Eski Kıtanın Yenileri

Şimdiye kadar düzenlenmiş 18 Dünya Kupasının 10 tanesi Avrupalılara tarafından, özellikle de İtalyanlar ve Almanlar tarafından kazanılması, futbolun kural koyucu ülkelerinin bu kupada ne kadar başarılı olduğunu bize gösteriyor. Peki ya diğerleri?

ARAS BASMACIGİL
basmacigil@hotmail.com

Futbol, isterseniz Tepük diyerek Orta Asya oyunu olarak adlandırın, isterseniz Calcio diyerek İtalyanlaştırın, dünyanın birçok coğrafyasında, farklı zamanlarda ortaya çıkmış ve toplumları etkisi altına almıştır. Ülkelerinin geniş yeşil çayırlarında futbol oynayan İngilizler de, bu oyunun kurallarını koyarak günümüzün modern futbolunun temellerinin 19.YY'ın sonlarına doğru atmışlardır.

Britanya adalarında başlayan bu oyun tüm dünyaya yayılmış; 1930'da Uruguay'da 13 takımın katılımıyla düzenlenen ilk Dünya Kupasıyla da doruk noktasına ulaşarak 100 seneye yakın bir süredir devam eden geri kalan sporlar üzerindeki hegemonyasını ilan etmiştir.

Futbol milletler bazında her zaman iki başlı bir liderlik düzenine sahip olmuştur; Beyaz Avrupalılar ve Beyaz Güney Amerikalılar. Bu kıstasların dışına çıkan tek ülkenin futbol tarihin en başarılı ülkesi Brezilya olmasıysa belki de futbolla ilgili en güzel ironilerden biridir.

Şimdiye kadar düzenlenmiş 18 Dünya Kupasının 10 tanesi Avrupalılara tarafından, özellikle de İtalyanlar ve Almanlar tarafından kazanılması, futbolun kural koyucu ülkelerinin bu kupada ne kadar başarılı olduğunu bize gösteriyor. Peki ya diğerleri?

Avrupa çıkarttığı 5 şampiyon (Almanya, İtalya, İngiltere, Fransa, İspanya) ve bir tane daimi ikinci ile (Hollanda), bu kupayı almaya her zaman en yakın kıta olmuştur. Fakat bu sene eski kıtanın nispeten 'çaylak' katılımcıları da en az deneyimli abileri kadar kupada iddialı olacaklar gibi gözüküyor.

Belçika

Tarihi boyunca başarılı jenerasyonlar çıkarıp, başarılı takımlarla turnuvaya katılmasına karşın bir türlü devamlılığı sağlayamayan Belçika, bu sefer turnayı gözünden vurmak üzere. Çoğu kişi tarafında turnuvanın en büyük favorileri arasında gösterilen ve oyuncularının çoğu da kendi kulüplerinde muhteşem sezonlar geçiren Belçika kadrosu, tarihi boyunca kupaya hiç olmadığı kadar yakın. Hangisini seçseniz diğerine haksızlık olacak iki tane çok başarılı kalecisi, Premiere League'de şampiyonluk kovalayan takımların oyuncularından oluşan defans hattı ve toplam bonservis bedelleri çok uluslu bir şirketin yıllık cirosuna denk gelen orta saha ve hücum hattıyla Belçika, turnuvanın en iddialı takımları arasında. Thibaut Courtois, Vincent Kompany, Axel Witsel ve Eden Hazard takımlarını kupaya ulaştırabilecek kalitede ve tecrübede oyuncular. Takımın en büyük eksisi ise gelenek eksikliği. Hiçbir zaman için 'kazanan' olamamış bu ülke için işleri değiştirmenin vakti gelmiş olabilir.

Portekiz

Cristiano Ronaldo. Tamam, elbette Portekiz gibi bir futbol ülkesi sadece tek bir oyuncuyla özetlenemez ama dünyanın mevcut en iyi oyuncusuna sahip ülkeyseniz ne yaparsanız yapın o tek oyuncu dikkat çekecektir. Son Avrupa 4.sü Portekiz, bu sefer kupaya daha oturmuş bir kadroyla ve bu kadroyu gayet başarılı bir şekilde yöneten bir koçla geliyor. Gol atma konusunda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağı aşikar olan Portekiz'in defans hattındaki oyuncuların istikrarız ve dengesiz tavırları önemli bir problem. Eğer kadrodaki geri kalan oyuncular tüm sorumluluğu Ronaldo'nun üzerine yüklemezlerse, Portekiz'in de b kupayı kazanmak için hala ciddi bir şansı var.

