Kurtuluş’un sokaklarında sesiyle mahalleye neşe katan Simitçi Mehmet, artık seyyar değil: "Yıllardır bu sokakları dolaştım, zamanı geldi sabite geçiyorum artık. Beklerim sesimi özleyenleri ve herkese saygılarımı sunarım. 07.30-17.00 arasında tezgâhımın başındayım…”
Kurtuluş sokaklarında Simitçi Mehmet’in alıştığımız sesi duyulmuyor birkaç gündür. Önceki gün Bilezikçi Sokağı’nda selamlaştığımızda, “Abi bugün son, Pangaltı tarafında sabit yer gösterdiler bana, artık sokaklarda seslenip, seyyar tezgâhımla dolaşmayacağım. Hem zaten dizlerim de oldukça zorluyor bir süredir, sanırım böylesi daha iyi olacak” demişti.
2010 yılından beri Kurtuluş sokaklarında seyyar simitçilik yapan ve sabah saatlerinden itibaren kendine özgü, “Sıcak simitler sıcak sıcak, sıcak simitler yanıyor!” seslenişiyle mahallelinin kulaklarında yer edinen Mehmet Ayışığı, sadece simit satmıyordu. Mehmet sokakta rastladığı herkese mutlaka selam verir, hatır sorar, işe gidene, balkonda çiçeklerini sulayana “Günaydın” der. Sepet uzatan yaşlıların bakkaldan ekmeğini alır, kedilerin suyunu tazeler, köpeklere yol verir ve bütün bunları yüzünde geniş bir gülümsemeyle, içinden gelerek yapar. Simitçi Mehmet’in seslenişine öyle alışmışız ki, mahallede önemli bir eksiklik oldu sanki.
Seymen Sokağı’ndaki işyeri girişinde, önceki kampanyadan kalma “Simitçime Dokunma!” afişi hep asılı olan mahallenin eskisi arkadaşım Sedat’tan telefonunu alıp aradım Mehmet’i. Hastanede doktor sırası bekliyordu. Ağrıyan dizinin tedavisi için iğne yapılmış. “Pangaltı’ndan Kurtuluş Caddesi girişindeki Üçler Market’in önünde açacağım simit tezgâhımı. Fırın benim için yaptırdı. Siftahım 6 Kasım Perşembe günü. Yıllardır bu sokakları dolaştım, zamanı geldi sabite geçiyorum artık. Beklerim sesimi özleyenleri ve herkese saygılarımı sunarım. 07.30-17.00 arasında tezgâhımın başındayım…” dedi.
Simitçi Mehmet dayanışması
1964 doğumlu ve kendisi de bir Kurtuluşlu olan Mehmet Ayışığı, Şahap Sokağı’nda oturuyor. Tam 25 yıldır yağmur, kar demeden ve hiç aksatmadan Kurtuluş sokaklarını dolaşmış. Pandemi dönemi dahil. O günlerde evinden dışarıya çıkamayanlar onun yolunu gözler olmuş.
Kurtuluş’ta kuş uçsa haberi olan arkadaşım Hüseyin Irmak, “Gidelim Tatavla’ya – Görkemini Yitirmeyen Semt Kurtuluş” kitabının 361. sayfasında çınlatır kulaklarını Simitçi Mehmet’in. Gürültü yaptığı gerekçesiyle Simitçi Mehmet’in tezgâhına el konulması üzerine, mahalle dayanışması hemen harekete geçmiş ve 25 Ekim 2020 günü 50 kişilik bir grup, tıpkı Mehmet Ayışığı gibi “Sıcak simitler, sıcak sıcak!” ve “Sıcak simitler yanıyoor!” diye bağırarak aynı sokakları dolaşıp eylem yapmış. Ardından oluşan kamuoyu desteğiyle Mehmet bey yeniden tezgâhına ve sokaklarına kavuşmuş. Konu haber sitelerine ve videolara da yansımış ve esnafına sahip çıkan mahallelinin tavrı kadim semtimiz Kurtuluş’a elbette çok yakışmış.
Şimdi, Perşembe günü Mehmet beyin (bu sefer sabit) simitçi tezgâhına uğrayıp, hatırını sormaya ve ondan önce davranıp “Günaydın” demeye hazırlanıyoruz. Yıllar boyu sokak sokak dolaşıp mahalleye dağıttığı iyilik için Simitçi Mehmet’e teşekkür eder, sağlıklı günler ve bol kazançlar dilerim.
Okuma önerisi:
Gidelim Tatavla’ya – Görkemini Yitirmeyen Semt Kurtuluş
Hüseyin Irmak
İstos Yayınları, 2025, 631 sayfa
