Eski hukukla yeni anayasa olmaz

Meclis’te yeni anayasa çalışmaları ağır aksak ilerliyor. Henüz hak ve özgürlükler bölümü üzerinde çalışan Anayasa Uzlaşma Komisyonu, devlet yapısı ile ilgili tartışmalara hafta içinde başlayabildi. Çok sayıda kurum ve yurttaşlardan gelen öneriler ise, komisyonun gündemine girebilmiş değil.

 

UYGAR GÜLTEKİN
uygargultekin@agos.com.tr

Anayasa sürecini izlemeye devam eden TESEV, ikinci Anayasa İzleme Raporu’nu yayımladı. Raporda anayasa sürecine ilişkin ciddi eleştiriler var. Sivil toplumdan gelen görüşlerin Anayasa Uzlaşma Komisyonu tarafından değerlendirilmediği, sivil toplumun siyaseti etkileyecek beceriye sahip olmadığı ve yeni anayasanın yapım kurallarının belirlenmediği temel eleştiriler arasında.

Raporu hazırlayanlardan avukat Mehmet Uçum, süreci Agos’a değerlendirdi. 2011 Genel Seçimleri öncesinde siyasi partilerin halkın görüşlerinin esas alınarak bir anayasa yapılması için söz verdiklerini anımsatan Uçum, Türkiye’de ilk defa farklı bir anayasacılık umudunun doğduğunu söyledi.

Uçum, yeni anayasa için halkın görüşlerinin alınmasıyla başlayan süreçte geniş bir kimlik yelpazesinin katılımının sağlandığını ve anayasa ilkelerini oluşturacak kadar yeterli görüşlerin toplandığını hatırlatarak, buna karşın, Parlamento’nun ve siyasi aktörlerin bu durumun gerekliliğini yerine getirmediğini söyledi. Komisyon faaliyetlerinin umutları azalttığını dile getiren Uçum, “Hak ve özgürlükler üzerinde bu kadar problem yaşanıyorsa, devleti yapılandırma, yerel yönetimler meselesine gelince neler olacak? Türkiye’de sorun toplum kesimleri arasındaki çatışma değil, devletin yapısıdır. İki egemenlik çatışıyor: Birincisi bürokratik kurumsal egemenlik, diğeri ise, toplumsal egemenlik. Bu basit bir çatışma değil. O yüzden süreç uzayabilir ve zamana yayılabilir. Bu çatışmada şu anda bürokratik kurumsal egemenlik AK Parti’yi de teslim alarak kazançlı çıkmış görünüyor”  diye konuştu.

‘Kırmızı çizgilerle anayasa yazılmaz’

Kuruluşlardan gelen önerilerin yanı sıra bireysel olarak iletilen 64 bin önerinin Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun faaliyetlerine etkisinin oldukça zayıf olduğunu söyleyen Uçum,  “Bir ay önce Komisyon’daki üyelerle görüştüm. Hepsi Komisyon’un önerileri analiz etmediğini söyledi. Meclis daha gelen önerilerin gerçek sayısını bile bilmiyor” diye konuştu.

Komisyon’un siyasetleri çarpıştırma yöntemiyle anayasacılık pratiği yaptığı uyarısında bulunan Uçum, “Anayasa meselesi makro siyaset meselesidir. Parti meselesi değil. Kırmızı çizgiler çekilirse uzlaşma mümkün değil. Parti politikalarını aşan bir politika üretmek gerekir ve bu uzlaşmanın referansı toplum görüşleridir. Ellerinde bu imkân var ama kullanılmıyor” dedi.

‘İttihatçı zihniyet değişmedi’

1982 Anayasası’nın kurallarına göre yeni bir anayasa yapılmaya çalışıldığını ve yeni anayasanın nasıl yasalaşacağına dair hukukun komisyon tarafından hâlâ belirlenmediğine dikkat çeken Uçum şöyle konuştu: “Bu devletin ürettiği kültür ve hukuk referans alınarak yeni bir anayasa yapamazsınız. Devletin işleyişi ile ilgili yapılan kanunlar ya Milli Birlik Komitesi ya da Milli Güvenlik Konseyi’nde çıkartılmıştır. Şimdi biz böyle bir hukuk düzeni içinde radikal bir değişim yapmak istiyoruz. Bu hukuku referans alamazsınız. 1982 Anayasası’na göre bir anayasa değişikliği hazırlıyorsanız yeni anayasa yapılıyor demeyin. Yeni anayasa ise, bunun hukukunu belirleyin. Bu ya bir kanunla olur ya da Meclis’in vereceği bir kararla olur.”

Başbakan’a eleştiri

Başbakan’ın anayasa konusundaki açıklamalarını sorunlu bulan Uçum, “Söz konusu olan, devletin demokratikleşmesi ve çoğulculaştırılmasıdır. Biz sorunları anlamlı bir biçimde çözecek adımları atmayı erteliyoruz. 2023’ü hedefine koymuş bir lider ‘Biz 26 madde ile idare ederiz’ diyorsa, demokratik dönüşümler konusunda istekli olmadığı izlenimi veriyor” dedi.

 

 

 

Kategoriler

Güncel Gündem

Etiketler

Mehmet Uçum