İznik’te 1700 yıl sonra yeniden buluşan 20 patrik ve ruhani, Papa 14. Leo ile birlikte antik Aziz Neofitos Bazilikasında ortak dua etti. İznik’te imzalanan “birlik” ruhu, 1700 yıl sonra bir kez daha öne çıktı.
Papa Francesco'nun 21 Nisan 2025’teki ölümünden sonra 8 Mayıs 2025’te Vatikan Devlet Başkanı ve Katolik Kilisesi'nin 267’ncisi seçilen Papa 14. Leo, ilk resmi yurtdışı seyahatini 27 Kasım Perşembe günü Türkiye’ye yaptı.
Ankara’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşen Papa, aynı akşam İstanbul’a geldi. 28 Kasım günü Şişli’deki Kutsal Ruh - Saint Esprit Katedrali’nde “Episkoposlar, Rahipler, Diyakozlar, Adanmış kişiler ve Pastoral Çalışanlar ile Dua toplantısı” yapan Papa, daha sonra Bomonti’deki Fransız Fakirhanesi’ni ziyaret etti. Bu ziyaret sonrası ise Türkiye Hahambaşısı Rav Davit ile özel görüşme gerçekleştirdi.
İstanbul’daki temasların ardından öğlen saatlerinde helikopterle Bursa’nın İznik ilçesine uçan Papa, merakla beklenen Birinci İznik Konsili’nin 1700. yıl dönümünü kutladı.
Papa 14. Leo'ya İznik’te, Fener Rum Ortodoks Patriği Bartholomeos, Antakya ve Doğu Süryani Ortodoks Kilisesi Patriği Mor İğnatiyus II. Afrem Kerim, Türkiye Ermenileri Patriği Sahak Maşalyan, Süryani Katolik Patriği Mor Ignatiyus Joseph III Younan ve çok sayıda ruhani lider karşıladı.
325 yılında toplanan Birinci İznik Konsili’nin 1700. yılı dolayısıyla tarihteki gibi tüm patrik ve ruhaniler bir araya geldi ve “birlik” mesajı verildi.
Antik Aziz Neofitos Bazilikası arkeolojik kazıların yakınında kurulan platformda, Papa ve tüm ruhaniler ilahiler eşliğinde ilerledi. Burada bir koro da ruhani ekibe eşlik ederek ilahiler seslendirdi.
Papa ve 20 ruhani, İsa Mesih ve Konsil ikonlarının önünde mum yaktı. Papa 14. Leo, burada bir konuşma yaptı.
Papa’nın konuşmasının tamamı şöyle:
“Sevgili kardeşlerim, insanların onurunu tehdit eden sayısız unsurla dolu, birçok trajik işaretle damgalanmış bir tarih döneminde, bugün kadınların ve erkeklerin hayatında İsa Mesih’in varlığını yeniden ve ayrıca İsa’nın her birimiz için kişisel olarak kim olduğunu kendimize sormak için Birinci İznik Konsili’nin 1700. yıldönümü değerli bir fırsattır. Bu soru, özellikle İsa Mesih’i bir tür karizmatik lider veya süper kahramana indirgeme riski taşıyan Hıristiyanlar için büyük önem taşır, çünkü bu anlama indirgeme sonucu üzüntü ve kafa karışıklığına yol açacak olan bir çarpıtmadır (Bkz. 14. Leo, Vaaz, Pro Ecclesia Ayini, 9 Mayıs 2025). İsa Mesih’in ilâhlığını inkâr eden Arius, Beden Alma gerçeğini göz ardı ederek O’nu Allah ile insanlık arasında sadece bir aracıya indirgemiş, böylece ilahi olan ile insani olan geri dönülmez bir şekilde birbirinden ayrı kalmıştır. Eğer Allah insan olmadıysa, ölümlü yaratıklar nasıl O’nun ölümsüz yaşamına katılabilir? İznik’te -ve bugün de- söz konusu olan bizi “ilahi tabiata ortak kılmak” için İsa Mesih’te bizim gibi olan Allah’a imanımızdır (2 Petrus 1:4; ayrıca bkz. Aziz İrenaeus, Adversus Haereses, 3, 19; Aziz Atanasius, De Incarnatione, 54,3).
