Dink cinayeti soruşturmasında yeni belgeler ve ifadeler

Hrant Dink cinayetinde adı geçen kamu görevlileriyle ilgili soruşturmanın ayrıntıları ortaya çıkmaya devam ediyor. Soruşturmada ifade veren İstihbarat Daire Başkanı Engin Dinç, savcılığa cinayetle ilgili yeni istihbarat raporları sundu. Cinayetin azmettiricisi Yasin Hayal’in cinayetten iki gün önce takip edildiği de ortaya çıktı.

Dink cinayetinde adı geçen kamu görevlileriyle ilgili açılan soruşturmanın yeni ayrıntıları ortaya çıkmaya başladı. 

Hürriyet Gazetesinden Toygun Atilla’nın haberi şöyle:

Polisin çalışma kurallarına göre, haber elemanlarıyla yapılan görüşmelerin ardından istihbarat görevlileri F3 ismi verilen bir rapor düzenliyor. Bu raporda görüşmelerin nerede, ne zaman, kaç saat sürdüğü ve haber elemanına para verildiyse buna ilişkin kayıtlar yer alıyor. Her F3 raporunun ardından o buluşmada haber elemanından alınan bilgilerin kayda alındığı ikinci bir rapor düzenleniyor. Buna da “F4 haber raporu” ismi veriliyor. Eğer poliste bir görüşmenin F3 raporu bulunuyorsa, muhakkak F4 raporunun da olması gerekiyor.

Soruşturmada bugüne kadar polisinin tuttuğu 3 adet F4 raporu vardı. Sonuncu raporun tarihi 8 Nisan 2006’ydı. Bundan sonra hiçbir rapor bulunmadığı iddia ediliyordu. Ancak bu tarihten sonra da, hatta cinayetten iki gün öncesine ilişkin bile rapor hazırlandığı ortaya çıkarıldı.

Soruşturma kapsamında 29 Ekim 2013’te “Yardımcı istihbarat elemanı” olarak ifadesi alınan Erhan Tuncel, “Trabzon İstihbarat elemanları ile Eylül ya da ekim ayı içinde yaptığım görüşmede Yasin Hayal’in Hrant Dink cinayeti için yeni bir tetikçi bulduğu bilgisini paylaştım” dedi.

Oysa, 7 yıl süren soruşturmalarda ortaya çıkan o görüşmenin detaylarının anlatıldığı “F4 haber raporları”nda böyle bir bilgi yok. Üstelik, Tuncel, ifadesinde ısrarla yeni tetikçinin bulunduğunu söylüyordu.

Erhan Tuncel’in söylediklerini doğrulayacak gelişme, Dink soruşturması kapsamında 26 Ağustos 2015’te ‘şüpheli’ sıfatıyla ifadeye çağrılan, şu anda İstihbarat Daire Başkanı olan Engin Dinç’in söyledikleriyle ortaya çıktı. Dinç, savcı Gökalp Kökçü’ye İstihbarat Daire Başkanlığı arşivlerinde bulduğu bir belgeyi sundu. Bu belge 12 Eylül 2006’da, Erhan Tuncel ile Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlilerinin yaptığı buluşmanın kayıt altına alındığı 11 numaralı F3 (buluşma) raporuydu. Erhan Tuncel ile buluşmayı Memduh Aydın kod isimli polis memuru Mehmet Ayhan ile Ünal Kartal kod isimli Mehmet Uçar gerçekleştirmişti.

"Rapor arşivde yok"

Dinç, 12 Eylül tarihli F3 raporunu savcıya teslim etti ama ekinde yer alması gereken F4 haber raporunun arşivlerde olmadığını söyledi. Bunun üzerine Savcı Kökçü, Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne yazı yazıp, kayıtlarında 12 Eylül 2006 tarihli F3 ve F4 raporlarının olup olmadığını sordu. Trabzon’dan gelen yanıt ve yaptığı araştırmalar sonucu savcı, Dink cinayetine ilişkin Erhan Tuncel’den alınan bilgilerin yer aldığı F4 raporlarının İstihbarat Daire Başkanlığı ve Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi tarafından yok edildiği kanaatine vardı.

Savcıya göre görüşme raporları imha edildi

Erhan Tuncel, eylül ya da ekim 2006’da istihbarat polislerine, Yasin Hayal’in yeni bir tetikçi bulduğunu söylediğini ifade etmişti. Tuncel bu bilgiyi verdiyse bunun F3 ve F4 raporları olması gerekiyordu. Bugüne kadar bu raporların varlığı ile ilgili emare yoktu. İlk kez F3 buluşma raporu bulundu ancak F4 haber eki hâlâ kayıptı. Savcı Kökçü’ye göre ise bunlar imha edilmişti. Bu raporun önemi, Tuncel’in 29 Ekim 2013’te İstanbul Savcılığı’nda verdiği ifadede saklıydı. Tuncel, “Kasımda İstihbarat elemanlarına, yeni tetikçinin isminin Ogün olduğunu söyledim. Polisler söylediğim ismi not aldılar. Sonra da benimle ilişkilerini soğuttular” diyordu. Savcıya göre Samast’ın ismi cinayetten önce biliniyordu, haber elemanından alınıp yazıya dökülen F4 raporları imha edilmişti.

