Sevgili Babam Berç Kaç’ın hatırası için...

60 yılı aşan mesleki hayatına kilisede başlayan babam, 1960 yılından bu yana İstanbul Ermeni Cemaati başta olmak üzere Rum, Bulgar, Keldani, Latin Katolik, İtalyan ve pek çok farklı kültürdeki ve kökendeki Hristiyanların cenaze, vaftiz ve düğün organizasyon işlerinde hizmet verdi.

TAMAR KAÇ ERDAVİTYAN

Babamın en çok söylediği cümlelerden biriydi. 
“Hayat güzel, insanlar iyi” 

Hayata nasıl bakarsak öyle yaşıyoruz. 
26 Aralık’ı 27 Aralık’a bağlayan gece hayata veda etti. Böylelikle eski İstanbul Ermenilerine ait bir devre şahitlik eden Berç Kaç’ın tarihte yerini alacağına inanıyorum. 
Yaşamı boyunca cemaatimize hizmet etmiş, sayısız ailenin en acılı veya neşeli günlerinde yanlarında olmuş bir kişilikti, Berç Kaç. Pek çok kişinin düğün albümünde fotoğrafı olan bir biriydi. İnanıyorum ki onun anısı cemaatimizde yaşayacak. 

60 yılı aşan mesleki hayatına kilisede başlayan babam, 1960 yılından bu yana İstanbul Ermeni Cemaati başta olmak üzere Rum, Bulgar, Keldani, Latin Katolik, İtalyan ve pek çok farklı kültürdeki ve kökendeki Hristiyanların cenaze, vaftiz ve düğün organizasyon işlerinde hizmet verdi. Kendisi bu mesleğe başladığında Ermeni toplumunun nüfusunun 200.000 kişi civarında olduğunu, kiliselerde ardarda törenler yapıldığını söylerdi. Bu rakama yurt dışında yaşayan Ermeniler de dahil değildi üstelik. Yazın Almanya, Fransa, Amerika gibi pek çok ülkelerden gelip, evlenip geri dönenlerden tutun da 1980’li yıllarda yurt dışına göç edenleri de katarsanız, babamın temasta olduğu, dünyanın farklı bölgelerinde yaşayan ne kadar çok Ermeni’nin var olduğunu hesaplayabilirsiniz. Brezilya ve Arjantin de dahil. Üstelik babam Türkiye’de sadece İstanbul’da değil, 1960’lı ve 70’li yıllarda, o dönem hizmet verdiği  papazlarla ve diğer din görevlileri ile birlikte Anadolu’nun çeşitli köylerine gidip orada yaşayan Ermeni ailelerin düğün ve vaftiz törenleri için de kilise ayinlerinde de görev almıştı. Diyarbakır, Malatya gibi. 

12 Eylül ve Berç Kaç
nanıyorum ki mesleğini ve kilise görevini kusursuz devam ettirmeye çalışmak hiç de kolay olmadı. 1980 darbesini yaşamış, haksız yere tutuklanan Vart ve Garo Şigaher kardeşler, Hrant Dink, Şahnur Şahin (bunlar benim bildiğim isimler) ile birlikte olan babam, bu yaşadığı günleri atlatıp hayata tutunmuş ve yıllar içinde verdiği hizmetle, işinde marka olmuş birisi olarak son yıllarda  artık yorulmuştu ve geçmiş günleri anınca hüzünleniyordu. 
Hep derdi ki  “Acı çekmeden, hastalıklarla uğraşmadan, uykumda son nefesimi vereyim”. Bizler için de tek teselli, onun arzu ettiği gibi uykusunda vefat etmesi oldu. 

30 Aralık Çarşamba günü Kumkapı Meryem Ana Patriklik Kilisesi’nde gerçekleşen törende, Surp Istepannos’un ertesi günü hayata gözlerini yuman babam için, kendisinin Ark Diyakon (Avak Sargavak) olmasına istinaden Istepannos Şaragan’a ait birkaç bölüm okundu.  