Hırvatistan

Belki de bu listedeki en istikrarlı takım: Yugoslavya'dan bağımsızlığını ilan ettiğinden beri kaçırdığı büyük turnuva sayısı sadece 2 olan Hırvatistan, her daim Avrupa'nın kalbur üstü takımlarından biri olarak dikkat çekti. Hiçbir zaman bireysel olarak yıldızlığa erişemese de takım olarak gayet başarılı performanslar sergileyen Hırvatların turnuvada olası bir çeyrek final görmesi kimseyi şaşırtmaz. Ivan Rakitiç, Luka Modriç, Mario Mandzukiç ve Darijo Srna gibi hem tecrübeli hem de yetenekli oyunculara sahip olan Hırvatistan'ın yapabileceği sürprizlere karşı açık olmak lazım.

İsviçre

Millet olmayan bir ulusun bir bayrak adına mücadelesi, İsviçre her zaman futbol açısından ilginç bir ülke olmuştur zaten. Temeli etnisite olan uluslarası müsabakalarda, bu denklemi maddi yöne çevirebilmiş tek devlet olan İsviçre yine de azımsanmayacak bir rakip olarak dikkat çekmekte. Özellikle Yugoslavya'daki iç savaş sonrası oradan kaçarak İsviçre'ye yerleşen ailelerin çocukları üzerinden sağlam bir kadro kuran İsviçre, üç büyük futbol ülkesinin arasında kurulmuş olmasından faydalanmaya devam ediyor. Özellikle Bundesliga ve Serie A'da oynayan kaliteli oyuncularıyla İsviçre'nin en azından ikinci tura geçmesi asla sürpriz olarak karşılanmamalı.

Rusya

Klasik bir Doğu Avrupa ülkesi ve muhtemelen listede Türkiye'ye en benzeyen ülke. Gerek yıldız oyuncularının çoğunlukla yüksek ücretlerle kendi ülkelerinde kalışı olsun, gerek liglerinin kapasitesi olsun, gerekse de eleme turlarındaki istikrarsız performansları olsun, Türkiye'de futbol izleyen seyirciler için gayet tanıdık bir profil. Standardın üstündeki oyuncu profiliyle Rusya'nın ilk turu geçmesi ve belki de çeyrek finali görmesi olası olabilir, Igor Akinfeev ve Alan Dzagoev gibi kaliteli oyuncuların azlığı sıkıntı olsa da Fabio Capello antrenörlüğündeki Rusya'dan bir şeyler beklememek yanlış olur.

Bosna-Hersek

Yine eski bir Yugoslav ülkesi ancak bu kez bir ilki başarıyorlar. Eleme grubunu birinci bitirerek turnuvaya katılan Bosna-Hersek çoğunlukla yetenekli ama bir türlü üst düzey liglerde mücadele edememiş oyunculardan kurulu bir kadro. Edin Dzeko ve Miralem Pjaniç gibi iki büyük yıldıza eşlik edecek yeterli sayıda oyuncuları olmasa da başlarında Bosna-Hersek efsanesi Safet Susiç oldukça takım olarak büyük işler başarabileceklerini gösterdiler. Muhtemel bir çeyrek final kimseyi şaşırtmaz.

 

Yunanistan

2004'ün mucizevi Avrupa Şampiyonu. Yakaladıkları jenerasyon bittikten sonra yerine yenisini koyamayan Yunanistan, Avrupa'nın belki de en güçsüz ekibi. Yeteri kadar yıldızı olmayan ve ortalama bir kadroyla turnuvaya gelen Yunanistan'dan çok şey beklemek haksızlık olur. Muhtemelen Yunanistan adına turnuvadaki en olumlu nokta, Kostas Mitroglou'nun oynayacağı göze hoş gelen oyun olur.

Kategoriler

Şapgir