İletişim Başkanlığı'nın İstanbul'daki Rum toplumu üyelerine mikrofon uzattığı video tartışma ve eleştirilere neden oldu. Altı ay önce çekilen video Ayasofya'nın camiye dönüştürüldüğü günlerde yayınlandı. Videoda herhangi bir sıkıntı yaşamadıkları yönünde görüş belirten Rum toplumu üyeleri hedef haline geldi. Yurtdışında yaşayan Rum örgütlerinden ise Hükümet'e eleştiri var.
İletişim Başkanlığı, geçtiğimiz günlerde İstanbul’un Rum Ortodoks cemaatine mikrofon uzatıldığı bir video klip yayımlandı.
Hazırlanan video klibin yayımlandığı paylaşımda, "Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, ‘Hep birlikte Türkiye’ olduğumuzun bilinciyle, eşit vatandaşlık ilkesini hayata geçirmek; milletimizin kültürel ve dini çeşitliliğini korumak için görülmemiş adımlar attık. Bu bölümde İstanbul'un Rum Ortodoks cemaatine mikrofon uzatıyoruz." denildi.
Videoda yer alan isimlerden Üsküdar Kuzguncuk'taki Ayios Panteleimon Rum Ortodoks Vakfı Başkanı Sava Kotam, "Burada herkes dinini çok rahat yaşayabiliyor. Hiçbir sıkıntımız yok" dedi. Videoda konuşan diğer isimler de olumlu mesajlar verdiler.
Altı ay önce çekilen ancak Ayasofya’nın ibadete açılması sonrası yayınlanan video özellikle Rum toplumunda tartışma yarattı.
Yurtdışında yaşamak zorunda kalan Rum toplumu üyelerinin oluşturduğu İstanbul Rum Dernekleri Federasyonu'ndan yapılan açıklamada, azınlıkların refah içinde yaşadıklarından söz etmenin mümkün olmadığı belirtildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi.
“-Makamlara sunduğumuz programlar, gençlerimizin atalarının şehrine geri dönmesinin desteklenmesi önerilerimiz için hiç bir cevap almamıştır. Birkaç yıl içinde İstanbul’da topluluğumuz birkaç yüz kişi sayılacak ve artık bir topluluk izinden bile söz edemeyeceğiz. Geriye dönecek gençlerimiz ve Türkiyeli gençler ile birlikte çalışabileceği Araştırma Merkezleri kurulmasını önermiştik, ancak herhangi bir yanıt alamadık. Aynı zamanda gençlerimiz için özel üniversite bursların verilmesini önermiştik ve bu öneri içinde hiç bir cevap almadık.
-Pek çok gencin eğitim alabileceği Heybeliada Ruhban Okulu, ülkemizin yürürlükteki yasalarına aykırı olarak kapalı kalmaktadır.
-Gençlerin çoğunun çalışabileceği en büyük hayır vakfımızda, iş bulma imkanları bulunmamaktadır. Sebep bu Vakıf , T.C. yasalarına karşı çıkan ve otuz yıldır hiçbir zaman seçim yapmayan bir yönetim tarafından yönetilmesidir.
-2013 yılından bu yana, Vakıflarımız seçim yapamamakta ve bu durum bunların düzgün işleyişinde çok ciddi sorunlar yaratmaktadır.
-Maalesef, TTK tarafından Kasım 2019’da düzenlenen Ekümenik Patrikhaneye ve Heybeliada Ruhban Okuluna karşı iftira niteliğinde bir konferansın düzenlenmesi ile ilgili şikayetimiz cevapsız kalmıştır.”
Laki Vingas’tan açıklama
Videonun yayınlanmasının ardından eski Vakıflar Genel Meclisi üyesi/Cemaat Vakıflar Temsilcisi ve Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı Başkanı Laki Vingas Twitter’dan bir açıklama yayınladı. Vingas “Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından geçtiğimiz günlerde yayınlanan bir Tweette, 6 ay evvel çekilen video görüntülerinde yer alan Rum toplumu mensupları, günümüzün siyasi koşullarının etkisiyle hedef haline gelmişlerdir. En eski ve en kalabalık azınlık toplumu iken bugün küçük bir nüfusla var olma mücadelesi veren Rum toplumunun siyasi antagonizmaların ve beklentilerin yükünü kaldırması mümkün değildir. Kültürlerin rekabet unsuru değil, paylaşma unsuru olması gerekir. Bu konunun hassasiyetle dikkate alınarak değerlendirilmesini istirham ederim” dedi.
Vingas Agos’a yaptığı açıklamada ise şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanlığı İletişim Dairesi Başkanlığı'nın Müslüman olmayan toplumlarla ilgili yapmış olduğu video çalışmasını hazırlık aşamasından itibaren biliyordum. Bu projeye elimden geldiği kadar da destek vermeye çalıştım.
Ayasofya kararı, siyasi bir karar olmasının yanısıra söz konusu mirasın 5.ci asırdan beri var oluş sebebiyle de tarihi ve kültürel geçmişi ile gönül bağı kurmuş olan bizleri, Ortodoks dünyasını üzmüştür.
İletişim Başkanlığı'nın sosyal medyadaki paylaşımının zamanlaması maalesef ki farklı yorumlara ve tepkilere neden oldu. Tam da böyle bir dönemde Yunanca çevirisiyle ve sadece Rum toplumu mensuplarının ifadeleriyle sunulan bu videoya gelen etki ve tepkiler videonun içeriğini amacının dışına çıkararak siyasi bir boyuta taşımıştır. Oysa ki videoların özünde birlikte yaşam ve ortak kültürel zenginliğimizin vurgusu yer almaktaydı.
Merkezi Atina'da olan İstanbul Rum Dernekleri Federasyonu'nun yayınladığı bildirinin medyada ilgi görmesi; bunun yarattığı karşı medya tepkileri, sosyal medyada ve de toplumumuzun içinde başlatılan tartışmalarla videoda görünen insanlarımız, dolayısıyla da toplumumuz hedef haline geldiği içindir ki Twitter'daki mesajı yayınlama ihtiyacı duydum.
Bizim gibi küçük toplumların yaşam şartlarını ve hassasiyetlerini tecrübe etmemiş, sadece görsellik üzerinden empati kuran insanlarımız bizleri anlamakta zorlanmaktadırlar.
Birlikte yaşam kültürü yalnız bir niyet ve temenni değildir. Bir felsefedir, bir koşullar silsilesidir, aynı zamanda toplumu manen bir arada tutan en kuvvetli hedef birliğidir.”
