Yepyeni bir yayınevinden birbirinden güzel kitaplar

BÜRKEM CEVHER

Yeni yılın ilk günlerinde adıma yollanmış çok güzel bir hediye paketinden çıkan kitaplar vasıtasıyla tanıştım Arden Yayınları ile. Paketten çıkan üç kitap da hemen dikkatimi çekti. Nasıl çekmesin? Biri fantastik kuşları konu alan bir boyama kitabı, diğeri dünyanın dört bir yanından masalları yılın elli iki haftasına yayan bir masal kitabı, üçüncüsü de Kırmızı Başlıklı Kız ile vejetaryen bir kurdun hikâyesi idi. Üç kitap da beni kızımla geçirdiğimiz ama acı ama tatlı günlere götürdü. Üç kitabı da bitirdikten sonra kütüphaneme sevgiyle koydum.

Fantastik kuşlar 

İlk kitap ‘Ortaçağ Ermeni Minyatürlerinden Fantastik Kuşlar’ isimli bir boyama kitabıydı. Bu kitabı görür görmez, hastanede kaldığımız zamanlarda kızımla boyama yaparak geçirdiğimiz günleri anımsadım. Belki zor bir ortamda, zor şartlar altında kalıyorduk ama boyama yaparken çok eğleniyorduk; bazen en uyumsuz boyamayı kim yapacak yarışı yapıp eğleniyorduk bazen de aynı sayfanın başka uçlarından beraberce ama birbirimizden bağımsız olarak boyamaya başlıyor sonunda iki farklı boyama tekniğinin bileşimiyle ortaya çıkan resmi kimi zaman gülerek kimi zaman hayranlıkla izliyorduk. 

Bir anda o kuşları boyadığımızı hayal ettim. Ama artık kızım büyüdü, boyamayı bıraktı; canım sıkıldıkça ben tek başıma boyamaya başladım resimleri. ‘Fantastik Kuşlar’da yer alan kimi resimleri ilkokul öncesi çocuklar bile rahatlıkla boyayabilir, bazı kuşları boyamak ise biraz daha dikkat ve beceri istiyor. Ancak her hâlükârda çocuklarınızla eğlenceli zaman geçirmek için birlikte boyamanızı tavsiye ederim. İnanın birkaç saati nasıl geçirdiğinizi anlamayacaksınız. 

52 masal

Hediye paketimden çıkan ikinci kitap ise ciltli, büyükçe bir kitaptı ve masal seven herkesin dikkatini hemen çekerdi. Angela McAllister’ın yazdığı Ayşen Gür’ün Türkçeye kazandırdığı, ‘Masallarla Dolu Bir Yıl: Dünyanın Dört Bir Yanından 52 Halk Masalı ve Efsane’. Masalların birkaç tanesini eve dönüş yolunda metroda okudum hemen. Bazıları uzak ülkelerde, bazıları hemen yanı başımızda kutlanan bayramların, şenliklerin, kültürel geleneklerin, özel günlerin ve değişen mevsimlerin izinde 52 değişik masalın yer aldığı bu kitaptaki öykülerin kimi çok eğlenceli, kimi ürkütücü, bazıları ise hüzünlü. Kitapta üç dört sayfa uzunluğunda öyküler de var bir cümle ile tüylerinizi diken diken eden bir öykü de. 

Masallarda kaybolmayı, farklı ülkelerdeki masalları dinlemeyi seven herkese hararetle tavsiye ederim ‘Masallarla Dolu Bir Yıl’ı. Benim favorim ‘5 Kasım Şenlik Ateşi Festivali’ anısına anlatılan ‘Örümcek Nine Ateşi Nasıl Taşıdı’ isimli Kızılderili masalıydı. Dünya yeni yaratıldığında henüz gökyüzünde ne güneş, ne ay ne de yıldızlar varken, küçücük bir örümceğin dünyanın başka bir yanından ateşi getirip güneşi, ayı ve yıldızları nasıl yarattığına dair bu kısa öyküyü çok severek okudum. Hem minicik bir örümceğin boyutlarından dolayı küçümsenmesine üzüldüm, hem de ancak bir dişinin ateşi bir kapta taşımayı akıl edebileceğini bilen Kızılderilileri saygıyla andım. 

Vejetaryen kurtlar 

Ancak kitaplardan  bir tanesi vardı ki yine kızımın küçüklüğüne dönüverdim. Ayesha L. Rubio’nun yazdığı ‘Kırmızı Başlıklı Kız ve Vejetaryen Kurt’ ismini görür görmez kızım daha küçükken beraber okuduğumuz ve çok sevdiğimiz başka bir kitabı anımsadım: Kır Çiçeği Yayınları tarafından yayınlanan, Sara Şahinkanat’ın yazdığı ve Ayşe İnan Alican’ın resimlediği ‘Kim Korkar Kırmızı Başlıklı Kız’dan?’. Ne çok severdik bu kitabı. 

