Fotoğrafçı Berge Arabian, Agos’un kültür sanat sayfalarında kaleme aldığı ‘Lensler konuşabilseydi’ başlıklı köşesinde, çektiği fotoğrafların hikâyelerini anlatıyor.
Beşiktaş’taydım. Gün boyu kutlamaları ve gece yapılan meşaleli yürüyüşü izlemiştim. 19 Mayıs’tı. (Birçok fotoğraf çekmiştim ama o belki sonra anlatılacak, başka bir hikâye.) Fotoğraf çekerek geçirdiğim çok yorucu bir günün sonunda, eve gitmek için yola çıkmak üzereyken, otobüs durağının yanındaki parkta, elinde meşale olan bir gence rastladım. Yoksul görünümlüydü, hatta evsiz de olabilirdi. Sol elinde bir şey vardı, durmadan burnuna götürüp kokluyordu. İlk anda beni fark etmedi. Sanki dans edermişçesine, biraz da sarhoş gibi, meşaleyle ileri geri, sağa sola salınıyordu. Hava epey kararmıştı ama yine de fotoğraflarını çekmeye başladım. Sonra beni fark etti ve göz göze geldik. Sinirlenecek diye korktum ama yüzünde gördüğüm gülümseme gayet davetkârdı. Meşaleyle salınıp kendi etrafında dönmeye devam ederken, yavaştan geri geri, parkın içlerine doğru gidiyordu. Bir yandan da, jestleriyle, bana kendisini takip etmem için işaret ediyordu.
Benim için meşaleyle resmen bir dans gösterisi yapıyordu, ben de onun fotoğraflarını çekiyordum. O an, çimlerde oturan üç genç daha olduğunu, onların arkasında da, gölgede yalnız başına bir adamın oturduğunu fark ettim. Tuzağa düştüğümü düşünerek paniğe kapıldım. Toronto’da, uçucu madde koklayanların, sarhoşların, uyuşturucunun etkisi altındaki evsizlerin fotoğraflarını hiç sorun yaşamadan çekmiştim. Ama İstanbul’da henüz çok yeniydim. “Saflık ettim galiba” diye düşündüm. Ama hepsi de bizi, yani dansçı ile fotoğrafçıyı izledi. Sonra, jestlerle ve bildiğim birkaç kelime Türkçeyi kullanarak onlarla uzun uzun sohbet ettim. Sanırım Mardinliydiler; yaşça büyük olan adam onlara göz kulak oluyordu, bir nevi ağabey gibi. Belki evsiz balicilerdi, belki de değillerdi, bilemiyorum. Tek bildiğim şu ki, bu gençlerin yüzündeki ince gülümsemeyi ve adamın müşfik bakışlarını ne zaman görsem, bir insan hikâyesine tanıklık etmiş olma düşüncesi yüreğimi ısıtıyor.