Türkiye Ermenileri Patrikliği Genel Sekreteri ve Ruhani Kurul Başkanı Baş Rahip Tatul Anuşyan’ın sözleri bizleri çok duygulandırdı. Baş Rahip Anuşyan’ın babam Berç Kaç için yaptığı veda konuşmasından birkaç cümleyi sizinle aşağıda paylaşmak istiyorum.

“Kişiler görürüz ki hizmet etmekle ilgili konuşurlar fakat hizmet etmezler. Bazıları da hizmet etmediklerini düşünür ama aslında hizmet ederler. Aslında hizmet, kişinin başka birisine yardım etme yolu ile Tanrı’ya karşı hizmetidir. Bunun gibi bir hizmetkar olan, hepimizin yakından tanıdığı Sevgili Berç Sargavak da bugün buradan ebedi hayatına doğru ayrılıyor. Kendisi Kumkapı Kilisesi ardından Beşiktaş ve en son Beyoğlu Üç Horan kilisesinde uzun yıllar hizmet verdi ve her zaman hizmetlerine devam etmeyi sürdürdü. Kendi Sargavaklık derecesinin kutsallığına yakışır bir şekilde, önceden düşünüp her fırsatta ve dini günlerde Patrikhane’yi arayıp ‘Hangi kilisede ihtiyaç varsa beni oraya gönderin’ derdi kısa ve öz bir şekilde. Kendi isminin değerinde bir hayat yaşadı. ‘Senin varlığın etrafındakileri sevindirsin, mutlu etsin.’ Aynen Sargavaklık atamasında söylendiği gibi etrafındakileri sevindirdi. Kendi sivil hayatındaki ismi Berç bu rütbesi ile örtüştü. 
Kilise ve cemaatine hizmet etmeyi seven böyle bir kişiyi bugün burada daha büyük bir kalabalık ile uğurlamak isterdik. Fakat öyle sanıyorum ki onu ebedi hayatında karşılayacak olanların sayısı bugün cenaze töreninde bulunanlardan çok daha fazla olacaktır ki önemli olan da budur. Umuyorum ki onun gibi örnekler cemaatimizde çoğalsın, Tanrı’ya ve cemaatine hizmet etmek isteyenler olsun ve bizler bunlarla yücelelim. Sözüyle değil davranışları ile içten ve isteyerek hizmet eden kişiler içimizde çoğalsın. 
Bugün kilisemiz böyle birisini uğurluyorken bize düşen, onun ruhuna dua etmek ve yeni nesilden onun gibi hizmetkârların yetişmesini ümit etmek.” 

Tamar Kaç  Erdavityan babası Berç Kaç ile

Baş Rahip Anuşyan, Saygıdeğer Patriğimiz Maşalyan ve Türkiye Ermenileri Patrikhanesi ve Ruhani Kurul adına ve ayrıca törene katılan tüm ruhaniler adına bizlere baş sağlığı dilekleri ile sözlerini noktaladı.

Şahsım ve ailem adına törene katılan tüm ruhanilerimize ve katılım gösteren, bizleri telefon, e-posta yolu ile taziyelerini ileten tüm akraba ve dostlarımıza teşekkürlerimizi iletmek istiyorum. 

Maalesef kayıplarımız çok ve yerleri dolmuyor ama bizlere bıraktıkları kültürel mirasa ve öğrettikleri ahlaki değerlere sahip çıkarak toplumumuzun geleceğini devam ettirmek elimizde. Babamın 60 senelik mirasını, ismini, mesleki hayatında öğrendiklerini bana aktardığı şekliyle, gösterdiği yoldan ayrılmadan devam ettirmeye elimden geldiğince gayret göstereceğim.

Sevdiklerinizin her zaman yanınızda olacağı, sağlık ve neşe dolu yeni bir yıl diliyorum. 





Kategoriler

Toplum