

Tarihçesi
Heybeliada Ruhban Okulu’nun bulunduğu arazi, 9. yüzyıldan beri Aya Triada Manastırı’na ait. Manastır idarecileri bir okul yaptırmak için 1772’de dönemin padişahından izin aldı. Okul, 1821’de çıkan yangın sebebiyle ancak 1844 yılında açılabildi. 1894’teki büyük İstanbul depreminde bina tamamen yıkıldı. Sultan II. Abdülhamid’in izniyle okul yeniden yapıldı ve 1896’da açıldı. 2 bin 360 metrekare alana yapılan bina inşaat masraflarını üstlenen Pavlos Stefanovic’in isminin Yunanca baş harfi (Pi sembolü) şeklinde tasarlandı. Kurum, Osmanlı arşivlerinde Papaz Mektebi, Rum Milletine Mahsus İlm-i Kelam Mektebi, Ruhban Mektebi ve Büyük İsa Kiliseleri Teoloji Okulu gibi ifadelerle tanımlandı.
Millî Eğitim Bakanlığı’nın 1951 tarihli yönetmeliğinde ise “Heybeliada Rum Rahipler Okulu” ifadesi kullanıldı. Lozan Antlaşmasıyla yabancı okulların Türk eğitim sistemine uygun çalışmasına karar verildi. 1971 yılında Anayasa Mahkemesi kararıyla kapatıldı. Kararın ardından manastır içerisinde sadece “Heybeliada Özel Rum Erkek Lisesi” eğitim-öğretim hayatına devam etti. 1991’de Bartholomeos patrik olunca okulun açılması girişimlerine başladı. Kuruluşundan bu yana bin civarında mezun veren Ruhban Okulu, 35 yıldır tartışılıyor. Piskopos Kassianos “Patrik Bartholomeos 1991’de göreve geldiğinde ben bir öğrenciydim. İlk konuşmasında oradaydım. O konuşmada Ortodoks dünyasına ve Türkiye’deki azınlık toplumuna verdiği tüm sözleri tuttu; o sözlerden sadece bu kaldı. En büyük ümidim bu okulun tekrar açılması ve koridorlarında öğrencilerin seslerini duymak” diye konuştu.

Kategoriler

Toplum Türkiye