Gazeteciler gözaltında: Şaban Sevinç, Yavuz Oğhan, Batuhan Çolak ve Ruşen Çakır emniyete götürüldü

Gazeteciler Şaban Sevinç, Yavuz Oğhan ve Batuhan Çolak evlerine gelen polisler eşliğinde emniyete götürüldü. Gazeteciler Ruşen Çakır, Soner Yalçın ve Aslı Aydıntaşbaş da soruşturmaya dahil edildi. İlerleyen saatlerde Ruşen Çakır da emniyete götürüldü.

Gazeteciler Yavuz Oğhan, Şaban Sevinç ve Batuhan Çolak sabah erken saatlerde evlerine giden polislerin eşliğinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Şube'ye götürüldü.

Gazeteci Şaban Sevinç ile gazeteci ve CHP İletişim Koordinatörü Yavuz Oğhan, sabah saatlerinde polis tarafından ifadeleri alınmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şubesi’ne götürüldü. Aykırı Genel Yayın Yönetmeni Batuhan Çolak’ın da ifadeye götürüldüğü belirtildi.

Gazeteciler hakkında gözaltı kararı olmadığı belirtilerken telefonlarına el konulduğu öğrenildi. Gazetecilerin ifadelerinin alınacağı aktarıldı.

Gazeteciler Ruşen Çakır, Aslı Aydıntaşbaş ve Soner Yalçın'ın da isimlerinin soruşturmaya dahil edildiği belirtildi.

İlerleyen saatlerde Ruşen Çakır da emniyete götürüldü. 

Soruşturmanın "yalan bilgiyi alenen yayma” ve “bilerek ve isteyerek örgüte yardım etme” iddiasıyla başlatıldığı öğrenildi.

Gazeteci Yavuz Oğhan’ın avukatı Hüseyin Ersöz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, uygulamanın “fiili gözaltı” niteliğinde olduğunu söyledi.

Ersöz açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Gazeteci Yavuz Oğhan, saat 06.45’te polis tarafından evinden alındı. Evinde arama yapılmadı, ancak ifadesine başvurulmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüleceği bildirildi. Avukat görüşü talebimize, ‘operasyonun devam ettiği, bir saat sonra görüşebileceğimiz’ cevabı verildi. Benzer bir durumun Şaban Sevinç için de geçerli olduğunu öğrendik.”

CHP Halkla İlişkiler ve Medyayla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, gazetecilerin sabah saatlerinde emniyete götürülmesini eleştirdi.

Bulut açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Gazeteciler Yavuz Oğhan, Şaban Sevinç ve Batuhan Çolak sabahın erken saatlerinde yapılan bir operasyonla ifadeye götürüldü.

Madem gözaltı yok, sabahın köründe polislerin evlerinde ne işi var? Telefonlarına neden el konuldu?

Bu ‘fiili gözaltı’, muhalefeti ve özgür basını sindirmeye yönelik açık bir gözdağıdır. Türkiye’de basın üzerindeki sistematik baskı artık bir cadı avına dönüşmüştür.”

Kategoriler

Güncel