Türkiye - Agos Haftalık Siyasi Aktüel Gazete

Türkiye

Sayfa 120

1915’in kayıp çocukları

1915’in kayıp çocukları

Laurence Ritter’in Anadolu’nun en büyük sırlarından birini ‘Müslüman Ermeniler’ tabusunu yıkan ve gözler önüne seren yeni kitabından yola çıkarak Agos bu haftaki manşetini 'Müslüman Ermeniler'e ayırıyor. 'Kılıç Artıkları' adlı kitapta 1915’ten bu yana, dört kuşak boyunca Ermeni kalıp kendi aralarında evlenen, lehçelerini bile korumayı başaran Ermenilerin hikayeleri paylaşılıyor.

Yeni cümleler

Yeni cümleler

1915 ’te Anadolu’da pek çok Ermeni, hayatta kalabilmek için Müslüman olmak zorundaydı. Tehlike karşısında din değiştirmek, daha önceki zamanlarda da karşılaşılan bir pratikti bu topraklarda; ancak o karanlık yılda, çok daha fazla sayıda insan Müslümanlığa geçti.

‘Bosna’dan önce 1915’e bak’

‘Bosna’dan önce 1915’e bak’

1 Mayıs kutlamalarında adından en çok söz edilen grup olan antikapitalist Müslüman gençlerle 1 Mayıs, sosyalizm, sosyal İslam, AK Parti ve Müslümanlar ile Ermeniler üzerine konuştuk. Antikapitalist Müslüman gençlerin Türkiyeli tüm Müslümanlara bir çağrısı var: “Bosna’da soykırım olduğunu söylemek için önce Ermeni soykırımıyla hesaplaşmalıyız.”

Suriye’de olup biteni öğrenmek isteyen Kilis’e buyursun

Suriye’de olup biteni öğrenmek isteyen Kilis’e buyursun

Kilis’teki Öncüpınar Sınır Kapısı’nın hemen yanına Suriyeli göçmenler için kurulan sığınmacı kampında 9600 Suriyeli yaşıyor. Her biri 6’şar kişilik olmasına rağmen, en az 10 kişinin yaşadığı toplam 2600 konteynırdan oluşan kamp, 360 dönüm arazinin üstüne kurulmuş durumda. Kamp, uluslararası ilişkilerin tozu dumanı arasında yitip giden insan hikâyeleriyle dolu.

Dink ailesine itirafta bulunan Astsubay 'iftira'dan yargılanacak

Hrant Dink’in ailesinin avukatını arayarak, komutanı Kurmay Albay Ferhat Özsoy’un, Dink’in eşi ve çocuklarını öldürmesi karşılığında kendisine para teklif ettiğini öne süren Astsubay Murat Şahan hakkında “İftira” suçundan askeri mahkemede dava açıldı.

İslami kesimde 1915 uyanışı

“Hrant Dink davasına ilk destek verdiğimizde Müslümanlar arasında adeta uzaylı gibi değerlendiriliyorduk. 1915 Felaketi, Ermeni meselesi, Hrant Dink davası üzerinde yaratılan milliyetçi tepkilerde İslami motifler var. Cesur insanların sesini çıkartma cesareti olmalı. Bir tabuyla karşı karşıyayız. Birkaç insan öne çıkıp sesini yükseltme cesareti gösterebilmeli.”

Fenerbahçeli Lefter huzur içinde yatıyor

Fenerbahçeli Lefter huzur içinde yatıyor

Geçtiğimiz Ocak ayında yaşamını yitiren Fenerbahçe'nin efsane futbolcusu Lefter Küçükandonyadis’in Büyükada Aya Nikola Rum Ortodoks mezarlığındaki mezarı ailesi tarafından granit mermerden yapıldı. Mezarın ön kısmında Hıristiyan geleneklerine uygun olarak düzenleme yapılırken mermerin arka kısmına ‘Fenerbahçeli Ordinaryüs, Lefter Küçükandoniadis’ yazısı yerleştirildi.

Devlet arşivleri internet üzerinden de hizmet veriyor

Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürü Doç. Dr. Uğur Ünal, 1915 olaylarıyla ilgili 200 bine yakın belgenin tasnif edilerek dünya araştırmacılarının hizmetine sunulduğunu söyledi. Devlet arşivleri internet üzerinden de araştırmacıların bu belgelerden faydalanmasına olanak sağlıyor.