Yasin Hayal'in izlendiği o kritik gün

Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü’nün arşivlerinden çıkan son belge ise 17 Ocak 2007’deki bir takip raporu. Bu takip raporu Yasin Hayal ile ilgili. Polisler bu raporlarında şunu yazdı: “Bir konu gereği ilimiz Pelitli beldesinde bulunan Polis Okulu civarına gidildiğinde, Yasin Hayal (İDP: 2918865) isimli şahsın da Vizyon isimli kahvehaneden çıkarken görüldüğü...” Bu raporun tarihi önemli. Çünkü 17 Ocak 2007, Ogün Samast’ın Trabzon’dan İstanbul’a Yasin Hayal ve arkadaşları tarafından yolcu edildiği gün. Yasin Hayal, tetikçi Ogün Samast’ı, yanına para, silah ve Türk bayrağı vererek İstanbul’a yolcu etmişti. İki gün sonra da Hrant Dink öldürüldü. Yasin Hayal’in 17 Ocak’ta takip edilmesi, Samast’ı yolcu ettiği anın da takip edilmesi anlamına geliyordu. Bu rapor da bugüne kadar soruşturma birimlerinden saklandı. İlk defa ortaya çıktı.

Akyürek: Yasin Hayal’in tetikçi olduğunu biliyordum

Dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, "örgüt kurmak" ve "tasarlayarak öldürme" suçlarından yeniden hakim karşısına çıktı. Akyürek’in verdiği yeni ifadenin ayrıntıları da ortaya çıktı. 

Akyürek’in ifadesinde, Hrant Dink öldürülmeden önce Ekim 2006 tarihinde 81 ilin istihbarat birimlerine İstihbarat Başkanı olarak imzasını taşıyan ’Ermeni vatandaşlarımıza yönelik tepkisel eylemler konusunda muteyakkız bulunulması, gelişmelerin takip edilmesi bu beyanda bilgi verilmesi’ hususunun yer aldığı bir yazı gönderdiğini, bu yazının şuan Silivri Cezaevi’nde yatmakta olan C şube müdürü Ali Fuat Yılmazer tarafından hazırlandığını söylediği belirtildi

‘İstanbul’un bilgisi var’

İfadesinde, 'muhtemel cinayetle' alakalı edindiği istihbari bilgileri yetkili mercilerle paylaştığını belirten Akyürek, Hrant Dink’in İstanbul Valiliği’nde MİT yetkililerince uyarılmasını ve mahkemelerde Dink hakkında açılan davaları hatırlattı. Akyürek, "Yazılı, görsel ve internet medyası üzerinden Hrant Dink’in açık tehditlere maruz kaldığı normal Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları gibi İstanbul Emniyetinin de, istihbaratının da bilgisi dahilindedir. Olaydan sonra benim konuya ilişkin bilgim olmadığına ilşkin Celalettin Cerrah’ın ifadesi iftiradır" dedi.

Trabzon’u aramamaları anlaşılmaz

Trabzon İstihbarat Şube Müdürü'nün, İstanbul’a "ses getirecek eylem", Ankara İstihbarat Daire Başkanlığı’na da, Hrant Dink’in Yasin Hayal tarafından öldürüleceğini bildirmesinin usule aykırı olmadığını ifade eden Akyürek, "Bu yazıdan silahlı eylemin anlaşılacağı çok açıktır. Anlaşılmayan bir durum varsa, İstanbul’un bu durumu Trabzon’a sormaması...

‘Cinayetin Yasin Hayal tarafından işleneceğinden haberim vardı’

Akyürek, "Benim Ogün Samast’tan hiçbir şekilde haberim olmadı. Cinayetin Yasin Hayal tarafından işleneceğinden haberim vardı. Haber elemanının cinayete ortak olacağını bilmiyordum. Cinayet büro da bunu bilmiyordu. Cinayet esnasında orada bulunduğu ve cinayete gözcülük yaptığı iddia edilen ve benim elemanlarım olduğu iddia edilen, soruşturma savcısı tarafından da şahsıma gösterilen iki-üç kişinin açığa çıkarılmasını ben de istiyorum" şeklinde konuştu.

‘Bize gönderin dediler’

Hakimlikte ifade veren dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı’nın da, "Cinayetten hemen sonra Ogün Samast’ın ilişkide bulunduğu Ahmet İskender, Ersin Yolcu ve Yasin Hayal’i aldık. İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma teşkilatındaki yetkililer 'mülakat yapalım' dediler. MİT personeli de bu mülakatta vardı. Daha sonra Ogün Samast’ı alan İstanbul’a bu şahısları sorduk. Kimliklerini bildirdik. Onlar da hiç mülakat yapmadan bize gönderin dediler. Biz de İstanbul’a gönderdik" diye konuştuğu öğrenildi.

Erhan Tuncel’in isminin ise İstanbul’dan kendilerine geldiğini belirten Sarı, "Zaten son dönemlerde bize konumu ile ilgili yada genel olarak yalan bilgiler veriyordu. Cinayete ilişkin herhangi bir bilgisinin olmadığını söylediği anda ki Ogün Samast ve diğer arkadaşlarının ismi ülke gündemine gelince, onlarla alakasını da bildiğimiz için o saatten sonra bizim içinde şüpheli oldu ve takibe başladık. Hem teknik hem de fiziki olarak takip ediliyordu" dedi.

Kategoriler

Güncel Dink Davası



Yazar Hakkında