ASALA’nın mektubu sahte, nefret gerçek

Başını Yeniçağ gazetesinin çektiği yeni bir nefret söylemi dalgasına bahane yapılmaya çalışılan ASALA bildirisinin sahte olduğu ortaya çıktı. Faaliyetini yıllar önce durduran örgütün yayımladığı bildiride, “Azerbaycan hükümetinin Macaristan’daki diplomatlarını tehdit ettiğimize dair açıklamalarını kesinlikle kabul etmiyoruz. Adımıza üretilen yanıltıcı ve sahte söylentileri reddediyoruz” denildi.

Yeniçağ gazetesinden Arslan Tekin, Agos ve Hrant Dink Vakfı ile bir grup aydını ASALA işbirlikçisi ve Hrant Dink’in katili ilan etti

Meğer katil de bizmişiz ASALA da

Yeniçağ gazetesi, nefret söylemi içeren yayınlarında yeni bir aşamaya terfi etti. Gazetenin yazarlarından Arslan Tekin, ‘Türkçesi’ başlıklı köşesinde 11 ve 12 Eylül tarihlerinde üst üste yaptığı yayınlarda Agos ve Hrant Dink Vakfı’nı Hrant Dink’i öldürtmüş olmakla itham etme cüretini gösterdi. Vakıf tarafından yürütülen ve kendisinin de yazılarıyla sürekli yer aldığı medyada nefret söylemi taramasına öfkelendiği anlaşılan Tekin, bu kez de “Şu Hrant Dink meselesi beni fazlasıyla düşündürüyor. ‘Nefret söylemcileri’ acaba Hrant’ı, sırtından geçinmek için kendileri mi öldürttü?” sözleriyle nefret söylemine yeni bir örnek sundu. Hrant Dink’in Türkleri töhmet altında bırakan, sivri biri olduğunu savunan Tekin, iddialarını “Türk insanını istedikleri gibi suçlamak için, Dink’ten daha iyi bir fırsat bulabilirler miydi? Hayatta ‘olmaz’ diye bir şey olmadığını yaşayarak öğrendim… Pek alâ, öldürülmesi zeminini hazırlayanlar da ‘nefret söylemcileri’ ve destekçileridir!” diyerek sürdürdü.

Ortak tatbikatta bulundukları Macaristan’da Ermenistan subayını uyurken baltayla öldüren ve Azerbaycan’a iade edildikten sonra kahraman gibi karşılanarak affedilen Seferov olayını da anımsatan Arslan Tekin, oklarını Agos’un geçen haftaki manşetine yönlendirerek gazetemizi hedef gösterdi: “‘Nefret söylemcileri’, Hrant Dink Vakfı bünyesinde… Agos gazetesi Hrant Dink’in her şeyi idi, Agos da aynı vakıfla iç içe. Gazetenin manşeti serbest bırakılan subaya dairdir: ‘Avrupa’nın adaleti Aliyev’in gazına teslim’. Sanki Erivan’da çıkan bir gazete!”

Tekin buradan hareketle Agos’u ASALA’nın kolu ilan eden veciz tezine ise şöyle varmış: “‘Nefretçiler’ ile ASALA’nın, Agos’un, Taşnakçıların, PKK’cıların arasında hiçbir fark yok! ASALA, Azerbaycan elçiliklerine tehdit mektupları göndermiş. Metin Türkçe yazılmış. Türkiye’den destek alınmadan bu mektuplar ‘Türkçe’ yazılamaz! ‘Nefret söylemcileri’, ASALA’nın kolu olmasın sakın! Ciddî ciddî şüpheliyim.”

Yazısında Ali Bayramoğlu, Hasan Cemal, Cengiz Çandar ve Yasemin Çongar’ı da işbirlikçi ilan eden Tekin, başka bir gazetedeyken Hrant Dink ve Dikran Altun’la yaptığı bir görüşmenin fotoğrafına da şu soru eşliğinde yer veriyor: “Peşin hükmüm, düşmanlığım olsa, çok satan ‘en sağcı’ gazetede onları ağırlar mıydım ey nefret söylemcileri ASALAcılar?!”

ASALA TEHDİT İDDİALARINI YALANLADI

Faaliyetlerini durdurmuş olan ASALA bir bildiri yayımlayarak, Azerbaycan’ın Budapeşte elçiliğine gönderdiği iddia edilen mektubu yalanladı. Bildiride şöyle denildi: “Azerbaycan hükümetinin Macaristan’daki diplomatlarını tehdit ettiğimize dair açıklamalarını kesinlikle reddediyor ve yalanlıyoruz. Örgütümüz hiçbir zaman bölgedeki Azeri sömürgeci ve yayılmacı faaliyetlerine dair herhangi bir girişimde bulunmadı, dolayısıyla bugüne kadar bizim adımıza yayılan bu tür yanıltıcı ve sahte söylentileri reddediyoruz.  Azerbaycan Cumhuriyeti’ni babadan oğula geçen despotik bir rejime dönüştüren Aliyev hanedanı, bu tür çocukça dezenformasyonla uluslararası toplumunun dikkatini Seferov’u serbest bırakıp kahramanlaştırılması yönündeki ahlaksız faaliyetinden uzaklaştırmaya çalışıyor.”

Kategoriler

Güncel Türkiye Gündem

Etiketler

Yeniçağ