İHD hasta mahpus Eren Odabaş'ın durumuna dikkat çekti

İnsan Hakları Derneği düzenli olarak gerçekleştirdiği haftalık toplantılarda bu kez hasta mahpus Eren Odabaş'ın durumuna dikkat çekti.

Açıklama şöyle: 

"Hapishanelerde hak ihlalleri artarak devam etmektedir. Kolaylıkla çözülecek meseleler bile çözümsüzlüğe sürüklenmekte, mahpuslar üzerindeki baskı bu yolla artırılmaktadır. Bu hafta sağlık durumunu dikkatinize sunduğumuz Eren Odabaş’ta olduğu üzere hasta mahpuslar dahi bu tutuma kurban edilmekte, henüz tutukluluk aşamasında, sağlık durumları uygun olmadığı halde ağır tecrit uygulamalarına maruz bırakılmaktadırlar. 

Hasta mahpus Eren Odabaş; bacağında oluşan Desmoid Tümör  ve kalp sinyal bozukluğu ya da kalp iletim bozukluğu da denen ve kalbin her an durma riski taşıması anlamına gelen Uzun QT Sendromu (LQTS) hastası olup, tedavisi devam ederken 10 Şubat 2024 tarihinde tutuklanmıştır. Bu süreçte rutin kontrol ve tedavileri kesilmiş, bu durum hastalıklarının hızla ilerlemesine ve hayati riske neden olmuştur.

Hakkında somut bir delil olmadığı ve sadece bir gizli tanık ifadesine dayanılarak tutuklandığı belirtilen Eren Odabaş; 2016 yılından bu yana bacağındaki tümör nedeni ile tedavi görmekte olup, son BT raporunda; lenflerinde (koltukaltı ve kasıklarda) nodül büyümesi, tümörde büyüme ve aynı bölgede kemik büyümesi  görüldüğü ve hayati riskinin olduğu belirtilmiştir. Tedavisi Çapa Onkoloji Ana Bilim Dalı’nda yürütülen Odabaş tutuklandıktan sonra Sincan’a gönderilmiş, İstanbul dışında bir hapishaneye sevk edilmiş olması ve hastane değişikliği, tedavi sürecinin kesilmesine neden olmuştur. 

Ankara Şehir Hastanesi Onkoloji hekimleri ile Ankara Tabip Odası hekimlerinin değerlendirmesine göre Eren Odabaş’ın, ilk teşhisi koyan merkezde tedavi görmesi gerekiyor. Ancak İstanbul’a getirilmesi talebi halen kabul edilmedi.

Sağlık durumundan dolayı; Eren Odabaş’ın adli kontrol uygulanarak tutuksuz yargılanması veya İstanbul’da bir hapishaneye getirilmesi yönündeki taleplerinin acilen değerlendirilerek kabul edilmesi, sağlık ve yaşam hakkının korunabilmesi bakımından hayati önemdedir.

Yetkilileri göreve, kamuoyunu duyarlılığa çağırıyoruz."

 

Kategoriler

Güncel