ABD Başkanlık seçimleri bu kez(biraz da teknolojik olanaklar nedeniyle) dünyanın olağanüstü ilgisini çekti. Neredeyse, dünyanın dört bir yanında değişik ülkelerin insanları bir şekilde ABD seçimlerinde taraf oldular, taraftar oldular. Türkiye'de de seçimlerin ilgiyle izlendiğine tanık olduk.
Barack Hüseyin Obama, ABD'nin yıllarca yok sayılan bir kesiminden geliyordu. İlk kez seçildiğinde, bir devrim sayılmıştı. ABD'nin siyah bir başkan seçmesi, dünya açısından da önemli bir sonuç olmuştu.
İkinci kez seçilebilmesi ise daha da dikkat çekici hale geldi. Çünkü, Obama, yoksullardan ve barıştan yana tercihleri olan bir liderdi. Tabii bütün bu duygularını ve hedeflerini ne kadar gerçekleştirebildi, arkasında durabildi tartışılabilir.
Obamanın başarısını önemli kılan, daha çok rakibinin söyledikleriydi. Obama, Ortadoğu'da savaşı değil barışı tercih edeceğini söylerken Romney savaşçı diliyle öne çıkıyordu. Obama, sağlıkta sosyal reform yaparken Romney bozacağını söylüyordu. Obama kaybetseydi, dünya daha yeni dertlerle boğuşmak zorunda kalabilirdi.
Obama, eşcinsellerin haklarına vurgu yapan bir siyahtı, bir Mormon olan Romney ise yasakçı bir dili öne çıkarıyordu.
Obama ülkesinde solcu olarak kabul ediliyordu. ABD'nin solcu olarak bilinen sanatçıları, aydınları onu destekliyordu. İşin ilginç tarafı ise dünyanın diğer ülkelerinde ve bölgelerinde sağcıların birçoğu da sağcı Romney yerine Obama'yı tercih ediyordu.
Hele Avrupa ülkelerinde bu tercih dikkat çekici olarak öne çıkıyordu. Fransız halkının yüzde 89'unun gönlü Obama'nın yanındaydı. Benzer bir tablonun Türkiye'de de olduğunu söyleyebiliriz. Sağcısı, solcusu Obama'yı kendilerine daha yakın hissediyorlardı. Dünya çapında bir oylama yapılsa Obama daha kolay kazanabilirdi.
Obama'nın seçim gecesi yaptığı zafer konuşmasında vurguladığı noktalar, farklılıklara, değişik kültürlerle yaptığı vurgular, ABD'deki bir değişimi, değişimin gördüğü desteği gözler önüne seriyordu.
Başkan Obama, eşi Michelle Obama'ya ve kızlarına çok etkili bir teşekkürde bulundu. Seçim gecesi yolladığı twittler de dikkat çekici bir iki mesajı sizlerle paylaşmak isterim:
“Benim her kararımı doğru bulmayabilirsiniz, Michelle(eşini kast ediyor) de benim bazı kararlarıma katılmıyor. Fakat neye inandığımı biliyorsunuz.”
“Gay ve lezbian görevliler, kimliklerini saklamak zorunda kalmayacaklar.”
Dünyanın şu anki sorunlarının çözümünde ve çözümsüzlüğünde ABD'nin etkisini kimse yadsıyamaz. Bu nedenle ABD'nin başına Romney'in değil de Obama'nın getirilmesi, ciddi ve olumlu bir durumdur.
Irak'taki savaşın sona erdirilmesi, Suriye sorununun çözülmesi, Kürt sorununun bölgede barışçı bir yola girmesi gibi birçok bölgesel mesele Obama ile daha makul bir yolda ilerleyebilir.
Avrupa Birliğinin durumu, Kıbrıs sorunun çözümü, Ermeni meselesi gibi durumlar da önümüzdeki dönemde öne çıkacak gibi görünüyor.
Eğer Romney kazansaydı.Türkiye açısından da ciddi sonuçlar doğabilirdi
Obama ile birlikte neler olabileceğini göreceğiz. İkinci kez kazanması ve umulandan çok destek alarak kazanması, onu daha cesur adımlar atması konusunda heveslendirebilir.
ABD için de dünya için de yeni bir dönemin, yeni sayfaları açılmış bulunuyor.
