İvana Sertyan

Bugün gazetesinden Tarık Toros, köşesinde kaleme aldığı yazısında Agos'un son sayısındaki haberleri okuyucularının dikkatine sundu. 'Son haftalarda Agos gazetesine daha bir dikkatli bakar oldum' diyen Toros, özellikle manşette yer alan Prof. Ümit Cizre'nin AK Parti ve Genelkurmay arasındaki ilişkiyi irdeleyen analizine dikkat çekti.

Tarık Toros'un yazısı şöyle;

Hrant Dink'in gazetesi. Önünde vurulduğu adres.

Bilmeyen yok bu gazeteyi, takip edense bir avuç Ermeni cemaati. Haftalık çıkıyor, Cuma günleri.

Mesela, Van'daki Yedikilise'nin çağrısını burada okudum. Van'ın şimdiki adı Yukarı Bakraçlı olan Yedikilise köyündeki tarihi Sırp Varak Manastırı, Altaylı ailesine aitmiş. Tapusu Fatih Altaylı'da.

Altaylı diyor ki: 'Kiliseyi geri vermeye hazırım, yeter ki yetkililer ne yapmam gerektiğini bana söylesin. Hiçbir maddi karşılık da beklemiyorum.'

Mülkiyet sorunu çözülünce valilik manastırı restore edecek, Ahtamar gibi müze olacak.

Agos'ta yer yer magazin dünyasına da minik göndermeler yapılıyor. Örneğin; 'Bugün Ne Giysem' programının jüri üyesi İvana Sert'in Türkçesi 'yıkılıyor' ya... Geçen bu şöyle hicvedilmiş: 'Neyse ki İvana hanım Sırp ve Türkiye'ye Yurdal Sert ile evlenip yerleşmiş. Ya Türkiye'de doğup soyadı kazayla Sertyan olsaydı, bu Türkçeyle başına neler gelirdi?'

Kiliseye açık gelmeyin

Bir başka köşede 'dekolte uyarısı' dikkat çekiyor: 'Kumkapı'da düzenlenen sevgi sofrasının kapanışında konuşan Başepiskopos Ateşyan, kilisede dekolteden yakındı. 'Çok açık dekolteyle gelenler var, bunun ölçüsü olmalı' dedi.'

Agos'ta enteresan siyasi analizler de kaleme alınıyor. Ümit Cizre'nin manşetten giren analizi, üzerinde durulacak ve bir azınlık cemaati gazetesine hapsolmayacak türden:

'TSK'nın hatırı sayılır bir kadrosu rejimi koruma misyonunu ve siyasetteki vâsi rolünü, kendi çizdiği paradigma içinde tanımladığı 'iç tehdit'lerden almayı sürdürmektedir. AK Parti, ordunun merkezde olduğu bir devlet geleneğini sorun olarak gören bir meşrebe, kimliğe, niyete ve angajmana sahip değil.'

Nuryan dayı

Agos'un 12 Ekim tarihli sayısında çok ilginç bir başlık vardı: İlhan Selçuk'un dayısı Nuryan'ın öyküsü.

Hatırlarsanız, Hasan Cemal son kitabı '1915: Ermeni Soykırımı'nda aynen şöyle diyor:

'İlhan Selçuk'un annesi Ermeni'ydi. Ama bunu nedense bizden, belki de herkesten saklamıştı. İlhan Abi'nin annesinin Ermeni olduğunu 2010 yılındaki ölümüne yakın öğrenecektim.' (sf.29)

Venedik Üniversitesi Ermeni Dili ve Edebiyatı emekli Bölüm Başkanı Prof. Boğos Levon Zekiyan, Agos'a yazdığı bir mektupla enteresan detaylar vermiş, özetle aktarıyorum:

'İlhan ve Turhan Selçuk kardeşlerin annesi, Ermeni Katolik cemaatinin önde gelen simalarından Dominik Nuryan'ın kız kardeşidir. Bunu bana Taksim Surp Hovhan Vosgiperan Kilisesi'nin uzun yıllar sorumlu papazı rahmetli Peder Boğos Basmacıyan anlattı. Dominik Nuryan, Feridiye Caddesi'nin çaprazında Âşıklar Sokak'ta otururdu. Yaşamının son anlarında Peder Boğos yanına gider. O sırada iki kardeş Selçuklar, hayata veda etmek üzere olan dayılarını ziyarete gelirler. Boğos'un eski Ermenice okuduğu duaları saygı ve sükûtla izlerler. Dualar bitince Peder'den gazetelere verilecek vefat ilanında merhumun akrabaları arasında kendi adlarının geçmemesini isterler.'

Bu sır, uzun yıllar korunmuş. Ta ki, Selçuk kardeşler vefat edene kadar.

Annesi Ermeni olan sadece Selçuk kardeşler değildi. Başkaları da var ve eminim bunu Agos da biliyor. Ve bu artık ne saklanacak ne de ayıplanacak bir şey.

Kategoriler

Güncel Türkiye

Etiketler

Tarık Toros