SEVAN DEĞİRMENCİYAN

Agos yazarlarından Sevan Değirmenciyan geçtiğimiz ay Latin Amerika'daydı. Ermeni diasporası içinde önemli bir yere sahip olan Latin Amerika Ermenileri ile görüştü, onların hikayelerini dinledi. Latin Amerika Ermenileri yazı dizisinin ilk bölümünde Uruguay'daki Maraşlı Ermeniler var.

Ünlü yönetmen Parajanov'un kolajlardan film sahnesi taslaklarına, kostümlerden desenlere, resimlerden, mozaiklere, objelere ve fotoğraflara, çok sayıda yapıtının yer aldığı sergi 13 Aralık'ta Pera Müzesi'nde açılıyor. Sergide, Parajanov’u kendi ailesinden sayan başka bir usta sanatçının, Sarkis’in Parajanov’a dair ürettiği ve bir selamlama niteliği taşıyan yapıtları da önemli bir yer alıyor.

Aynen 1964’te olduğu gibi, Ermenistan’ın kalburüstü kesimi, Devlet Başkanı Levon Der-Bedrosyan ve Katolikos I. Karekin’in de katılımıyla içerde konserin keyfini çıkarırken, ozan Vahram Tatikyan ve gençler dışarıda Aznavour şarkıları söylüyorlardı, gitarları eşliğinde.

Ruhaniler Genel Meclisi tarafından seçilen Patrik Kaymakamı Bekçiyan’ın İstanbul Valiliği tarafından tanınmaması ve patrik seçimi sürecinin durdurulmasının ardından Eçmiadzin’de toplanan Yüksek Ruhani Kurul’dan konuya dair bir açıklama beklenmekteydi. Açıklama geçen haftaki Agos’ta yer verdiğimiz üzere seçim yapılabilmesi ruhanilere ve sivillere devletle temasları sürdürme çağrısı yapıyor, devlete de seslenerek Ermeni toplumunun taleplerine kulak verilmesi beklentisini ifade ediyordu. Sevan Değirmenciyan 68 yıl öncesine uzanıyor ve benzer bir durumda Eçmiadzin’in nasıl bir tutum takındığını arşivden çıkardığı önemli bir belge eşliğinde irdeliyor.

Edebiyat tarihçisi Sevan Değirmenciyan, Ermenice edebiyatta ‘Zartonk’ (Uyanış) akımının temsilcilerinden Bedros Turyan’ın mezarı ve yeni anıt mezar üzerine yazdı.

Edebiyat tarihçisi ve Agos yazarı Sevan Değirmenciyan, 12-13 Nisan tarihlerinde Strasbourg Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Bölümü çatısı altında "İstanbul'un Romanı" adlı uluslararası konferanstaki "Ermeni Romanı" oturumunda Yervant Odyan’ın ‘Abdülhamid ve Sherlock Holmes’ romanı üzerine ilgi çekici bir sunum yaptı. Romanı, özellikle Abdülhamid dönemindeki istibdat ekseninde ve siyasi çalkantılar içerisinde pek çok dile çevrilen popüler, sürükleyici konusuyla ele alan Değirmenciyan, ülkenin değişmeyen gerçeklerine de dikkat çekiyor.

Ermeni edebiyatı, tarihi boyunca üzerinde var olduğu coğrafyalarla ilgili olarak farklılık göstererek değişik hallere büründü. Ermeni kimliği, dili ve bu bağlamda ‘kaybedilmiş vatan’ın çokça tartışıldığı günümüzde edebiyat eleştirmeni Sevan Değirmenciyan, Ermeni edebiyatının başlangıç tarihi, İstanbul-Diaspora ikilemi başta olmak üzere sadece edebiyatın değil, kimliğin de parçası olan temel tartışmaya çarpıcı sorularla katkı sunuyor.