TSK'dan yeni bir bildiri

Genelkurmay Başkanlığı'nın resmi sitesinden, TSK'nın 'tahrik edildiği' gerekçesiyle yeni bir bildiri yayınlandı. TSK'nın bu açıklamasının hedefinde bu sefer, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve Bekir Coşkun'un olduğu dile getiriliyor. Baro Başkanı Kocasakal'ın, 'Biz zannettik ki ordumuz var' ifadesine, Bekir Coşkun'un ise 'Paşa' başlıklı yazısına dikkat çekiliyor.

Türkiye "kısmen özgür" ülke

Bugün, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü. G-9 Gazeteci Örgütleri Platformu, 3 Mayıs dolayısıyla yaptığı açıklamada 'üzgün ve öfkeliyiz' dedi. Açıklamada ABD'li STK Özgürlük Evi'nin (Freedom House), yayınladığı 2012 Dünya Basın Özgürlüğü Raporu’nda Türkiye’nin, bir puanı daha silinerek 117. sıraya gerilemesi ve 'kısmen özgür' ülke sayılmasına değinildi.

'O gün başka bir güç daha vardı'

1 Mayıs 1977 olaylarıyla ilgili tartışma büyüyor. Halil Berktay'ın 'solun kendi iç çatışması' teziyle ilgili destekler nitelikte görüş bildirenlerin yanısıra dönemin İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan gibi isimlerse karşı çıkıyor. Ezgi Başaran'a verdiği röportajda Ahmet İsvan, 'O gün başka bir güç devredeydi' ifadesini kullanıyor.

Yıldıray Oğur: 'Bana solcular adam öldürttü diyemezsiniz'

Yıldıray Oğur: 'Bana solcular adam öldürttü diyemezsiniz'

Yıldıray Oğur, Taraf gazetesinde bugün (3 Mayıs Perşembe) yayımlanan köşesinde, Kanlı 1 Mayıs olarak anılan 1 Mayıs 1977 olaylarını görüntüleyen İshak Işıtan'ın tanıklığına yer veriyor: 'Sular İdaresi üzerindeki silahlı iki sivili çektim. Ama ateş etmiyorlardı (...) Ateş açtıklarını görmedim ben. Belki kontrol için çıkmışlardı oraya. Yalan söylemem.'

'İlk kurşun Maoculardan'

'İlk kurşun Maoculardan'

Kanlı 1 Mayıs’ın, sol gruplar arasındaki nefretten doğduğunu savunanan dönemin Dev-Genç liderlerinden Bülent Uluer, 'İlk ateş Maocuların bulunduğu taraftan geldi' dedi. Dönemin tanıkları Halil Berktay'ın gündeme getirdiği 'solcuların kendi içindeki' çatışması tezini doğrularken Uluer, 'Ortam hazırdı ancak devlet müdahalesi olmasaydı bunlar olmazdı' diye konuştu.

Ö. Laçiner: Berktay nasıl bu kadar fütursuzca söyleyebiliyor

Türkiye solunun önde gelen isimlerinden Ömer Laçiner, 1 Mayıs 1977'de katliamının solun iç çekişmelerinden kaynaklandığını öne süren Prof. Halil Berktay'ı eleştirdi. Laçiner, failin devlet olduğundan şüphe etmezken devletin provokasyon için soldan cesaret bulduğunu aktardı. Bununla birlikte Laçiner, Berktay 'nasıl bu kadar fütursuzca söyleyebiliyor' diye konuştu.

Amed'in 'Anti-Kapitalist Müslüman Gençler'i

1 Mayıs'a katılan ve kendilerini Anti-Kapitalist Müslüman Gençler adıyla tanımlayan grupla benzeri mesajlar taşıyan bir başka grup da Amed'de 1 Mayıs kutlamalarındaydı. Adilmedya haber sitesinin röportaj yaptığı 'Amedli Anti-Kapitalist Müslüman Gençler', 'Amed, kapitalizmin yıkılacağı yer olabilir' arzusuyla mücadele ettiklerini söylüyor.

Diyarbakır'da 200 çocuk sütten zehirlendi

Diyarbakır'da 200 çocuk sütten zehirlendi

Milli Eğitim Bakanlığı'nın 'okul sütü-akıl küpü' projesi kapsamında okullarda ücretsiz süt dağıtımının ilk gününde Diyarbakır'da yaklaşık 200 çocuk hastanelik oldu. Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer yaptığı açıklamada, 'olay zehirlenme vakası değil. İlk tespitlerimize göre çocukların süte karşı hassasiyetinden kaynaklanan bir durum' dedi.

