Balıkçılıkta yönetmelik tamam sıra denetimde

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı denizlerdeki yaşamın geleceğini yakından ilgilendiren 3 No’lu tebliği nihayet yayımladı. Artık 24 metreden sığ sularda gırgır teknelerinin avlanması yasak. ‘Deniz dostları’ ise temkinli: “Kaçak avcılığa karşı kararlı bir denetim faaliyeti yürütülmezse yönetmelik çare olmaz.”

FATİH GÖKHAN DİLER / ARTİN CAN BAHAROĞLU
fgdiler@agos.com.tr / artinbaharoglu@gmail.com

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı denizlerimizdeki yaşamın geleceğini yakından ilgilendiren 3 No’lu tebliği yayınladı. Artık 24 metreden sığ sularda gırgır teknelerinin avlanması yasak. Bu sınırın “kademeli olarak” 50 metreye yükseltilmesi hedefleniyor. Adalar bölgesi ise endüstriyel balıkçılara tamamen kapatıldı.

Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü 20 Haziran’da cesur bir kararla sürdürülebilir balıkçılık konusunda kamuoyuna radikal öneriler sunmuştu. Agos’ta bu süreci başından sonuna kadar takip etmiştik. “Geleneksel Balıkçılığı Yaşatma Derneği” kurucularından ve kendisi de bir kıyı balıkçısı olan Kenan Kedikli endüstriyel balıkçılığın nasıl bir yıkıma yol açtığını, Ahmet Menekşe ve Murat Kul gibi büyük gırgır reisleri ise korumacı yasaların büyük bir ekonomik yük getireceğini söylemişti. Merkez Birlik Başkanı Ramazan Özkaya dayanışma çağrısı yapmış ve denizler için korumacı düzenlemelerden başka yol olmadığını söylemişti. Gelinen son noktayı, Kenan Kedikli, Kınalıada Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Roy Oksen ve kıyı balıkçısı Hüseyin Günbatı ile değerlendirdik. Düzenlemeler her ne kadar tamamıyla tatmin edici olmasa da deniz yaşamını önemseyen herkes için bir umut ışığı oldu.

Denizin temizlenmesi lazım

Birlikte ava çıktığımız Hüseyin Günbatı ağdan topladığı pislikleri ve yakaladığı küçücük iskorpitleri göstererek “24 metre sınırı iyi olmuş, buradan beş yüz metre açılsak derinlik ancak 24 metreyi bulur zaten ama artık Marmara denizi çok pis, ağlara balık yerine taşlar, midyeler ve pislik geliyor, yakaladığımız balıklar da hep ufak; Adalar gırgır teknelerine kapatılacakmış ama önce denizin temizlenmesi lazım” diyor.

Roy Oksen ise bu kararın Türkiye’deki küçük balıkçıların mücadelesi sonucu oluştuğunu söyledi. Adalar bölgesi koruma altına alındı ama daha çoğu balıkçının haberi yok diyen Oksen bu konuda balıkçıların bilgilendirilmesinin de zaman alacağını belirtti. Diğer yandan Roy Oksen’e göre tebliğin yayımlanma süreci kötü yönetildi, büyük balıkçı ile kıyı balıkçıları karşı karşıya getirildi, oysa deniz yaşamı herkes için önemli.

Denetim şart

Kenan Kedikli de iki grubun karşı karşıya getirilmesi konusunda tedirgin; endüstriyel balıkçıların büyük bir protestoya hazırlandığını, başka bir tehlikenin de gırgır teknesi sahiplerinin milletvekilleri ve çeşitli makamları kullanarak tebliğin iptaline uğraşmaları olduğunu söyledi. Kedikli endüstriyel balıkçıların durumu kabullenmesi gerektiğini söylüyor ve ekliyor “Bu zamana kadar gırgır tekneleri ile kıyı balıkçılığı yapıyorlardı, fakat bu denizlerimizi mahvetti ve balığı bitirdi, şimdi kolaya kaçmadan gerçek gırgır balıkçılığı yapmaları gerekiyor.” Kedikli alınan kararlardan umutlu, şu an her ne kadar durum vahim olsa da Adalar bölgesinde düzenlemenin etkisinin 6 ay içinde görüleceğini söylüyor, ancak bir yandan da kaçak avcılığın artacağından korkuyor: “Zaten troller vardı şimdi gırgır tekneleri de kaçak avcılık yapacak, gerekli denetim yapılmazsa alınan olumlu kararlar heba olur.”

 

Kategoriler

Güncel Gündem