ARKA SAYFA

ARKA SAYFA Beyoğlu Spor, masa tenisi efsanesiyle geri dönüyor

1886'dan beri faal olan Beyoğlu Spor, tekrar yeni oyuncular yetiştirip aktif olarak masa tenisi dalında başarılar kazanmak istiyor. 1970’lerin ünlü masa tenisçilerinden Vasilis Aleksandridis, salonun açılışı dolayısıyla Atina’dan İstanbul’a geldi. Aleksandridis’le ve ‘efsane takım’ın oyuncularından Davit Kumru, Savaş Ertufan ve Ertan Öner’le konuştuk.
ARKA SAYFA Diyarbakırlı Ermeniler Surp Giragos’un özleminde

Kendi kültürünü yaşatmaya çalışan Stepan Yepremyan’ın uğradığı ayrımcılıklar, Hangül Özbey’in başta Ermeni, sonra Kürt kimliği dolayısıyla maruz kaldığı işkenceler Diyarbakırlı Ermeni olmanın dramını gözler önüne seriyor.
ARKA SAYFA 19. yüzyılda Anadolulu Rumlar

Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde Rum toplumuna dair önemli çalışmalarda bulunan akademisyen Ayşe Ozil’in son kitabı ‘Anadolu Rumları: Osmanlı İmparatorluğu’nun Son Döneminde Millet Sistemini Yeniden Düşünmek’, Kitap Yayınevi etiketiyle okuyucuyla buluştu. Sabancı Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Ozil’le, 19. yüzyılın sonundan 20. yüzyılın başlarına Rum toplumunun Anadolu’daki yaşantısının, idareden yargıya kurumsal işleyişleri biçimlerinin, vatandaşlık ve tüzel kişilik meselelerinin anlatıldığı kitabı hakkında konuştuk.
ARKA SAYFA 1915’te Ermenileri kurtaranların hikâyesi

Clark Üniversitesi Holokost ve Soykırım Araştırmaları Merkezi’nde doktorasına devam eden araştırmacı Burçin Gerçek'le, ‘Akıntıya Karşı: Ermeni Soykırımı’nda Emirlere Karşı Gelenler, Kurtaranlar, Direnenler’ başlığıyla İletişim Yayınları’ndan çıkan çalışmasını konuştuk.
ARKA SAYFA ‘Ermeni Soykırımı tüm insanlığı ilgilendirir’

Hrant Dink Vakfı’nın düzenlediği ‘Van ve Yöresi 1850-1930’ başlıklı konferansa katılmak için Türkiye’ye gelen, Ermeni tarih yazımının önemli temsilcilerinden Richard Hovhanissian ile yeni yayımlanan kitabı ve soykırım çalışmaları hakkında konuştuk.
ARKA SAYFA Ermeni gurbetçilerin sığınağı hanlar

Anadolu’da, özellikle köylerde yaşayan Ermenilerin önemli bir kısmı yoksuldu, çoğu zaman kıtlıkla yüz yüzeydi. İstanbul’a akın edenlerin önemli bir kısmının bu şehirde yerleri, yurtları yoktu. Bekarların sığındıkları tek yer hanların bodrumları oldu.