'Soykırımın iki kaynağı'

Radikal yazarı Ali Topuz köşesinde bugün (2 Mayıs Çarşamba) yazdı; 'Soykırımın bir kaynağı, darbeci, ulus devletçi Batı rüyasındaki akılsa, bir kaynağı da toplumu millet-i hâkime esasıyla yönetmeye ayarlanmış, devleti kutsal sayan gayri Müslimlere 'tolerans' gösterse bile hak vermekten kaçınan kadim Osmanlı yönetsel aklıdır.'

Halil Berktay'dan tartışmalara yol açacak 1 Mayıs 1977 iddiası

Halil Berktay'dan tartışmalara yol açacak 1 Mayıs 1977 iddiası

Prof. Dr. Halil Berktay, 1977 yılında yaşanan kanlı olayların solun kendi iç hesaplaşması olduğunu iddia etti. Birikim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ömer Laçiner ise Berktay'ın bu iddiasına çok şaşırdığını söyledi ve Sular İdaresi binasından otomatik silahlarla açılan ateşi gözleriyle gördüğünü ifade etti. Eski istihbaratçı ve Star gazetesi yazarı Mahir Kaynak ise yaşananların bir hesaplaşma değil 'bir istihbarat örgütünün operasyonu' olduğunu söyledi.

'Her yer Roboski, buradan çıkış yok'

Ezgi Başaran, Radikal'de bugün (2 Mayıs Çarşamba) yayınlanan köşe yazısında bir süredir gündemin gerisine atılan Roboski katliamını Roboskililerin hala devam eden dramlarını anlatarak tekrar hatırlatıyor; 'Roboski'nin yarısını bombalamak, yarısını da mahkûm etmek suretiyle hallettiler iyi mi!'

Ermeni meselesinde şifalı el

Ermeni meselesinde şifalı el

Zaman Gazetesi yazarı Etyen Mahçupyan, bugün yayınlanan köşe yazısında, bir grup Türkiyeli Ermeni tarafından 24 Nisan anmalarına çağrı amacıyla gazetelere yollanan ilandaki 'yaralı nar' figürünü ele alıyor. Mahçupyan 'bazı yaralar zamanla iyileşmez' cümlesini çözümün meseleyi zamana bırakıp unutmaktan değil, konuşmaktan, farkındalıktan, yüzleşmekten geçtiği şeklinde yorumluyor.

Tehcirin unutulan hikâyesi: İnsan

Tehcirin unutulan hikâyesi: İnsan

Aksiyon dergisinin son sayısında Pınar Demir imzasıyla yayınlanan makalede İngiltere'de yaşayan araştırmacı yazar Ziya Meral'in, 1915 tartışılırken unutulmaması gereken sağduyulu Türklerin hikayelerini toplamak amacıyla başlattığı 'Ortak insanlık' projesini konu alıyor. Proje için oluşturduğu blogunda Ermenileri kurtaran Türklerin hikayeleri yer alıyor.

1 Mayıs'ta yüzbinler meydanlarda

1 Mayıs'ta yüzbinler meydanlarda

1 Mayıs İşçi Bayramı İstanbul Taksim Meydanı'nda kitlesel bir mitingle kutlanıyor. Kutlamalara katılacak gruplar üç koldan yürüyüşe geçti, yüz binler Taksim'e aktı. Kendilerini 'Antikapitalist Müslüman Gençler' olarak adlandıran grup, Fatih Camisi'nde hayatlarını kaybeden işçiler için gıyabi cenaze namazı kıldıktan sonra meydana doğru kortejle yola çıktı.

1 Mayıs saat 14.00'te yüz binler tek ses

1 Mayıs'ı tüm Türkiye'de alanlarda kutlayacak işçi ve emekçi saat 14.00'ü gösterdiğinde hep bir ağızdan 'Faşizme karşı omuz omuza' sloganını atacak. İstanbul Valisi Mutlu: Toplam 14 bin civarında personelimizle Taksim ve çevresinde yürüme güzergahları üzerinde emniyet tedbirlerimizi aldık. Bunun dışında da yedek emniyet güçlerimizi görevlendirdik

Vayloyan'ı en sonunda işinden ettiler

Galatasaray-Fenerbahçe maçının ardından sevinç gösterilerine katıldığı iddia edilen Lig TV muhabiri Loran Vayloyan bir açıklama yaptı. Derbinin ardından gündemden düşmeyen ve taraftar grupları tarafından açık hedef haline getirilen Vayloyan, bu gelişmeler karşısında çareyi bir süreliğine görevden uzaklaşmakta buldu. Vayloyan söz konusu olayların kesinlikle yaşanmadığını ifade etti.

