Kuyumcular bankadan altın satışına karşı

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) bankaların altın satmasının önünü açan taslağı tartışma yarattı. Konunun uzmanları taslağı Agos’a değerlendirdi.

EMRE ERTANİ
emreertani@agos.com.tr

İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) Başkanı Alaadin Kameroğlu, düzenlemeyi kuyumcuların ekmeğine göz dikilmesi olarak algıladıklarını söyledi. Kuyumcu Hraç Aslanyan, düzenleme yasalaşırsa kuyumcuların olumsuz etkileneceğini belirtirken, Zaman gazetesi ekonomi yazarı Mehmet Ali Yıldırımtürk ise, “Bu taslak masa başında, halkın fikri alınmadan hazırlanmış bir taslak, yürümesi çok zor. Bankaların bu işe girmesi için her şubede en az üç tane eleman çalıştırması gerekiyor. Bunların uzman konumuna gelmesi, altından anlaması bugünden yarına olacak bir şey değil. Bankalar bu işi beceremez” diyor.

Bankacılık başka, kuyumculuk başka

İKO Başkanı Alaadin Kameroğlu, BDDK ile görüşerek taslağın yanlış olduğunu örneklerle, kuyumculuk sektörünü tanıtarak ilettiklerini söylüyor. Taslağın BDDK’da görüşüldükten sonra netleşeceğini söyleyen İKO Başkanı “Sağduyunun kazanmasını bekliyoruz” dedi.

Kapalıçarşıda kuyumculuk yapan İKO yönetim kurulu üyesi Hraç Aslanyan ise, “Bankacılık ve kuyumculuk başka sektörler” diyor. Bankaların altın alıp-satmasının kuyumcuları olumsuz etkileyeceğini dile getiren Aslanyan, “Bankalar çok fazla kâr ediyorlar, en küçük işlemden bile ücret alıyorlar, daha da fazla kâr etmek için yelpazelerini genişletmek istiyorlar. Türkiye’de insanlar yeni uygulamalara çok çabuk alışıyor. Eğer bu taslak yasalaşırsa insanlar da birkaç yıl içinde alışır. Kredi kartından veya internetten altın alabilecekleri için genç nesilden rağbet olacaktır. Belki de yakın bir zamanda arkadaşının düğününde altın takmak yerine, banka hesabına para yatıracak” diyor.

‘Bankalar altın satmayı beceremez’

Kapalıçarşıda kuyumculuk yapan ve aynı zamanda ekonomi yazarı olan Mehmet Ali Yıldırımtürk, BDDK’nın hazırladığı taslağın masa başında ve halkın fikri alınmadan hazırlandığına söylüyor. Yasanın uygulanması halinde uygulamanın çok zor olacağını, bankaların altın alım-satımı için her şubede en az üç eleman çalıştırmasının gerektiğini işaret eden Yıldırımtürk, “Bu elemanların uzman konumuna gelmesi, altından anlaması bugünden yarına olacak bir şey değil. Bugün bana yüz tane altın geldiği zaman 20 tanesi darphane dışında basılmış, müşterinin söylediğinden daha düşük ayarlı olabiliyor. Şimdi bir bankaya gideceğim, sıra numarası alacağım, en 20 dakika bekledikten sonra memura ‘Bir çeyrek almak istiyorum’ diyeceğim. Örneğin bugün çeyrek altın 170 lira diyecek. Hâlbuki bende 155 lira. Arada 15 lira fark var. Aynı şekilde döviz almaya gittiğimde nasıl ki bankanın döviz satış fiyatı döviz büfesinin fiyatından yüksek ise, bankanın altın satış fiyatı da kuyumcudan yüksek olur. Kapalıçarşı’da kuyumcular arasında 50 kuruş fark olsa müşteri bunu bile arıyor. Yani bankadan altın alırken hem pahalı hem de beklemek gerekiyor. Kurdele, ambalaj gibi işleri de banka yapamaz” diyor.

Yıldırımtürk, bu taslak yasalaşsa bile bankaları etkilemeyeceğini şu sözlerle anlatıyor: “Kanuni olarak altın satışından kâr hakkı binde beş, bankalara bu rakam cazip gelmeyecek. Bankalar da kâr etmeyecekleri işle bu kadar uğraşmazlar. Ayrıca bunun daha önce örnekleri de var. Ziraat Bankası ve Vakıfbank 1980’li yıllarda gram altınlar bastırdı ve satmaya başladı. Altın fiyatları arttığında bu bankaya hemen yansımıyor. Fiyat artışlarında bankanın fiyatı çok ucuz olduğu zaman, esnaf bankalardaki tüm altını toplayıp geldi ve sattı. Tam tersi olduğunda, altın pahalı olduğu zaman da bankalara gidip altını yüksek fiyattan satıp kâr ettiler; bankalar çok zarar etti bu işten.”

Kategoriler

Güncel Gündem