1915 KONUŞMALARI
"Ermenilerin yerini Kürtler aldı"
Gazeteci ve tarihçi Vicken Cheterian, Ermeni Soykırımı’nın, yüz yıldır yaşanan süreçte küresel siyasete, akademik araştırmalara, Kürt meselesine, Türk ve Ermeni toplumlarına etkilerini değerlendiren bir kitap yazdı. Ağırlıklı olarak soykırım sonrası döneme odaklanan ‘Open Wounds: Armenians, Turks, and a Century of Genocide’ (Açık Yaralar: Ermeniler, Türkler ve Soykırımın Yüzyılı) başlıklı kitapta, Hrant Dink suikasti önemli bir dönüm noktası olarak duruyor.
"Osmanlı, Ermenilerin kitlesel olarak Müslümanlaşmasını istemedi"
Prof. Selim Deringil, Osmanlı’nın ihtida prosedürlerini ve çok sayıda Ermeni’nin Müslümanlaşmak zorunda kaldığı 1894-1896 Katliamları’nı anlattı.
Türkiye ‘imkânsız yas’ dönemini geride bırakıyor
Fransa’da yaşayan psikanalist ve felsefeci Hélène Piralian Simonyan'la Ermeni Soykırımı’nın 100. yılı dolayısıyla, travma, yas ve aktarım üzerine bir söyleşi yaptık.
‘Travmaya çözüm üretmeden soykırım hakkında konuşmak acıları pornografikleştirir’
Ermeni Soykırımı’nın inkârı konuşulduğunda, bu inkârı inşa edenler içinde belli devlet kurumları ve bazı üniversiteler ön plana çıkıyor. Üniversitelerin ve akademyanın inkârdaki rolünü, keza kimilerinin de inkârın aşılmasında takındığı tavrı, yakın tarih ve kolektif kimlikler üzerine çalışan Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü Başkanı Prof. Bülent Bilmez’le konuştuk.
‘Devletin aklı, kendi suçlarına kolektif ortaklar bulmasıyla işliyor’
Ermeni Soykırımı ve inkârı söz konusu olduğunda akla ilk gelen kavram ‘devlet aklı’ oluyor. Dillere pelesenk olsa da, devlet aklı kavramı içi çok doldurulamayan bir kavram. İstanbul Üniversitesi’nden Güven Gürkan Öztan ile Bilgi Üniversitesi’nden Ömer Turan, bu boşluğu doldurmak adına iki önemli makale kaleme aldılar. Türkiye’de devlet aklının Cumhuriyet döneminde Ermeni Soykırımı’na ilişkin hamleleri hakkında bir kitap çalışmasın sürdüren Öztan ve Turan’la devlet tarafından kurulan soykırımın inkarı söyleminin değişimlerini konuştuk.
Erkeklerin katledilmesi, soykırımın ilk safhasıydı
Ermeni Soykırımı’nın 100. yılında, ilgili literatüre yapılan değerli katkıların başında Prof. Ronald Grigor Suny’nin soykırımın tarihini yazdığı ‘“They Can Live in the Desert but Nowhere Else”: A History of the Armenian Genocide’ (Ancak Çölde Yaşayabilirler: Ermeni Soykırımı Tarihi) kitabı geliyor. Suny ile kitabını, Soykırımı ve Türkiye’nin Soykırıma yaklaşımını konuştuk.
‘1915’in tümüyle tarihçilere bırakılması anlamlı değil’
Ermeni Soykırımı’nın 100. yıldönümü yaklaşırken, Türkiye’nin meseleye yaklaşımında herhangi bir değişim görünmüyor. ‘Tarihi tarihçilere bırakalım’ ve ‘ortak acı’ söylemleriyle özetlenebilecek bu yaklaşım, 1915’te yaşananları tanıma anlamında bir hayli sorunlu görünüyor. Yaşananların esas faili olarak görülen İttihat ve Terakki Cemiyeti üzerine kapsamlı çalışmalarıyla bilinen tarihçilerden Princeton Üniversitesi’nden Prof. Şükrü Hanioğlu’yla hem Cemiyet’in Ermenilerle ilişkisini hem de Türkiye’nin meseleye yaklaşımını konuştuk.
106. yıldönümünde Adana Katliamı’nın ardındaki gerçekler
1909 Adana Katliamı, Osmanlı’nın sonraki yıllardaki kaderini sarsacak bir isyanla, 31 Mart Vakası’yla aynı gün başlamış ve günler boyunca Adana’nın çevresine de yayılan Ermenilere yönelik şiddet dalgası, ardında büyük hasarlar bırakmıştı. 106 yıl önce bir 13 Nisan günü başlayan bu katliamı, Boğaziçi Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Doç. Dr. Meltem Toksöz’le konuştuk.
‘Nenemin Masalları’ gerçeğin ta kendisi
Bazı kitaplar sadece içerikleri ile değil, yaratım süreçleri açısından da övgüyü hak eder. Çünkü içerikleri kadar üretildikleri koşulların ağırlığına da direnmişlerdir. 1980 darbesinin en korkunç işkencehanelerinden birine dönüşen Diyarbakır Cezaevi’nde kalan bir tutuklu olarak Serdar Can’ın, 1991 gibi bir tarihte, 1915 Ermeni Soykırımı hafızasını neredeyse ilk defa ele aldığı ‘Nenemin Masalları’ kitabı tam da bu bağlamda övgüyü hak ediyor.
Kevorkian: Kabul etmenin yolu sorgulamaktan geçiyor
Raymond Kévorkian’ın, alanında bir başyapıt sayılan ‘Ermeni Soykırımı’ adlı eserinin, Türkçe çevirisi, İletişim Yayınları tarafından yayımlandı. Kitabın oluşum sürecinin yanı sıra, Kévorkian’la, Türkiye’nin; Soykırım konusunda yürüttüğü politikaları konuştuk.