Öncelikle Rubio’nun ‘Kırmızı Başlıklı Kız ve Vejetaryen Kurt’undan bahsedecek olursak, Rubio bu öyküsünde klasik Kırmızı Başlıklı Kurt öyküsünü dönüştürerek daha insancıl ve hayvan haklarına saygılı hale getirmiş. Küçük kurt tüm arkadaşlarının ve ailesinin alaylarına rağmen avlanmayan ve hatta et yemeyen bir kurttur. Ancak bu alaylar onu yaralamaktadır. Bu nedenle de  kırmızı başlıklı kızı görünce aklına bir plan gelir; önce kırmızı başlıklı kızı ve büyükannesini sonra da kırmızı başlıklı kızın götürdüğü frambuazlı pastayı tatlı niyetine yemeğe karar verir. Ancak işler sandığı gibi gitmez. Hem kırmızı başlıklı kızı hem de büyükannesinin dostluğunu çok sever. Kitapta dikkat çeken en önemli ögelerden biri de sadece kurt değil kırmızı başlıklı kız ve büyükannesi de vejetaryendir. Bu öyküde farklı beslenme biçimlerine ve hayat tarzlarına saygının önemi ön planda yer almıştır. 

Diğer yandan Sara Şahinkanat’ın ‘Kim Korkar Kırmızı Başlıklı Kız’dan?’ öyküsünde küçük kurt tek başına ormana gezmeye gitmek ister, ancak annesi onu tek başına yollamak istemez. Küçük kurt ormana gitmeye hazır olduğunda ısrarcı olunca annesi onu sınavdan geçirir. Küçük kurt kırmızı başlıklı kızı görürse ne yapacaktır? Bu soruyu hemen yanıtlar kurt: “Hemen kaçar saklanırım çalılara.” İkinci soru gelir derhal: “Diyelim ki çok üşüdün ve acıktın./Bir kulübe bulup başını içeri uzattın./Baktın yatakta hasta bir büyükanne./Yanında da alev alev yanan bir şömine...” Bu soruya da hazırlıklıdır küçük kurt: “Kesinlikle girmem içeriye./ Kimseler görmeden kaçarım başka yere.” Sonra anne kurt son soruyu sorar; ya karnı tok, uykusu da çoksa dere kenarında uyku keyfini kaçır mı küçük kurt? Kaçırmam keyfin böylesini, der küçük kurt. Annesinin endişesini görünce de hazırladığı mektubu açar küçük kurt. Avcı amcaya “Lütfen karnımı boşuna yarma,” der mektubunda.  Küçük kurt ve ailesi artık et yemeyi bırakmıştır, masallarda kötülenmekten de bıkmıştır. 

Rubio’nun masalı

Her iki öyküde de vejetaryen kurtlar vardır. Ancak Rubio’nun masalı biraz daha didaktik olup küçük çocukların daha kolay anlayacağı bir tarzda yazılmıştır. Ayrıca kitabın okurlarına çok güzel bir hediyesi vardır. Kırmızı Başlıklı Kız’ın büyükannesine götürdüğü frambuazlı pastanın tarifini de vermiştir yazar kitabın sonunda. Açıkçası en kısa zamanda bu tarifi kızımla yapıp, pastamızı tüm sevdiklerimizle birlikte yiyeceğiz.  Şahinkanat’ın öyküsü ise şiir formunda olup daha eğlenceli bir biçimde yazılmıştır. Ancak Şahinkanat’ın kitabındaki ince mizahı da kırmızı başlıklı kız masalını çok iyi bilen okurlar anlayabilmektedir. 2009’da Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği tarafından “Yılın En İyi Resimli Öykü Kitabı” ödülünü alan kitap, gerek çizimleri gerek konusu ile tüm okurları içine çeker. 

Küçük çocuklar uyaklı şiir formundaki öyküleri çok seviyorlar, espriyi anlamasalar da masalın genelini çok rahat anlıyorlar. Şahinkanat’ın öyküsü 2009’da yazılmışken Rubio’nun öyküsünün 2018’de yazıldığını belirtelim. Ben her iki kitabın da birlikte okunmasını tavsiye ederim. İkisi de klasik ‘Kırmızı Başlıklı Kız’ öyküsüne farklı bakış açısından bakmış, ikisi de çocukların dikkatini farklı noktalara çekmiş. 

Arden Yayınları’nın ‘Vejetaryen Kurt’ öyküsü vesilesi ile üzülerek fark ettim ki Kır Çiçeği Yayınları uzun süredir yeni kitap basmamış, internet sitelerine de ne yazık ki artık ulaşılamıyor. Tüm bu veriler ışığında yayınevinin kapandığına kanaat getirdim üzülerek. Unutulmaz ‘Küçük Ayı’ serisini basan, Sara Şahinkanat ve Ayşe İnan Alican’ın bu muhteşem kitabını yayınlayan bu butik yayınevinin kapanması özellikle çocukların büyük kaybı. Bulabilirseniz internetten bu kitapları bulup okumanızı öneririm. 

Bu yazı vesilesiyle de Arden Yayınları’na yayın dünyasına hoş geldiniz demek isterim. Bundan sonra yayınlayacakları kitapları heyecanla bekliyorum. 

Ortaçağ Ermeni
Minyatürlerinden
Fantastik Kuşlar

El Yazmalarından Derleyen ve Çizen:
Armen Kyurkchyan

Arden Yayıncılık/
Pokrig Kitap

96 sayfa.

Masallarla Dolu
Bir Yıl: Dünyanın Dört
Bir Yanından 52 Halk Masalı ve Efsane

Yazan: Angela McAllister

Resimleyen:
Christopher Corr

Çeviri: Ayşen Gür

Arden Yayıncılık

128 sayfa.