Erzurum’a her gün uçak inse… Var mısın AKP?

Agos yazarı Yetvart Danzikyan, Erzurum’a indirilen Ermenistan uçağının yarattığı mini gerginliği, agos.com.tr için, bambaşka bir açıdan değerlendirdi: “Uçağın indiği yer Erzurum. Ermenice ismiyle Garin. Özel bir yeri var, ortak hafızamızda. Evet, bu hamle Türkiye’nin bir kaba güç gösterisidir, ancak bu olay hayli simgesel olmadı mı sizce de?”

YETVART DANZİKYAN
yetvartd@ttmail.com

Moskova-Şam sefer yapan yolcu uçağının silah taşıdığı şüphesiyle Ankara’ya indirilmesinin ve uçaktan silah değil ama teknik ekipman çıkmasının yolacağı diplomatik reaksiyonlar tartışıladursun, güne  bu kez de Suriye’ye giden bir Ermenistan uçağının Erzurum’a indirilmesiyle başladık. İndirilen uçak Ermenistan’a ait olunca kaşlar şöyle bir kez daha kalktı tabii.

Malum, hassas mevzu. Ola ki bu kez silah çıksa ortam hayli gerilebilirdi. Kısa sürede uçakta silah olmadığı ortaya çıktı. Uçak, gıda maddesi taşıyordu. Yine kısa sürede uçağın zaten baştan anlaşmalı bir şekilde Erzurum’a indiği de anlaşıldı. Resmi makamlar aralarında anlaşmıştı ve uçak Erzurum’a inmesi şartıyla Türkiye hava sahasını kullanmaktaydı. Yapılan açıklamalardan anlaşılan bu.

Ancak Ermenistan Hava Yolları yine de Türkiye’nin şov peşinde olduğuna dikkat çekme ihtiyacı hissetti. Olup bitene bakınca, evet, Türkiye bölgenin büyük abisi rolüne kendini iyice kaptırmış görünüyor. Bunun AKP’nin kendini kaptırdığı bir rol mü, yoksa fiili durum mu olduğunu şu aşamada test etmek zor. Son birkaç ayın gelişmeleri, muhtemelen AKP’nin kendine güvenini  artırmıştır, ancak Ortadoğu’nun uzun ve engebeli tarihine baktığımızda, aslında henüz ortada somut bir gelişme olmadığını, dengelerin çok hızlı değişebileceğini, bölgede zayıfmış gibi görünen ülkelerin bile sabırlı ve metanetli bir diplomasiyle kendilerini tehdit eden ülkeleri dengede tuttuklarını hatırlamakta fayda var.

Beri yandan, Türkiye’nin bu role kendini iyice kaptırıp “benden habersiz bölgede kuş uçmaz” çizgisini dayatmaya başladığını görüyoruz. Devletler liginde sınıf atlamak isteyen ülkeler böyle yaparlar. Her boşluğu değerlendirir, dişlerine göre gördükleri ülkelerin üzerine giderler. Kırmızı çizginin nerede çekileceğini görmek isterler. Çizgi çekilmedikçe hakimiyet alanlarını genişletmeye bakarlar. Klasik milliyetçi ve hegemonyacı bir dış politikadır bu, başka kılıf aramaya gerek yok, bana  sorarsanız.

Ne diyorduk. Ermenistan uçağı. Evet burada da Türkiye belli ki Ermenistan’ı gözüne kestirdi. Burada amaç bu tip her adımda olduğu gibi diğer ülkelerdir aslen. Türkiye böylece Rusya ve İran’a yeni bir mesaj vermek istiyor muhtemelen ve “bu oyunu oynamakta kararlıyım, ona göre” diyor.

Diplomasi faslını burada keselim isterseniz. Çünkü bu olayda biz Türkiyeli (ve muhtemelen Ermenistanlı) Ermeniler için ilginç bir durum var. Bilindiği gibi Türkiye ile Ermenistan arasında sınır kapalı. Ve bilindiği gibi bu alanda hiçbir adım atılmıyor, bilhassa da Türkiye tarafından. Zira Türkiye bu konudaki tüm adımları Karabağ meselesine endekslemiş vaziyette.

Beri yandan uçağın indiği yer de Erzurum.  Ermenice ismiyle Karin, ya da Garin. Özel bir yeri var yani, ortak hafızamızda. Bakmayın kentin şimdiki ağır milliyetçi havasına. Eskiden Ermenilerin kayda değer bir oranda yaşadığı bir kentti Erzurum. Dolayısıyla evet, son hamle  Türkiye’nin bir kaba güç gösterisidir, ancak bu olay hayli simgesel olmadı mı sizce de?

Şöyle basit ve naifçe düşünelim. Madem Ermenistan’dan Türkiye’ye uçak inebiliyor, insin o zaman?  Biliyorum, biraz  romantik bir çıkış ama bu toprakların hafızası, ters yöndeki tüm çabalara rağmen yaşıyor, yaşayacak. Toprağın hafızası güçlüdür.

O yüzden bir kez daha soruyoruz. Madem öyle, sınırları açın, Ermenistan’den Erzurum’a, Van’a her gün uçak insin. Var mısın AKP?

 

Kategoriler

Güncel Gündem