Bu Kristolojik iman ikrarı, Hıristiyanların tam birliğe doğru ilerlerken yaptığı yolculukta temel bir öneme sahiptir. Zira bu ikrar, çeşitli nedenlerle İznik-Konstantinopolis İman Açıklaması’nı kullanmayanlar da dahil olmak üzere, dünyadaki tüm Hıristiyan kiliseleri ve toplulukları tarafından paylaşılmaktadır. Gerçekten de ‘Tek Rab İsa Mesih’e, Allah’ın biricik Oğlu’na, bütün çağlardan önce Baba’dan doğan… Baba ile aynı özden olan’ (İznik İman Açıklaması), tüm Hıristiyanları zaten derinden birleştiren güçlü bir bağdır. Bu anlamda, Aziz Augustinus’un sözlerini tekrarlayabiliriz: ‘Biz Hıristiyanlar çok olsak da, tek olan Mesih’te biriz.’ (Mezmur 127 Üzerine Açıklama) Dolayısıyla, ancak böylesine derin bir bağla halihazırda birbirimize bağlı olduğumuzun bilinciyle, Kutsal Ruh’un rehberliğinde, karşılıklı sevgi ve diyalog içinde, İsa Mesih’te açıklanan Allah’ın Kelamı’na her geçen gün daha derin bir bağlılıkla yolculuğumuza devam edebiliriz.
Böylece, ne yazık ki hâlâ varlığını sürdüren ayrılıkların yarattığı acıyı aşmaya ve Rab İsa’nın dua ettiği ve uğruna canını verdiği birliğiyle duyduğumuz özlemi beslemeye hepimiz davet edilmiş oluruz. Ne kadar çok barış ve uzlaşı içinde olursak, biz Hıristiyanlar İsa Mesih’in Müjdesi’ni – herkes için bir umut mesajını – o kadar güvenilir bir şekilde duyurabiliriz. Ayrıca bu mesaj, topluluklarımızın ve ülkelerimizin sınırlarını aşan bir barış ve kardeşlik çağrısıdır (Bkz. Francis, Hristiyan Birliğini Teşvik Papalık Konseyi Genel Kurulu Katılımcılarına Hitap, 6 Mayıs 2022).
İznik İman Açıklaması’ndaki imanımızı ikrar ederiz
Günümüzde, şiddet ve çatışmalarla yaralanmış tüm insanlık barış ve uzlaşı için haykırmaktadır. İsa Mesih’e iman eden herkes arasında tam birlik arzusu, her zaman bütün insanlık arasında kardeşlik arayışıyla birlikte olur. İznik İman Açıklaması’nda ‘Baba olan tek Allah’a’ olan imanımızı ikrar ederiz. Ancak, Allah’ın suretinde yaratılmış diğer tüm erkek ve kadınları kardeşlerimiz olarak kabul etmeyi reddettiğimiz müddetçe, Allah’a Baba diyemeyiz (Bkz. II. Vatikan Konsili, Nostra Aetate, 5). Irk, milliyet, din veya kişisel görüş ayrımı olmaksızın kadın ve erkeklerden oluşan evrensel bir kardeşlik vardır. Dinler, doğaları gereği bu gerçeğin saklandığı zengin kaynaklardır; bu yüzden bireylerin, grupların ve halkların bunu tanımalarını ve hayata geçirmelerini teşvik etmelidirler (Bkz. XIV. Leo, Barış İçin Dua Toplantısı Kapanış Konuşması, 28 Ekim 2025).
Ayrıca, dinin savaş, şiddet ya da herhangi bir türde köktencilik veya fanatizmi haklı çıkarmak için kullanılmasını kesin bir dille reddetmeliyiz. İzlenmesi gereken, kardeşçe karşılaşma, diyalog ve işbirliği yollarıdır. İznik Konsili’nin 1700. yıldönümünü münasebetiyle, Konsil’in toplandığı bu topraklarda birlikte anma kararını büyük bir bilgelik ve öngörüyle alan Pek Muhterem Kadasetli Patrik Bartholomeos Hazretleri’ne derin bir şükran borçluyum. Aynı zamanda, bu etkinliğe katılma davetimizi kabul eden kilise önderlerine ve Hıristiyan Dünya Birliği Temsilcilerine de içtenlikle teşekkür ederim. Her şeye gücü yeten ve merhametli Allah Baba, bugün kendisine sunduğumuz içten duaları işitsin ve bu önemli yıldönümünün uzlaşma, birlik ve barış yönünde bol meyveler vermesini sağlasın.”
Metnin ardından tüm patrikler ve ruhaniler, İtalyanca, Ermenice, Süryanice ve Arapça dualar etti.
40 dakika süren ayinin ardından İznik Gölü Bazilikası Ören Yeri’ni ziyaret etti ve kendisine sunulan hediyeleri kabul etti.
Ardından İstanbul'a doğru yola çıkan Papa 14. Leo, yarın Volkswagen Arena'da halka açık ayin ile bir dizi ziyarette bulunacak.

