Gerçeğe yolculuk
“1915 yılının o gününde, 235 Ermeni apar topar evlerinden alınıp Çankırı ve Ayaş’a, dönüşü olmayan bir yola sürüldü. Mebusu, doktoru, öğretmeni, gazetecisi, yazarı, sanatçısı, bütün bu insanlar bir halkın sesiydi. Meşrutiyet sonrasının özgür ve eşit günlerine inanmışlardı. Düşleri, dönüşsüz yollarda kendileriyle birlikte kayboldu gitti. Sesini yitiren bir toplumun başka neyi kalır ki geriye?”