İki seçim arasında sosyal medya: Nefret dili durmadı

Hrant Dink Vakfı bünyesindeki 'Asulis- Dil, Diyalog, Demokrasi Laboratuarı'nın yürüttüğü nefret söylemi araştırması Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde iki seçim arasındaki yayınları odağına aldı.

Analiz için, 15, 16 ve 17 Mayıs’ta Twitter’da, Türkiye’de hakkında en çok konuşulan konu başlıklarından kimliklere dair başlıklar tarandı.

14 Mayıs sonrasında Alevi kimliğiyle ilgili söylemler ve tartışmalar yoğunlaştığı için, bu kelimeler arasında ‘Alevi’ de yer aldı. Siyasetçilerin seçim vaatlerinde sıklıkla yer bulan mültecilere ilişkin söylemleri inceleyebilmek için, taramaya ‘Afgan’, ‘kaçak’ ve ‘sığınmacı’ kelimeleri dâhil edildi. Bu kelimeler aracılığıyla ulaşılan tweet’lerde Suriyelilere ilişkin yorumlara da ulaşıldığı için, anahtar kelimeler arasına ‘Suriyeli’ eklenmedi.

Bu yöntemle toplam 22.900 tweet’in taranmasının ardından, 2395 tweet incelendi  ve tweetlerin 1124’ünde (%46,9) nefret söylemi ve ayrımcı söylem tespit edildi.

Rapordan bazı bölümler şöyle:

“- ‘Alevi’ kelimesinin geçtiği 6970 tweet’in 500’ünü inceledik. Söz konusu tweet’lerde Alevilere yönelik nefret söylemi barındıranların oranının çok düşük, Ermenilere yönelik nefret söylemi barındıranların oranının ise görece yüksek olduğunu; Ermeni ve Alevi kimliklerinin karşılaştırıldığını, birbiriyle ilişkilendirildiğini, zaman zaman bir tutulduğunu ve Alevilerin aslında gizli Ermeni oldukları iddiasıyla, Ermeni kimliğinin Alevi kimliğine olumsuz anlam yükleyen bir hakaret olarak kullanıldığını tespit ettik.”

“-‘Ermeni’ kelimesinin geçtiği 3985 tweet’in 503’ünü inceledik ve bunların 392’sinde (%78,4) nefret söylemi tespit ettik. Bazı tweet’lerde, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ermeni olduğu ve bu nedenle seçmenler tarafından desteklenmediği yönünde iddialar ön plana çıktı. Söz konusu tweet’lerde kimlik ifadesi, küfür ve hakaret ögesi olarak kullanılırken, Ermeni olmaya olumsuz anlam yüklenerek, simgeleştirme yoluyla nefret söylemi üretildi. Ayrıca, ‘Ermeni tohumu’, ‘Ermeni artığı’, ‘Ermeni dölü’ gibi ifadelerle, küfür, hakaret ve aşağılama yoluyla Ermeni kimliği hedef gösterildi.”

“-‘Afgan’ kelimesinin geçtiği 2737 tweet’in 500’ü incelendi. Bunların 362’sinde (%72,4) nefret söylemi ve ayrımcı söylem üretildiğini tespit ettik. Tespit edilen tweet’lerin 147’sinde (%40.6) ‘tacizci’, ‘tecavüzcü’ ve ‘sapık’ gibi olumsuz sıfat kullanımı yoluyla Afganlara yönelik nefret söylemi üretildi. Söz konusu tweet’lerde Afgan ve Suriyeli kimlikleri birlikte kullanılarak, bu kimliklere mensup kişilerin seçimlerde oy kullandığı iddiası dile getirildi. 85 tweet’te (%23,4) çarpıtma ve abartma yoluyla ifade edilen bu iddia mültecilere yönelik önyargıları körüklerken, olumsuz bir propaganda aracı olarak kullanıldı.”

-‘Sapkın’ kelimesinin geçtiği 517 tweet’in 154’ünü inceledik ve bunların 79’unda (%51,2) nefret söylemi tespit ettik. Nefret söylemi içeriklerinin 31’inde (%20) LGBTİ+’lar, yazılı basında da sıkça gördüğümüz, ‘aile kurumuna zarar vermek’, ‘neslin ahlakını bozmak’ gibi ifadelerle hedef gösterildi. Küfür, hakaret, ve aşağılama yoluyla nefret söylemi üretildi. Söz konusu tweet’lerin 10’unda (%12,6) mülteciler doğrudan hedef alındı ve ‘tehlikeli’ oldukları iddiasıyla hedef gösterildi.”

"-Sapık’ kelimesinin geçtiği 1263 tweet’in 228’ini inceledik ve bunların 26’sında (%14) LGBTİ+’ların, 138’inde (%60,5) ise mültecilerin hedef alındığını tespit ettik."

Raporun tamamına şu adresten ulaşılabilir.

Kategoriler

Güncel