SERGİ

KÜLTÜR SANAT 12 Eylül’ün belleğini taşıyan sergi sanal ortamda

Tarihsel Adalet için Bellek Müzesi’nin hazırlayıp 12 Eylül’de İstanbul Tütün Deposu’nda açtığı ve iki ay içinde yaklaşık 4000 kişinin ziyaret ettiği ‘Geçmiş Bugündür’ başlıklı sergi, geçen hafta üç boyutlu formatta sanal ortama taşındı.
KÜLTÜR SANAT Genç Sanatçı Fonu’nun bu yılki teması tanıklık

ALİKEV’in, genç sanatçılara destek olmak üzere hayata geçirdiği Genç Sanatçı Fonu, bu yıl ‘tanıklık’ temasıyla dördüncü dönemini tamamlıyor. Fon kapsamında düzenlenen sergi, 22 Aralık’ta açılıyor. Sergide 12 genç sanatçının belgesel, resim, kukla, müzik, performans gibi farklı disiplinde çalışması yer alıyor.
KÜLTÜR SANAT Rüyayı odağına alan bir sergi: ‘Rüya Beni’ne Uyanış’

Rüya, kimi kaynaklara göre bir algı, kimi kaynaklara göreyse bir duygu olarak tanımlanıyor. Hepimiz uyuduğumuz zaman rüya görürüz; ancak kimimiz bunları hatırlar, kimimiz içinse gözümüzü kapadığımız ândan açtığımız âna kadar hiçbir şey olmamıştır. Ben de çoğu zaman ikinci kategoride bulurum kendimi. Uyandığımda gördüğüm rüyaları hatırlama oranım çok düşük. Kimiyse sanki gerçek hayatta yaşanmış gibi anlatıyor, hissediyor rüyalarını. Gördüklerini ‘rüya defteri’ adı verdikleri o çok kişisel sayfalara uyanır uyanmaz not edenlerin sayısı bir hayli fazla.
KÜLTÜR SANAT Tahammül edemediler: ‘İmroz’un 1964 Belleği’ sergisi iptal edildi

Gazeteci Melike Çapan'ın hazırladığı ve ilk olarak geçen yılın Kasım ayında Balat Yuvakimyon Kız Lisesi'nde ziyarete açılan 'İmroz'un 1964 Belleği' sergisi 18 Ağustos'ta evinde yani İmroz'da, yeni adıyla Gökçeada'da ziyaretçileriyle buluşacaktı. Ancak önce sosyal medyada sonra da Gökçeada Kent Konseyi'nin açıklamasında sergi hedef gösterildi. Melike Çapan “Sergi yapılırsa savcılığa şikâyet edeceklerini söylediler. İddiaları o ki devlete ihanet ediyormuşum. Türkiye’de azınlıklarla ilgili pek çok haber, röportaj yazdım. Hiçbir zaman bunu devlete karşı bir hareket olarak değil aksine dini, dili, inancı ne olursa toplumların haklarını göz ardı etmeden sesleri olabilme gayretiyle yaptım. Adadaki ya da İstanbul’daki Rum toplumunun bu süreçten zarar görmemesi için sergiyi iptal ediyorum.” dedi.
KÜLTÜR SANAT Zaman miyopluğu

Sıcaklar bastırdığı için Defne’yle dışarı çıkmanın zorlaştığı bugünlerde, gideceğim sergileri seçerken kılı kırk yarıyorum. Bayram tatili öncesi, Ateş Alpar’ın Merdiven Art Space’te açılan ‘Taş Kabuk Sessiz’ başlıklı sergisine gitmeye karar verdim. Yazacağım yazı, serginin bitiş tarihinden sonra yayımlanacaktı ama kapandıktan sonra da hakkında konuşulması gerektiğini düşündüm. Şansımıza, 15 Temmuz’a kadar uzatılmıştı.
KÜLTÜR SANAT Eğreti medeniyetler

Fotoğraf kadrajına dâhil olan mekânlar kadar, fotoğrafların nasıl yan yana geldiği ve birbiriyle ilişkisi de serginin anlatısı açısından önem taşıyor. Orada yüzyıllarca yaşamış medeniyetlerin yıkıntılarının göründüğü, Urfa-Harran fotoğrafı ile İstanbul’daki Ataşehir ‘medeniyeti’ne ait, inşa edilmeyi bekleyen yapı malzemelerinin göründüğü fotoğrafın absürt yan yanalığı, benim için, yok edilen kültürel hafızanın eksikliğinde oluşan eğreti kültürü temsil ediyor.
KÜLTÜR SANAT ‘Sonsuz’a seyahat

60’lardan günümüze hiç durmadan, incelikle üreten bir sanatçı olarak Sarkis, nice konuyu, insanı, nesneyi, rengi, sesi, mekânı birbirine dokudu; birçok başka sanatçıya, müzisyene, besteciye, mimara referanslarıyla dokundu. Sanatçıya göre, yaşından dolayı (85) bazen isimleri unutabilse de, ürettiği her yapıt, açtığı her sergi, belleğinde en ince detayına kadar, hiç bozulmadan berraklığını koruyor.
KÜLTÜR SANAT Canavarlarla yüzleşme vakti

Bazı sanat işleri, izleyiciyi esere dâhil etme niyetiyle yaratılmış olsalar da, nihai hâlleriyle, izleyicinin “Buna dokunmaya izin var mı acaba?” tereddüdü yaşaması nedeniyle, bu amaca ulaşamayabiliyor. Koťátková’nın sergisinde de, “Giyilebilen eserler ziyaretçiyi etkileşime davet ediyor mu, yoksa eski bir performansın kalıntıları olarak mı sergileniyorlar?” şüphesiyle dokunmaya çekindiğim veya içine girmeye tereddüt ettiğim eserler oldu ama ‘Çözünen Beden’ adlı işin kafa kısmında yatan kediyi görünce, Defne’yi emeklemesi için kaburga kısmına bıraktım.