Uludere'de 2. Heron şüphesi

Uludere'de 2. Heron şüphesi

İçişleri Bakanlığı’nın Uludere raporunda 'Heron görüntülerinde kayma var. Ya ikinci bir Heron var, ya F16’lardan verilen koordinatlar girildi, ya da başka bir ülkeden görüntü desteği alındı' yorumu yapıldı. Görüntünün anlamı ASELSAN’a sorulacak. 'Uludere Olayını Araştırma Raporu'nda ayrıca, koruculuğun sorunlu hale geldiği tespiti yapıldı.

Çerkesler anadilde eğitim talep ediyor

Çerkesler anadilde eğitim talep ediyor

Çerkes Hakları İnsiyatifi, anadilde eğitim talebiyle yürüyüş düzenledi. Yönetim Kurulu üyesi Kenan Kaplan, 'Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan önce Çerkesçe eğitim veren okullar, yayın yapan gazeteler vardı. Şimdi de Çerkesçe eğitim, 7 gün 24 saat Çerkes dillerinde yayın yapan radyo ve televizyon kanalları istiyoruz. Bu,tam demokratik Türkiye için gereklidir' dedi.

Muhafazakar ve Dindar Kürt Partisi kuruluyor

Muhafazakar ve Dindar Kürt Partisi kuruluyor

Öncülüğünü avukat Sıdkı Zilan'ın yaptığı yeni bir Kürt partisi kuruluyor. Zilan, Kürdistani İslami Parti'nin hedefinde, 'kendilerini BDP ve PKK çizgisinden uzak tutarak, AKP ve SP’ye oy veren dindar Kürtlerin oyları' olduğunu ifade ediyor. Parti muhafazakar Kürtlerin yaşamadığı İzmir gibi kentlerde siyaset yapmayı planlamıyor.

Türk Tarih Kurumu'nun görevi 1915 ile dalga geçmek midir?

Yetvart Danzikyan Radikal'deki yazısında 25 Nisan'da CNN Türk televizyonunda yayınlanan ve 1915 olaylarının tartışıldığı Tarafsız Bölge programını ele alıyor. 'Bir etnik grubun yaşadığı topraklardan kazınmasını 'E ama başka yerlerde yaşıyorlar' diye meşrulaştıran bir kişinin tam da Ermeni masası şefi olmasını nasıl açıklayalım?'

Onno Tunç'un anıtı yıktırıldı

Yalova Belediyesi, 2002 yılından beri kimliği belirsiz kişilerce tahrip edilen Onno Tunç anıtını yıkmak zorunda kaldı. Akşam gazetesinde yer alan haber üzerine açıklama yapan Yalova Belediye başkanı Yakup Bilgin Koçal durumun vandalizmden kaynaklanmadığını ifade ederken Onno Tunç'a yakışır bir anıt inşa edeceklerini söyledi.

Zirve katliamı öncesi MİT keşfi

Zirve katliamı öncesi MİT keşfi

Zirve Yayınevi katliamının yaşandığı hanın sahibi CHP'li Ağbaba, cinayet öncesi iki MİT'çinin kendisine yayınevini sorduğunu açıkladı: 'Aynı kişiler cinayet günü de ordaydı.' Ağbaba, 'Aynı şey Hrant Dink'te de geçerli. Ne olacağını dünya alem biliyordu' diye konuştu.

Kutluğ Ataman'dan 'Türkiye Sılsel'i'

Kutluğ Ataman'dan 'Türkiye Sılsel'i'

18. İstanbul Tiyatro Festivali bu yıl sanatçı Kutluğ Ataman’ın festival için ürettiği 'Sılsel, Türkiye’ye yazılmış mektuplar' adlı özel projesine ev sahipliği yapacak. Sılsel, Mardin’in eski Süryani evlerinin tavanlarına yapılmış gökyüzü tasvirinin adı. Esere isteyen herkes bir kumaş parçası üzerine istediği dilde dileklerini yazarak katılabilecek.

‘Hürriyet okumuyoruz!’ diyorlar

‘Hürriyet okumuyoruz!’ diyorlar

Haber ve yorumlarında, sık sık, Türkiye’de yaşayıp Türk olmayanlara karşı ırkçılığa varan ayrımcı bir dil kullanan, onları aşağılayan, Hrant Dink ve Ahmet Kaya’yı hedef gösterip ölümlerine giden yolu açan Hürriyet gazetesine karşı geçtiğimiz hafta Facebook üzerinde bir kampanya başlatıldı.