Çocuk kitaplığı

Yeni çıkan ya da bundan yıllar önce çıkmış ama bizim yeni keşfettiğimiz birbirinden güzel, elimizden bırakmak istemeyip başucumuzda konaklatacağımız çocuk kitaplarından bir demet hazırladık sizler için.

EZGİ BERK 

Kim demiş şişmanlar uçamaz diye?

'Yerde Ağır Gökte Hafif’, beş abisi de üç ablası da hatta yüzlerce teyzesi, halası, kuzeni zayıf, kendisi şişman olan Paula’nın hikâyesi. Yedi yaşındaki Paula, gitgide kilo alıyor ve artık babası, amcaları onu havaya atıp tutma oyunu oynamak istemiyor. Kimse kilosuyla dalga geçmediği halde Paula ne zaman nereye gitse hep şişman olduğu fikri aklında.

Bir gün, Paula’yı en son iki yıl önce, yani zayıfken, gören Hiram Amcası geliyor Avustralya’dan. Paula ondan kaçsa da Hiram Amca hemen buluyor onu ve havaya atma oyunu oynamak isteyip istemediğini soruyor. İşte her şey o anda oluyor. Hiram Amca Paula’yı havaya atıyor bahçede. Ama o da ne? Paula yere inmiyor! Yükseldikçe yükseliyor, ta bulutların arasına kadar! Bütün kardeşlerinin, annesinin, babasının, hatta amcasının tüm ısrarlarına rağmen aşağı inmiyor Paula. Tam bir yıl boyunca Paula’nın havada yaşamasına tanık oluyoruz, bu yaşamın ayrıntıları ise harika resimlerle tamamlanıyor hikâye boyunca. Paula’nın havadaki bir yılını okuyup izlediğimiz kitabın sonunda Paula’ya ne mi oluyor? Size bir ipucu: yere inmediği kesin bilgi!

Yerde Ağır Gökte Hafif
Zoran Drvenkar
Resimleyen: Peter Schössow
Günışığı Kitaplığı
90 sayfa. 

Ölüm Üzerine

Anlatması zor, yaşaması daha da zor olan olaylar üzerine yazılmış kitaplara değinelim biraz da. ‘Dedem Bir Kiraz Ağacı’nda Tonino’nun ağzından dinliyoruz kendi hikâyesini. Hep çok meşgul olan anne babası ve aynı apartmanda yaşadığı dedesiyle babaannesi var Tonino’nun. Tonino bu yaşamdan çok memnun değil, ama neyseki köyde yaşayan ve annesi doğduğunda diktikleri kiraz ağacına da annesiyle aynı ismi veren anneannesiyle dedesi var Tonino’nun.

Kitapta, Tonino’nun anneannesini, ardından yaşanan pek çok aksilikle dedesini kaybedişini dinliyoruz, yine kendi ağzından. Dedesinin bahçedeki kiraz ağacına dönüştüğünü düşünen Tonino, şehir hayatının tekdüzeleştirdiği annesiyle birlikte dedesinin kaldığı yerden mücadeleye devam ediyor. Son satırın ardından aklımıza düşen soru ise şöyle: ‘İnsan asıl ne zaman ölür?’

Dedem Bir Kiraz Ağacı
Angela Nanetti
Resimleyen: Anna Balbusso, Elena Balbusso
Çeviri: Sema Tuksavol
Günışığı Kitaplığı
160 sayfa.

Masal Kahramanı 21. Yüzyıla Gelirse

Temizlikçi Cadı’, hepimizin masallardan hatırladığı, belki bazılarımızın çok özendiği süpürgesine atlayıp uçan cadının günümüzdeki yalnızlığını ve yeni şartlara ayak uydurmasını anlatıyor.

Gizelda Gimtorp, evinin tabelasında “Cadılık Limited. Yıldız falına bakılır. Prensler cezalandırılır. Garantili yüz yıl uyku büyüsü yapılır. İçeriye başvurun.” Yazan bir cadıdır. Ama görünüşe bakılırsa kimsenin ona ihtiyacı yoktur. Onun ise bir işe ihtiyacı vardır. Eko gazetesinin eleman arayanlar sayfasında Sanatçı Çocuklar Okulu’nun temizlikçiye ihtiyacı olduğunu görür ve hemen okulun yolunu tutar.

Okul müdiresi Bayan Adel idealist ama parasızdır. Okul arazisinin satılmasına karşı öğrencilerini ve okulunu savunmaktadır. Okul ise o kadar pistir ki bu soruna bir çözüm bulunmazsa mecburen okulu ellerinden alacaklardır. Üstelik Bayan Adel’in temizlikçiye verecek çok az parası vardır. Bütün bunları gören Gizelda, okuldaki kilden heykellerin, oyuncak farelerin ve pek çok sanat eserinin yardımıyla kimsecikler yokken okulu bir güzel temizler.

Temizlik sürerken gizlice okula giren Yoket ise okulu sattıracak kanıtların peşindedir. Ancak gördükleri, hayal gücünün çok ötesindedir. Bu sevimli macera, Günışığı Kitaplığı’nın ‘Büyülü Küçük Kitaplar Dizisi’nden. Masallarda en sevdiği kahraman cadı olanları, kahkahalar bekliyor bu kitapta.

Temizlikçi Cadı
Cecilia Lenagh
Resimleyen: Serena Feneziani
Çeviri: Suzan Geridönmez
Günışığı Kitaplığı
64 sayfa. 

Balık: Umudun adı

Kaplan, yardım gönüllüsü anne ve babasıyla birlikte memleketlerinden çok uzakta bir köyde yaşamaktadır. Savaş onların yaşadığı köye de gelir ve yardım edecek kimse kalmayınca yollara düşerler. Tam yola çıkarken çamur birikintisinin içinde debelenen bir balığı da yanına alan Kaplan’ın maceralı kaçış öyküsünü anlatıyor ‘Balık’.

Ana tema kaçış da olsa pek çok hikâye iç içe bu romanda. Savaşın tam ortasına düşmeseler de yalnızca yakınlarına geldiği için savaştan kaçıyor olsalar da yaşadıkları, tanık oldukları vahşet, üzüntü, acı barışın ne kadar değerli olduğunu anlatmanın bir yolu. Barışı kaybedince neler olduğunu göstermenin bir aracı.

Bizim gibi geçmişinde savaşların yaraladığı insanlarla dolu toplumlarda, hemen yanı başımızdaki ülkedeki savaştan kaçıp gelen insanları anlamanın bir yolu, durup düşünme aracı aynı zamanda bu kitap. Pek çok kere okunacak ve her defasında başka sonuçlara varıp başka fikirlere dalacağımız ‘Balık’, insanların binbir türlü gerçek yüzünü görmemizin de aracı.

Balık
Laura S. Matthews
Çeviri: Mine Kazmaoğlu
Günışığı Kitaplığı
176 sayfa