“İstanbul’un Türklerin Olmasını Sindiremeyenler Varmış”

İstanbul’un Türklerin olmasını sindiremeyen gerçekten var mı, pek emin değilim. “Türksüz Tuna, Tunasız Türk düşünülemez” diyenlerin partisiyle kader birliği yapan Sayın Cumhurbaşkanımın böyle demesi gülümsetti doğrusu beni. Kim neyi sindiremiyor acaba?

İRVIN CEMİL SCHICK*

“İstanbul’un Türklerin olmasını sindiremeyenler varmış.” Sayın Cumhurbaşkanım öyle demiş. Dedikleri bundan ibaret değil tabii. “Dahili ve harici düşmanların tüm saldırılarına rağmen yedi düvele karşı vatan müdafaası yapıyoruz” demiş. “Ayasofya’nın yeniden ibadete açılışıyla, bir milletin adeta yeniden doğuşuna şahitlik ediyoruz” demiş. Maşallah.

Sayın Cumhurbaşkanımın pek hazzetmediği Mustafa Kemal ne demişti bir zamanlar? “İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici bedhahların olacaktır. Bir gün, istiklâl ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin.” Güzel. Atatürk ile Sayın Erdoğan nihayet ortak bir zeminde buluşmuş: milliyetçilik.

İstanbul’un Türklerin olmasını sindiremeyen gerçekten var mı, pek emin değilim. “Türksüz Tuna, Tunasız Türk düşünülemez” diyenlerin partisiyle kader birliği yapan Sayın Cumhurbaşkanımın böyle demesi gülümsetti doğrusu beni. Kim neyi sindiremiyor acaba?

Ama tabii bunun ardında AKP’nin eriyen tabanı, MHP oyları filân var. Yani maksat hamâset yapmak, muhayyel düşmanlar üretip oy toplamak. Bunun benzerlerini tarihte çok gördük. Nerede onlar şimdi?

Her neyse, sadede geleyim. Benim kimseye İslâm dersi verecek halim yok elbette. Yine de yukarıdaki levhada yazılı olanı hatırlatmak isterim. Okuyamayanlar için Lâtin harflerine çeviriyorum:

Şeri’atte şu senindir bu benim
Tarikatte hem senindir hem benim
Hakikatte ne senindir ne benim.

Hattat Macid Ayral’ın (1891–1961) çok güzel bir levhası. 
Yani, Sayın Cumhurbaşkanım, İstanbul ne Türklerindir, ne başkalarının. İstanbul sadece —Türk ve diğer— Türkiyelilere emanettir. Bu emanetin sürekli olmasını diliyoruz hepimiz. Hor kullanılmayacağı beklentisiyle. Değil mi efendim?
Hepimiz fâniyiz. Ahirette verecekleri hesabı önemsemeyenler hiç olmazsa tarihin kendilerini nasıl hatırlayacağını düşünsünler. İktidar uğruna ilkelerini feda eden biri olarak mı, yoksa..?

*Akademisyen, yazar. Kitaplarından bazıları 'Çerkes Güzeli: Bir Şarkiyatçı İmgenin Serüveni',  'Avrupalı Esireler ve Müslüman Efendileri: "Türk" İllerinde Esaret Alıntıları'

Kategoriler

Güncel