Krize son çare: Zoraki koalisyon

Geçtiğimiz son birkaç günde, Atina’da görülmemiş bir siyasi gerilim yaşandı. Başbakan Yorgo Papandreu’nun istifa kararının ardından, olaylar dramatik bir şekilde hızlandı...

MICHALIS SARLIS - ATİNA
michail1899@yahoo.gr

 
Papandreu, yeni ‘Yunanistan’ı kurtarma paketi’ni referanduma götürme kararı almış, bu karar, AB liderleri, Yunanistan muhalefeti, hatta Başbakan Yardımcısı ve Maliye Bakanı Evangelos Venizelos dahil Papandreu’nun milletvekilleri tarafından sert bir tepkiyle karşılanmıştı.
 

Böyle buyurdu AB

 
AB ve IMF’nin yanı sıra milletvekillerinin yoğun baskısı altında, iki büyük parti lideri, Papandreu ve Antonis Samaras, koalisyon hükümeti oluşturmaya karar verdiler. Bu hükümet, AB’nin kurtarma paketini garantileyecek ve ülkeyi erken seçime götürecekti.  Karşıt siyasi görüşe sahip siyasiler arasında koalisyon hükümeti kurma fikri, AB ve Yunan medyasının büyük kısmı tarafından olumlu karşılandı.
 

Mayın tarlası

 
Ardından, Çarşamba gününe kadar süren siyasi gerilim başladı. İki parti lideri arasında tartışmalar yaşandı, sonra duruldu, tekrar yaşandı ve duruldu. Durum hayli dramatikti, yeni başbakan olarak onaylanan isimler, birkaç saat sonra aday listesinden çıkarılıyordu. Başbakan olmaya en yakın isimlerin başında Avrupa Bankası’nda yüksek bir kariyeri olan ünlü bankacı Lukas Papadimos (Türkiye basınına göre ‘Yunanistan’ın Kemal Derviş’i’) geliyordu. Ancak, görünüşe göre, Papadimos’un kendi yönetiminin görev alanını genişletmek gibi birçok talebi, iki parti tarafından kabul edilmedi.
 
Müzakerelerin hızlı sonuçlanması önünde en büyük engellerden biri, koalisyon hükümeti yaratma fikrinin, modern Yunan siyasi yapısına yabancı olması. Ancak, son kamuoyu yoklamalarına göre, Yunan halkının çoğu ülkeyi Şubat sonu veya Mart başı erken seçime götürecek geçici birlik hükümetini destekliyor.
 
Bugünlerde Yunan parlamentosu ‘mayın tarlası’nı andırıyor. Sol partiler, özellikle Yunanistan Komünist Partisi ve sol birlik, başından beri koalisyon hükümeti çözümüne karşı çıktılar. Merkez sol Demokratik Sol Parti tarafsız bir duruş sergilerken, aşırı milliyetçi LAOS ve merkez-sağ Demokratik Koalisyon Partisi birlik hükümetine destek verdiklerini açıkladılar.
 

İTALYA ETKENİ

 
Müzakerelerin bir an evvel sonuçlanması için bir ek baskıyı da geçen Salı günü ortaya çıkan İtalyan etkeni oluşturdu. Başbakan Silvio Berlusconi’nin IMF’yi ülkeye davet etmesinin açığa çıkmasının ardından, İtalya’da ekonomik ve siyasi kriz başladı. Bu durum, AB liderlerinin, Papandreu ve Samaras üzerinde, yeni başbakana karar vermeleri ve geçici birlik hükümeti kurmaları için ek bir baskı yapmalarına neden oldu. 
 
Bir başka baskı da Avrupa Komisyonu üyesi Oli Rehn’den geldi. Rehn, yalnızca, Papandreu ve Samaras’ın önümüzdeki aylar boyunca uygulanması gereken tedbirleri onaylamaları ve imzalamaları durumunda Yunanistan’a kredi verileceğini belirtti. 
 
Hareketli bir günün ardından, yeni başbakan olmaya en kuvvetli aday Lukas Papadimos oldu. Oysa Papadimos’un adaylığı, daha Çarşamba günü öğle saatlerinde reddedilmişti. Öte yandan, akşam saatlerinde hükümet sözcüsü Filippos Petsalnikos’un yeni Başbakan olacağı üzerine anlaşmaya varıldığı düşünülüyordu. Ancak, Petsalnikos ismi birçok PASOK milletvekili, Yeni Demokrasi Partisi üyelerinden bazıları ve LAOS lideri G. Karatzaferis tarafından muhalefetle karşılandı. Agos’un baskıya girdiği saatlerde, üç parti lideri Lukas Papadimos’un yeni başbakan olarak atanması için Perşembe sabahı bir toplantı düzenlemeye karar verdiler.

Kategoriler

Güncel Dünya Gündem